Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 46 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Ailesi çok fakir olduğu için ilkokulu bitirdikten sonra okuyamamış, bakkal çıraklığı yapıyordu. Bir akşam eve dönerken boş bir sandık üzerine çıkmış bir adam, elinde renkli bir insan kafası tutmuş, etrafına toplanan insanlara, "Dünyanın ilginç bilimlerinden biri olan Frenolojiyi benden öğrenin!" diye sesleniyordu. Bakkal çırağı, kalabalığı yararak bu adamın önüne kadar geldi ve onu dikkatle dinlemeye başladı. Adam, çocuğu fark etti, elini onun başında gezdirdikten sonra kaşlarındaki kavisin buluş yapma yet
Bu kitabın yazarı C.G Salzmann, bir gün, çakıl taşları arasında bir baba yengeç ile üç yavru yengeç gördü. Baba yengeç, adımlarını geriye doğru atıp ters yürüyor, yavru yengeçler de onu taklit ediyordu. Yani baba ne yaparsa yavrular da onu takip ediyordu. Birden Salzmann'ın beyninde şimşekler çaktı. "Çocuklar, anne ve babalarından gördükleri yanlışları taklit ederek kötü bir kişilik kazanıyorlar. O halde eğitime onlardan başlamalıyım." dedi. Yengeç Kitap, fikrini işte bu küçük hatıradan alır. Salzmann, kita
Rabbimiz Hucurat Suresi'nde söyle buyuruyor:"Ey insanlar!Biz sizi erkek ve dişiden yarattık.Hem de sizi kabilelere ve milletlere ayırdık ki tanışasınız."Peygamberimiz (S.A.V) de Veda hutbesinde kendisini dinleyen binlerce insana şöyle seslendi:"Ey insanlar!Rabbiniz birdir.Babanınz birdir.Hepiniz Adem'in çocuklarısınız.Adem ise topraktandır. Bu kitabı hazırlarken hareket noktamız Rabbimizin ve peygamberimizin bütün insanlığı kuşatıcı bu mesajları oldu. "Unutulmayan İnsanlar"ı okurken üç büyük gerçeğin farkın
Macera devam ediyor! Türkiye´nin en sevilen popüler bilim dizisi Acayip Şeyler´in 17. kitabının konusu bu sefer gerçekten çok acayip: SÜRÜNGENLER! İguanalar, dikenli çöl kertenkeleleri, bukalemunlar, yılanlar ve tabii kaplumbağalarla dolu bir acayip şeyler serüveni için önden buyrun lütfen!
Okul öncesi dönemde oyun ve arkadaş ihtiyacı karşılanmayan, beton evlerde, dört duvar arasında yetişen çocuklar, okula uyum sağlamakta zorlanırlar. Annesinin dizi dibinden ayrılmak istemeyen, okul korkusu yaşayan, aileye bağımlı çocuklar, oyuna ve arkadaşa alışık olmayan, ?biz' bilincine ulaşamamış çocuklardır. Mesleğiniz ne kadar zor, ev işleriniz ne kadar çok olursa olsun, çocuklarınıza zaman ayırmalısınız. Ayıracağınız zamanın süresi değil, kalitesi önemlidir. Ayırdığınız zaman kısa süreli de olsa, eğer
Eğitim belirlenen amaçlar doğrultusunda bireyi yetiştirme süreci olarak tanımlanabilir. Bu süreçte kazanılan bilgi, beceri, tutum ve değerler, bireyin karakterini farklılaştırır. Karakteri gelişen, bilgi ve beceriler ile donatılan birey ise, toplumsal yapı üzerinde olumlu değişmeler meydana getirir. Bu durum ise, temel değerlerin aileye ve çocuklara, bir başka yönüyle de öğrencilere kazandırılması ile mümkün olabilir. Bireyin hayatında hemen her şey değerlere göre algılanır ve yaşamın anlamı bu şekilde öğ
II. Mahmut'un nazlı prensesi, Sultan Abdülmecit'in kardeşi, Sultan Abdülaziz'in ablası, V. Murat ve II.Abdülhamit'in halası Adile Sultan... Osmanlı Devleti'nin yitik yıllarına denk gelen bu zarif ve duygulu prensensin hayatı, tıpkı can çekişen devlet gibi çalkantılar, acılar ve ıstırablar içinde geçmiştir. O gösterişli sarayların, alın, pulun, ihtişamın ardında içi kıymık kıymık acımaktadır. Şefkatle titreyen kalbi, her daim merhamet ve duygu yüklüdür. Kendisine karşı yapılan haksızlıkları affeder, vefası
"Hayatı keşfetmek, insanın kendini keşfiyle başlar..." Her şeyin bir ömrü var, hayatın, ilişkilerin, dostlukların, tüm dokunduklarının ve tüm hayalini kurduklarının, bütün kırgınlıklarının ve tüm yürek yaralarının da bir ömrü var... Bitse de bir gün, yine de yaşamak isterdim, gelen ve gelecek olan, biten ve bitecek olan her şeyi. Görmek isterdim tüm gördüklerimi ve göreceklerimi, yine sevmek isterdim, tüm sevdiklerimi... Tecrübelerin arttıkça sükûnetin de artıyor. Geride kalanı pencereden fırlatmakla, ka
Bu kitabı okurken Gevher Nesibe'nin merhametini, Fatma Bacı'nın maharetini, Ahi Evran'ın dürüstlük ve nezaketini yüreğinizde hissedeceksiniz. Kulağınıza Mevlana'nın ney sesi çalınacak, dilinize Yunus'un şiirleri dolanacak, dimağınıza Nasrettin Hoca'nın nükteleri yayılacak. Kendinizi Nizamiye Medreseleri'nde bütün ilimleri yalayıp yutmuş gibi, Hasan Sabbah'ı Alamut Kalesi'nde bir yumrukta yere sermiş gibi, Haçlıları Anadolu'ya geldiklerine bin pişman etmiş gibi hissedeceksiniz. Melikşah, Kılıçarslan, Alaadd
Bu kitabı okuyunca İlk Müslüman Türk Devletleri'nin nasıl da gül kokulu medeniyetler oluşturduklarını, kervansaraylar inşa ederek yolcularını misler gibi ağırladıklarını, hastaneler kurup, kümbetler, imaretler, medreseler yaptırdıklarını, öğrencilerine burslar dağıtıp en önemli alimleri kucaklarında yetiştirdiklerini öğrenince hayranlıktan kendinizi alamayacaksınız. Bu işin arkasına düşmeye karar verip Orta Asyalara yollanacak, oradan Afganistan, Pakistan, Hindistan'a uzanacak, gördüğünüz sultanların heybet
Ergenlik dönemi konusunda bilgi sahibi olmayan anne babalar ergenle çatışma yaşamaktan kurtulamazlar. İlköğretim yıllarında ailesiyle ilişkileri uyum içinde olan çocukların ergenliğe geçişle birlikte davranışlarında ve ilişkilerinde belirgin değişmeler görülmesi anne babaları şaşırtır. Çünkü anne babalar çocuk büyüdükçe daha akıllanır, daha az problem çıkarır zannederler. Her şeyin yolunda gittiğini sandıkları bir dönemde birden bire ortaya çıkan huysuzluklara, itirazlara, alınganlıklara ve sebepsiz öfkeler
Bu kitap, kadın ve erkeği kendi yaradılışından uzaklaştırmadan yetiştimenin mümkün ve gerekli olduğu inancıyla yazıldı... Küçük yaşlardan itibaren fıtratına sadık kalınarak büyütülen çocuklar, ruh sağlığı açısından daha avantajlı olmaktadır. Yaratılışındaki özellikler deforme edilerek büyütülmeye çalışıldığında durum ne aileyi ne de çocuğu mutlu etmektedir.
Gençler bir meslek öğrenmek için senelerce tahsil yapıyor, üniversite bitiriyor, yüksek lisans yapıyor, bilgisayar ve dil kurslarına gidiyorlar. Aynı gençler evlenmek, evliliği sağlıklı yürütmek ve anne baba olmak için herhangi bir eğitim almıyorlar. Kendi anne babalarından gördükleri gibi evliliği yürütmeye ve çocuk büyütmeye çalışıyorlar. Farkında olmadan anne babalarının hatalarını tekrar ediyor, bazen çözümü zor sorunlar yaşıyorlar. "Kızların Eğitimi" isimli kitabın yazarı Fenelon diyor ki: "Toplumu e
Hiç kimse iyi baba olarak doğmaz. İyi baba olmak sabır, sevgi, araştırma ve bilgi işidir. Bir erkek için, duygusal yönden alacağı hiçbir ödül, çocuklarının doğdukları andan, yaşamı kendi başlarına yüklenecekleri çağa kadar, onları gereğince yetiştirebilmek kadar doyurucu olamaz .Çocuğun kişilik gelişiminde yeri doldurulamaz olan babayı yıllarca "eve ekmek getiren adam" olarak gördük. Ama toplum ve aile yapısındaki değişimler,özellikle kadınların sosyal hayatta daha fazla yer alması, kadın ve erkeğin ebeveyn
Bu kitabın amacı; çocukların büyük anne ve dede sevgisinden mahrum büyüdüğü çağımızda, zayıflayan aile bağlarını güçlendirmek ve geniş aile kültürüne katkıda bulunmaktır.
"Sarayın taş döşeli odaları, buz mavisi mermerleri, abanoz kapıları, oymalı sütunları, görkemli direkleri ayaza çaldı. İnce yüzlü cariyeler, aslan yapılı çeriler, şahin bakışlı kapıkulları, kalın burma bıyıklı çorbacıbaşı, aydınlık yüzlü şehzade, mağrur çehreli valide sultan sarayın soğuğundan ürperdi. Hüzün, gecenin ayazıyla birleşip gün ağarıncaya kadar haşmetli sarayın tek tek bütün odalarını dolaştı. Tan yeri ağarırken gelip sultanın karşısına diz çöktü." *** Kimilerine göre "saltanat", zebercet kakma
Yıllardır çocuk ruh sağlığı alanında kazandığım tecrübeleri bu kitapta toplamayı ve bunları genç annelerle paylaşmayı arzu ediyordum. Kitap yazmanın kolay ancak okutmanın o kadar kolay olmadığını biliyordum. Genç annelerden aldığım sayısız mektup ve bunlara verdiğim ce-vaplar, bana yeni üslup konusunda bir anlamda yol gösterici oldu. Çocuk ruh ve beden sağlığı konusunda vermek istediğim bilgileri, genç bir anne ile karşılıklı mektuplaşma şeklinde işlemenin daha iyi olacağını ve kolay okunacağını düşündüm. B
ÇOCUKLAR daha anne karnındayken bile, hissetmeye ve algılamaya başlarlar. Annenin ruh hali, üzüntüsü, sıkıntısı ve mutluluğu ona yansır. Onun davranışlarına ve hareketlerine etki eder. Anne huzursuzken bebek daha hareketli olabilir, bu esnada kasılmalar, sancılar oluşabilir. Doğduktan sonraki ilk yıllarda yanındaki kişi özellikle de annesi ağlasa, hüzünlense onun yüzüne bakıp o da ağlamaya başlar. Çocuklar hisseder, tam olarak adını koyamasa da, anlayamasa da yoğun bir şekilde hissederler. Yaşanan şeyin iy
Kendinizi geliştirmek için ana baba olmaktan daha iyi bir gerekçe bulamazdınız! İşte, eğitimin gerçekten şart olduğu nokta burası...
EVLİLİK OKULU Boşanmaların sıklığı bize eşler arası iletişimde, evliliği sağlıklı yürütmede, karşılaşılan problemleri ve krizleri çözmede bilgi ve beceri eksikliği olduğunu gösteriyor. Emek verilmeyen, birbirlerini iyice tanımadan, anlık kararlarla gerçekleştirilen evlilikler; Anlık kararlarla kolayca son bulabiliyor. İlginç olan şu ki, geçinmeyi beceremeyenler, medenî bir şekilde boşanmayı da beceremiyorlar. Boşanma sırasında birbirini suçlamalar, hakaretler, kavgalar, tehdit etmeler hatta cinayetler işlen
Tükendi
Toplam 46 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1