Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 41 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Her şeyin gelip geçtiği bu dünyada elimizde kalan, arkada bıraktığımız şeylerin hiç denilecek kadar az olduğunu bilmek ne kadar üzücü değil mi? Tutkuyla kavrulup gecelerce uykusuz kaldığımız aşklarımız bile gelip geçiyor. Peki, hiç mi bir şey kalmıyor, bizden geriye? Kalıyor elbette! Şarkılar, şiirler... Tarihi kendini aşan bir şairin, unutulmaz şiirleri. Ve Annabel Lee... O uzak deniz ülkesinden esip gelen serin bir ilkyaz esintisi... Hayalini getirmeden ay parlamaz Güzelim Annabel Lee Yıldızlar çıkmaz am
Deha, deliliğin sınırlarında gezer. Bu yüzdendir ki dâhiler biraz da çılgınlardır. Sherlock Holmes'da onlardan yalnızca birisi. Üstün zekası ve eşi benzeri olmayan dikkatiyle olayları bir cerrah titizliği ile incelerken, bu işten tuhaf bir şekilde keyif de alır. Kusursuz Tuzak'ı okurken belânın üzerine koşarak giden Sherlock Holmes'ün dehası ve deliliğine şahit olacaksınız.
Evinden çok uzakta, hiç tanımadığı karanlık bir odada, kelepçeler içinde uyanan Simonize Rexton, kendini vahşi ve kusursuz bir oyunun içinde bulur. Siyah zarflardaki talimatları yerine getirmeyi ve hayatta kalmayı başarabilirse, oyunun sonunu görebilecektir. Tıpkı kendisinden çok uzaklarda uyanan ve aynı korkuları yaşayan diğer kuklalar, Eylül Belen ve Dr. Gregory gibi Birbirinden habersiz bu üç sıradan oyuncu; gizemi çözmek ve kuklacıyla yüzleşmek için müthiş bir gerilimin ortasına atılırlar. Böylece San F
Veba kentinizi sarmışsa bundan kaçamaz, kendinizi kurtaramazsınız. Şayet çok şanslı değilseniz. Bütün halkı veba ile kavrulup her gün can verirken korunaklı kalesine sığınan bir kral, kalenin içerisinde kendilerine sunulan korunaklı yaşamın keyfine kapılıp vebayı yok sayan bir grup insan. Ve onların başına gelen tuhaf ve bir o kadar da hazin bir son... Kızıl ölümün maskesinden kimse kaçamaz! "Kızıl Ölümün" uzun süredir kırıp geçiriyordu ülkeyi. Hiçbir salgın böylesine öldürücü, böylesine korkunç olmamıştı.
Hep kusursuz cinayetin olmadığından bahsederiz Peki, bunda cinayet düğümünü çözenin payı yok mudur? İşte bu soruya verilebilecek, belki de en güzel cevap: Sherlock Homes! Polisiye türünde dünyaca kendini ispatlamış kahramanımızın maceralarını okurken kitabı elinizden bırakamayacaksınız. Okurunu içine çeken, sürükleyici maceralardan yalnızca birisi Cinayet Sokağı!
Kuşku zihnimizi uyanık tutan yegâne şeydir. Hele ki Sherlock Holmes gibi bir dedektifseniz ve işiniz sürekli çözülmesi ya güç ya da imkânsız cinayetleri çözmekse Polisiye türünde, dünya çapında yaratılmış kahramanlardan belki de en dikkat çekeni olan Sherlock Holmes'ün Bitmeyen Şüphe isimli macerasını okurken kitabı elinizden bırakamayacaksınız ve Holmes sizi şaşırtmaya devam edecek!
Başkent sokaklarında artık korku ve şiir kol geziyor. "Bahçıvan'' tarafından işlenen seri cinayetler ve kurbanların başuçlarına bırakılmış şiirler... Bayan Huzur, Bay Korku, Bayan Hüzün ve Bayan Umut'un ölümünün arkasındaki sebepler... Zeki bir katilin peşinde soluk soluğa oynanan bir saklambaç oyunu bu. Ekibiyle beraber cinayetleri soruşturan Başkomiser Yavuz, her yeni ipucuyla birlikte hem katile hem kendi karanlığına bir adım daha yaklaşıyor. Kuklacı ve Kâhin'in yazarı Günay Gafur'dan delilikle caniliğin
KALBİNİN SESİNİ AÇ, KULAĞIN İŞİTSİN! Onlar, bu oyunda birbirlerine durmaksızın çarpan sayısız dalgaydı. Zamanlar mekânlar birbirine karıştı. Ölümler yaşama... Oysa, öğrenmek için çıkmışlardı bu yola, öğretmek için. Yaşamak için yürümüşlerdi bu yolu, ölümsüzlük için. Bilgeliği aramışlardı bu yolda, ışık olmak için... Şimdi, yolun sonundalar. Hâlbuki son yok, yeniden zamanın başındalar; Sonsuzluk için! "Onu, iyi bir şekilde hatırlayacağım ama sana sırılsıklam âşık olacağım. Bu iklim hiç değişmeyecek. Biz
Kazanmak için kaybetmek gerekir, Yaşamak içinse ölmek! Fegel'in planları vardı; hayalleri, seçimleri... Dünyada mümkün olacağına inanmadığı bir hayatın içine sürüklendi. Bulduğunu sandı ama kaybetti, kazandığını sandı ama yenildi. Hiçbiri bilemezdi. Oyunun amacı; binlerce yıl arayla dünyaya gelmiş bu kişileri, bir amaç uğruna bir araya getirmekti.  "Kanatsız açtım kanatlarımı. Dünyanın seyrine insan olarak daldım. Kimsenin sahip olamayacağı bir şeye sahip oldum. Mucizeye tanık oldum. Yaşadım, öldüm
Fegel, on sekiz yaşına girdiğinde, çocukluğunu kâbusa çeviren Gölge'den kurtulduğuna neredeyse emindi. Liseyi bitiriyordu, hayatının aşkını bulmuştu ve bir an önce onu tutsak eden bu şehirden gitmek için sabırsızlanıyordu. Ama Gölge son bir kez daha geldi ve bu son onu; felsefeyle, ölümsüz filozoflarla, simyayla ve kâhinlerle örülü bir başlangıca sürükleyecekti.  "Gördüklerim, yaşadıklarım hayal değilse gerçekliğine nasıl bir açıklama getirebilirim ki? Ya hayalse? Bunu nasıl bitirebilirim?" ‘'Paranoya'', ‘'
Küresel iklim değişikliği nedeniyle buzullar hızla erimekte ve dünya hızlı bir şekilde yok oluşa doğru savrulmaktadır. 2060'da Kuzey Buz Denizi'nde hiç buzul kalmayacaktır. Yaşam ve tarım alanlarının sular altında kalması, su ve enerji kıtlığını beraberinde getirecektir. Avrupa'nın kıyı kentleri sular altında kalırken, İngiltere'de Sibirya soğukları yaşanacaktır, ABD'de hayat bitecektir. Küresel ısınmanın etkili olduğu bölgelerdeki su kaynaklarına sahip ülkeler, ellerindeki doğal kaynakları korumak için her
1-Bitmeyen Şüphe 2-Cinayet Sokağı 3-Karanlık Oda 4-Ölümün Sesi 5-Gece Yarısında Panik 6-Görüşme Odası 7-Kusursuz Tuzak 8-Sessiz Kurban 9-Kuşkulu Delil 10-Geçmişin Karanlık Yüzü
Tükendi
1-Kuzgun 2-Pym'in Öyküsü 3-Annabel Lee 4-Bir Kudüs Öyküsü 5-Bir Haftada Üç Pazar 6-Kızıl Ölümün Maskesi 7-Morgue Sokağı Cinayeti 8-Tuhaflık Meleği 9-Hipnoz 10-Kuyu Ve Sarkaç
Ayça'nın uykuları çocukluğundan beri ıssız ve karanlıktı. Küçük bir kız olduğu dönemde en büyük korkusu gerçeklikten ayırt edemediği hayal ve rüyalardı. Yıllar geçip de yaşananlar silik birer anıya dönüştükçe onların yalnızca geniş hayal gücünün ürünleri olduğuna inanmak istemişti. Ta ki günün birinde rüyaları geri dönene dek! Sürekli takip edilmekte olduğunu fark etmese rüyalarındaki ipuçlarını izlemek için İstanbul'dan Makedonya ve Sırbistan'a uzanan bir yolculuğa çıkmak aklının ucundan geçmezdi. Ne yazık
"Kimi yazarlar, zamansız kitaplar yazar ve böylece satırlarını nesiller sonrasına aktarma gücünü elde ederler. Joseph Sheridan Le Fanu da bu güce sahip olan nadir yazarlardan biri! Carmilla'yı okurken siz de kara mizah ile korkuyu ustaca kurgulayan Le Fanu'nun doğaüstü korkunç olaylarla dolu dünyasına adım atacaksınız." "...Kendimi beğenmişliğime, inançsızlığıma, inatçı körlüğüme lanet olsun. Geç, artık çok geç..." "...Aşk kurban almak ister kendine. Kan olmadan kurban olmaz..." "...Tanrı'd
Keşiş, insanoğlunun en derinlerinde pusuya yatan karanlığın ele alındığı, dürüst ve cesurca ışığa tutulduğu, başından sonuna kadar sıra dışı bir zeka ile kurgulanmış bir baş yapıt! Sayfalar arasında heyecanla yol alan okuyucuyu, kendi dünyasının gerçekliğine doğru çeken bir güce sahip! Her anlamıyla insanın dipten yükselişini ve çaresizlikle düşüşünün birbirine tuhaf ve şaşırtıcı şekilde bağlı olaylar ve karakterler üzerinden, üstelik hiç sıkılmadan okunmasına da olanak sağlıyor. Öylesine bir akıcılığa v
"Kana susamış dişlerin akan kana karşı duyduğu dayanılmaz ihtiras, zamansız ölülerin mezarlarının içinde huzursuzluk ve karanlıklarını bulaştırmak için sabırsızlanışları, erken gelen ve gitmeyen ölümün satır satır içinize işlemesi... Yılları aşıp gelen bu karanlık hikayeleri okumaya hazır mısınız?" "...Bu gece Walpurgis Gecesiydi! Şeytanın yer yüzünde gezindiği, mezarların açıldığı ve ölülerin dirilip yürüdükleri gece! Topraktaki, havadaki ve sudaki tüm şeytani yaratıkların eğlendikleri gece
"Ölümün kokusunun sindiği bir kitaptan daha çok ne işleyebilir insanın içine? Karanlık düşlerin korkutucu gerçeklerle karıştığı, ölümün dehşetinin satırlara sindiği, lanetin uğursuz seslerinin kulaklarınıza yerleşeceği bu kitabı bir solukta okuyacaksınız. Elbette eğer yeterince korkusuzsanız!" "...Biraz saygısızca anlatıyorum ama kusura bakma sen de benim yerimde olsan nasıl anlatacağını bilemezdin..." "...Nasıl gördüğümü sana anlatmak istemem. Anlatması benim için zor. Hala onu düşündüğüm zaman uy
Gizemli kurmacaların ve korku edebiyatının prensleri, karanlıkta açan iki güçlü yaprak Joseph Sheridan Le Fanu ve Arthur Conan Doyle... Sadece yaşadıkları döneme değil, günümüz gizem ve korku edebiyatının da mütevazı mimarlarıdır onlar. Dehalarını, o en karanlık sahneleri satırlar arasından çıkartıp gözlerinizin önüne sermek için kullanan iki centilmen de diyebiliriz onlara. Bu kitabı okurken hangi hikayenin daha gerilimli, hangi hikayenin daha gerçekçi veya daha korkutucu olduğuna kolay kolay karar verem
"Büyülenmişti... Gözlerini kapayacaktı ki bir anda irkiliverdi. Olanca gücüyle dışarı çıkıp koşmaya başladı. Kütüphane kapısına geldiğinde hiç duraksamadan elindeki taşla camı kırıp içerden kapıyı açtı. Yine koşarak; kütüphane camını indirdi. Sandığı açtı. O gece fırsat bulup bakamadığı fotoğrafı aldı eline. Gözüne iyice yaklaştırdı. Kısık gözleri daha fazlasını göremiyordu. Doğruca içerideki odaya koştu. Masanın çekmecelerini bir bir karıştırdı. Aradığı büyüteç kenardaki sehpanın üzerinde duran bulmaca say
Toplam 41 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1