Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 55 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
İlkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin dünyasının anlatıldığı 87 Oğuz birçok sınıfta varlığına tanık olduğumuz yaramaz, ama zeki bir çocuk olan Oğuz´un sorumluluk sahibi, arkadaşlarına destek olan ve başarılı bir kişilik haline gelmesinin hikâyesi ... Marşlar, müsamereler, yapılan geziler birçok insanı okul günlerine götürecek canlılıkta anlatılmış. Cumhuriyet´in onuncu yılındaki eğitim anlayışını gözler önüne seren roman aslında öğretmenlerin ruh dünyasında çok fazla değişikliklerin olmadığının güzel bir gö
Düşman zulmüyle vatanlarından koparılan Osman baba ve torunlarının Türkiye'ye ulaşmak için verdikleri zorlu mücadele... Hava şartlarının, vahşi hayvan ve düşman saldırılarının güçleştirdiği bu macera onlarla birlikte sizi de sırlarla dolu ?Yer Altında Bir Şehir'e sürükleyecek... Usta ve kıvrak kalemiyle Türk çocuklarına ömrünü ve gönlünü veren Kemalettin Tuğcu, yazı hayatına sadece kendisi için başlamış, yazarak yaşamış ve eğlenmiştir. Bu yazı yazma bir avuntu ve bir tutkudur. Kendisi bunu şöyle anlatır:
Kuzey ve Doğu Türklüğü için Anadolu Akülkedir, Ak Topraklardır. Çünkü Ak, Güney demektir. Tıpkı Akdeniz gibi... Emine Işınsu, Ak Toprakların Türk yurdu oluşunu Dede Korkutun ağzından anlatmakta. Kitap, Bismillahirrahmanirrahim; esirgeyen ve bağışlayan Tanrının adı ile başlıyor. Özge sözle başlayabilmezdi... Başbuğ, ak giyimli. Başbuğ, ak atın üstünde. ... Gayri Ak Topraklar Türkündür. diye bitiyor. Öyle de bitmişti. Bu başlangıçla bitiş arasında o insanların, Bayındırın, Selcenin, Yamtarın, Yağmurun v
Başarılı bir ressamın, Nurgün'ün gözünden ve kalbinden bugünün kadın-erkek ilişkileri, üniversite politikası, YÖK başkanlığı için kulisler... Atlıkarınca, Osman Sınav'ın yönetmenliğinde TRT Televizyonu için dizi olarak çekildi. Son anda "Aydınlarla alay ediyor" gerekçesiyle yasaklandı! Elinizde tuttuğunuz bu kitap, o oyunun romanıdır. Roman da oyun gibi, aydınların(!) yakasını bırakmamıştır.
Malatyalı Niyâzî Mısrî tıpkı Yunus ve Mevlâna gibi tasavvuf kültürümüzün nirengi noktalarından. Yunus'tan dört yüz yıl sonra gelen bu ermişin kimliğini, çevresini ve dünyasını, Yunus'un dünyasına göre daha yakından tanıyoruz. Şair, din âlimi fakat en önde gelen vasfıyla bir Allah adamı. Belki bulmacayı tamamlamak için Yunus'un sevgisini, Mevlâna'nın cezbesini Mısrî'nin celaliyle birleştirmek gerek. Emine Işınsu, Bir Ben Vardır Bende Benden İçeri'de yöneldiği hedefe yürüyüşüne Bukağı ile devam ediyor. Tasa
Geleneklere olan bağlılığı ve katı disiplin kurallarıyla ünlü WeltonAkademisnin öğrencilerinin okul ve yatakhane arasında geçen tekdüze hayatları yeni İngilizce öğretmenleri John Keatingin okullarına gelmesiyle bir anda değişir. İyi birer üniversiteye girmeleri için onları çok yoğun bir tempoda çalışmaya zorlayan öğretmenleri ve ebeveynlerinin aksine,bu ele avuca sığmaz adamın onlardan tek bir isteği vardır:Anı yaşamaları ve hayatlarını olağanüstü kılmaları. Byron, Shelly, Keats ve Shakespeare ile edebiyat
Türkler İslam dinini kabul ettikten sonra birbiri ardınca devletler kurdular. "Müslüman Türk Devletleri" olarak anılan bu devletler Asya ve Afrika'da yayıldılar ve özellikle Ortaçağ döneminde tarihimizde önemli izler bıraktılar. Daha sonra Anadolu'ya kadar ilerleyip Bizans ile savaşarak bugünkü ülke topraklarına sahip oldular. Öte yandan Haçlı yolları üzerinde bulunan bu bölgeden geçen Haçlılara karşı mücadele verdiler. Zaman zaman zor durumda bulunan Bağdat'taki Abbasi Halifelerine yardım ettiler. Müslüman
Ahmet Kutsi Tecer, 4 Eylül 1901'de Kudüs'te doğdu. 1922'de Halkalı Yüksek Ziraat Okulu'nu bitirdikten sonra Paris'e gitti. Sorbonne Üniversitesi'nde öğrenimini sürdürürken Paris Ulusal Kütüphanesi'ndeki eski Türk yazmaları ve özellikle Karacaoğlan üstüne yeni belgeler bulmuştur. Bu çalışmalar ile dikkatleri üzerine çeken genç Ahmet Kutsi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü bitirerek öğrenimini tamamlamıştır. Öğretmenlik yaşamına Ankara Gazi Lisesi'nde başlayan Tecer, 1930 yılında Siv
Türkçeyi güzel kullanan yazarlardan biri olan Şevket Rado sohbetlerinde akıcı ve kolay anlaşılır bir üsluba sahip. Eşref Saat çocuklara hatta her seviyedeki insana vazife duygusunu, etrafına faydalı olmayı, güçlüklerden yılmamayı, aileye bağlı olmayı telkin etmek amacıyla İstanbul Radyosu'ndaki konuşmalarından oluşuyor. Eşref Saat'i okuyarak hayatı sevecek, sağlığınızın değerini bilecek, zengin olmak için doğru davranışın ne olduğunu öğreneceksiniz. İlköğretim öğrencileri için belirlenen 100 Temel Eser'den
Bin dokuz yüz ellilerde, yüksek tahsilli bir İstanbul'lu kızın, evlenip Şanlıurfa'ya gitmesini; orada Urfa'nın mistik havasıyla, kadının eşinin arkadaşlarından biriyle asla kelimeye dökülmeyen, su yüzüne çıkmayan büyük aşkını anlatır. T.C. Turizm Bakanlığı Sanat Armağanı
Öykünün başkahramanı olan yazar sekiz senedir Petersburgda yaşayan yalnız bir adamdır. Hiç arkadaşı yoktur belki ama ne gam, bütün Petersburg onundur nasılsa. Petersburgdaki insanlar her şeyidir onun. Onlar mutluysa o da mutludur, onlar hüzünlüyse o da hüzünlüdür. Herkesin yazlıklara gidip de sokakların bomboş kaldığı bir yaz gecesi Nastenka girer hayatına. Onun gibi yalnız, hüzünlü Nastenka İlk kez bir kadına açılır; yalnızlığını, nasıl iflah olmaz bir hayalperest olduğunu anlatır. Nastenkanın da ondan pek
Minicik yüreklerin, sevgiye ve umuda en çok ihtiyaç duydukları zamanda ortaya çıkar Gümüş Kanat. O, kaybolmayan ümitlerin, hayallerin, ideallerin, günden güne çoğalan sevginin sembolüdür. Küçük yaşta hayatın acı yüzüyle tanışan Kemal, bütün zorlukları sevgi, gayret ve dostluğun, en çok da Gümüş Kanat’ın yardımıyla aşar. Onun ardında kara günlerin mavi hayalleri yükselir. Acıları biter güzelliklere kavuşur. Yazarın akıcı, yalın ve sevgi yüklü kaleminden Gümüş Kanat’ı tanımaya ne dersiniz?
Bir varmış bir yokmuş. Zaman zaman içinde kalbur saman içinde. Deve tellal iken, horoz imam iken, manda berber iken; annem kaşıkta, babam beşikte iken ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, babam düştü beşikten, alnını yardı eşikten annem kaptı maşayı, babam kaptı küreği, gösterdiler bana kapı arkasındaki köşeyi Çoğu zaman bu sözlerle aralanır masal âleminin kapıları. Develer tellal olur, pireler berber. Bir dudağı yerde bir dudağı gökte araplar darda kalanın yardımına koşar. Demirden elbiselerini
Tükendi
Anadolu'nun küçük bir ilçesinde sınıf öğretmenliği yapar Salim Öğretmen, çok sevilir sayılır; kendine has eğitimciliği dilden dile dolaşır. Salim Öğretmen havanın ayaza kestiği bir gece vakti evine dönerken bir dükkânın önünde büzülmüş duran küçük bir kıza rastlar. Gecenin bir vakti çengelli iğne, kibrit satmaya çalışan bu küçük kız pek bir bilmiş, pek bir uyanıktır; verdiği yanıtlarla Salim Öğretmen'i iyiden iyiye meraklandırır. Kimin nesidir, nereden gelmiştir, kimsesi yok mudur? Salim Öğretmen sorar da s
Ali Zorbahan ve eşi Zilhan oğulları Mehmet'le birlikte Anadolu'muzun güzel bir köşesinde yaşar. Onlar çalışarak, alın teri dökerek hayatlarını sürdürürler. Köyün kimsesiz ve yaşlı kişisi Hasan Dayı'ya da yardım ederler. Ne yazık ki köyde yaşayan herkes onlar kadar dürüst ve çalışkan değildir. Günün birinde hırsızlar, Zorbahan ailesine zarar verip hakları olmayanı almaya kalkışırlar. Üstelik sevgili köpeklerini zehirlerler. Ama karşılarında Akıllı Mehmet ve ailesi vardır. Onlar zorluklarla mücadele etmeyi bi
Türk edebiyatında Orta Asya'dan söz eden ilk roman olma özelliği taşıyan Gönül Hanım, Tasvîr-i Efkâr gazetesinde tefrika edilmiş ve gazete koleksiyonlarından Fethi Tevetoğlu tarafından gün ışığına çıkarılmıştır. Orhun Âbidelerini incelemek amacıyla çıkılan seyahat, bir aşk hikâyesi ile birlikte anlatılır. Bu zorlu seyahate çıkanlar Türk subayı Mehmet Tolun Bey, Tatar tüccar Ali Bahadır Kaplanoğlu ve kız kardeşi Gönül Hanım ile Tolun Bey'in arkadaşı Macar Kont Béla Zichy'dir. Yazar Batı dünyası seviyesine u
1922'nin kolu kanadı kırık Osmanlı İmparatorluğu...Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulalı bir yıl geçmiş... İstanbul hâlâ işgal altında. Mustafa Kemal ve muhalifleri... Sakarya'nın bu muzaffer kumandanına karşı bunca itham neden? O, Türkçü fikirleri fiiliyata döken bir kumandan değil midir; o halde?.. Eski Osmanlı Mutasarrıfı Hüseyin Hüsnü Bey'de kristalleşen Osmanlılık fikri... Jön Türkler, İttihat ve Terakki ve onun muhalifi Hürriyet ve İtilaf Partisi... Bir yanda Türkçüler... Bir yanda, İngiliz himayesi v
Bilenler derler ki tasavvufu anlamak için derviş olmak lazımdır. Emine Işınsunun Bir Ben Vardır Bende Benden İçerisi, okuyana tasavvufu, yaşamışçasına hissettiren bir eser. Kültürümüzü anlamak için tasavvufu, tasavvufu anlamak için de Yunusu anlamak gerek. Tasavvufu yakından bilmenin tek yolu, onu yaşamaktır. Edebiyatta, bir hayatı ilk elden yaşamaya en yakın şekil, muhakkak ki roman türüdür. Bu yüzdendir ki derin sezgiye dayanan mesajları, büyük duyuşları, büyük aşkları iletmek isteyen yazar, daha çok roma
1960 öncesi Türkiyesi ve Kerkük. Tutsakta üç tutsaklık birbirine geçer, dolanır, birlikte akar: yaklaşan ihtilalin gerilimindeki Türkiyede insanların insafsız siyasî akışa tutsaklığı, yanlış bir evliliğe hapsolmuş kadının tutsaklığı ve Kerkük Türkünün Irak diktatoryası altındaki tutsaklığı. Romandaki 1960 öncesi Kerküktür ama o Kerkük hiç bitmedi. Orda katliamlar hâlâ devam ediyor. Ne diyelim? Bir yakın tarih romanı mı, aktüalite mi, kehanet mi? Belki hepsi. Midem ne kadar çok bulanıyordu. Gözlerim kapalı,
Toplam 55 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1