Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 68 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Atasözleri dilimizin zenginliği, bize atalarımızın mirasıdır. Hangisini istersek, babamızın malı gibi rahatça kullanırız. Hepsi de anamızın ak sütü gibi helaldir. İşte bu kitapta birbirinden güzel, birbirinden değişik, birbirinden şenlikli atasözlerinin hikâyeleri var. Aç ayının neden şakkıdı şakkıdı oynamadığını, damdan düşenin halinden en iyi kimin anladığını, kılavuzu karga olan adamın akıbetini, pilav seven kişinin cebinde ne taşıdığını, züğürtleyen bezirgânın eski defterleri neden karıştırdığını ve
Mr. and Mrs. Brown bu romanı okuyunca çok bozulacak! Yabancı dil konusunda tüm kalıplar bu romanla yıkılıyor... Bir turist yolda adres sorduğunda, "Go, go, go, right" diye cevap vermek istemeyenler... Şakır şakır konuşturan yabancı dil haplarının icat edilmesini hasretle bekleyenler... Okulda ve kurslarda yıllarca İngilizce dersi görüp de bir türlü konuşmaya geçemeyenler bu romana bayılacak! Üniversite öğrencisi İlker'in komik ve ilgi çekici İngilizce öğrenme macerası... Onun sıradan hayatı, İngilizce ö
Tılsımı okuyarak Misal Âlemi'ne geçebiliyorum. Fakat her istediğim yere gidemiyorum. Denedim, izin verilmedi. Umudumu kesmedim. Tılsımı ısrarla okudum. Sonunda izin çıktı. Bir ses bana "Misalî bedeninle gidemezsin, bir kuşun bedenine girecek, öyle gideceksin" dedi. Sesi duyuyor fakat sahibini göremiyordum. Dâcin isimli bir kuşun misalî bedenine girdim ve yolculuk başladı. Fakat ne yazık ki gittiğim zaman dilimi Efendimizin yaşadığı zaman değildi. Kendisi beka âlemine gitmişti. Buna çok üzüldüm. Beni tese
Belki hayal meyal hatırlarsın beni. Hazırlık sınıfına girer girmez yıllardır hayallerimi süsleyen o dünya güzeliyle karşılaşmış gibi oldum. Onun canlı misaliydin adeta. Bir anda tüm sesler kesildi. Zaman durdu. Mekân seninle doldu. Önden ikinci sırada oturuyordun. Yanına ilişmek istedim, cesaret edemedim. Şöyle arkalarda bir yere, seni görebileceğim bir sıraya oturdum. Hoca hem konuşuyor hem de tahtaya bir şeyler yazıyordu. Fakat ben ne dersi dinliyor ne de not alıyordum. Ben o sırada seni okuyor, seni
Takip ediliyorum. Peşimdeler. Çetrefil işlere bulaştım. Korkunç hatalar yaptım. Kızdırdım onları. Başım belada. Tehlike büyük! Hayatta kalır mıyım, bilmiyorum. Beni unutacaklarını, kendi halime bırakacaklarını sanmam. Daha önce benzer durumlara şahit oldum. Lügatlerinde af yoktur. Bu kitapta yaşadıklarımı anlattım, geride bir belge bırakmak istiyordum çünkü. Bütün samimiyetimle, hiçbir ayrıntıyı saklamadan ve atlamadan... ... Kahraman ruhlu liseli bir gencin film senaryolarını aratmayacak, serüvenlerle
"Sen bana iyiliğe dair hiçbir şeye inanmadığım şu dünyada karşılıksız iyilik yapılabileceğini öğrettin." Kalbimin tam ortasında büyük bir ağrı var. Fazlasıyla acı yaşadım. Kendimi platonik bir aşka kaptırdım. Ulaşılmaz bir sevda uğruna hayatımı adadım. Ve işte, kaderin insanı bir noktadan başka bir noktaya nasıl taşıdığına bizzat şahit oluyorum. Şimdi, daha önce yolumun hiç düşmediği, içerisinde tanıdığım tek bir insan siması dahi bulunmayan bu şehre, yabancı gözlerle ilk kez baktığımda henüz yirmili yaşla
Adım Azra. Ama arkadaşlarım bana kısaca "Deli misin kızım sen!" derler. Dersler, hocalar, sınavlar, sıkıcı törenler, sözlüler, sabahın köründe uyanmalar hariç okulumu çok seviyorum. Övünmek gibi olmasın, arkadaşlarım çok esprili ve zeki olduğumu söylüyorlar. Öhüm... Aslında tipik bir yurdum genciyim... Annem, babam, ablam ve erkek kardeşimle sıradan bir hayat yaşıyorum. Bence beni farklı kılan şey, kafamın içi... Orada yaşananlara bazen ben bile ayak uyduramıyorum... "Anladık, seni geçelim Azra, biraz da
Tükendi
"Sevgili Mervin! Şimdi hayatta mısın, bilmiyorum. Bu satırları okuyorsan yaşıyorsun demektir. Senden hiç haber alamayışım umudumu azaltıyor. Defterini bırakmakla büyük bir sorumluluk yükledin omuzlarıma. Okuduktan sonra sana olan sevgim hayranlıkla birleşti. Haklısın, bu ibretlerle dolu hayatı herkes bilmeli. Hikâyeni hem yaşıyor hem de anlatıyorsun kitapta. Hayatta dostumdun, bu eserde kahramanım oldun, ömrünün her yılı asra bedel bir kahraman!"
"Bu defter beni sana anlatacak. Hayatıma tanık olmanı istiyorum. Seni tanıdıktan sonra anılarımı yazmaya karar verdim. Güncemdeki notlardan yararlanarak her gece yazdım. Seni düşünerek, sana anlatır gibi. Fakat tamamını yazamadım, zaman yetmedi. Becerebildim mi, bilmiyorum. Bu metnin bir meziyeti varsa o da samimiyetidir. Yazdıklarımın tümü gerçektir. Bu defteri kaldırıp atabilirsin de... Böylece bir hayattan geriye kalan izler de silinmiş olur. Başka nüshası yok çünkü. Fakat ümidim bunları başkalarının da
"Bana yazardın, okurdum. İçimde konuşur gibiydin. Kalbimle işitirdim. Ruhum yatışırdı. Bıraktın. Unuttun. Yoksun. Sesime ses vermiyorsun. Sensiz geçen gecelerimde sorularım birikti. Kimselere soramıyorum. Hemen aklıma gelenleri söyleyeyim... "Kainat kitabı" diye bir tabir kullanmıştın bir ara. Aklımdan çıkmıyor. Bende kalıcı bir etki bıraktı. Ne demektir bu, nasıl? Bugün yeryüzüne, gökyüzüne, denize bu gözle baktım. Bir kitap okur gibi okumaya çalıştım. Fakat yapamadım. Bu kitap nasıl okunacak? İnsanı da
"Yine okul, sınavlar. Zorunlu birliktelikler... Beni yoruyor bu hayat, bıktırıyor. Ruhumu ezen görevler bunaltıyor beni. Kaçmak, sinmek, saklanmak istiyorum. Bu kadar yükü taşıyamıyorum. Zaman bitirici, çaba emici, yeteneklerimi oyalayıcı bir sürü sorun var önümde. Tanıdıklar, yaşadıklarım, yaptıklarım... Hep daha iyi olmanın umuduyla yaşadım ama bir türlü olamadım. Kendime söz dinletemiyorum bazen. Bunalımlarımın ardı arkası kesilmiyor. Bazen de görünür hiçbir neden yokken içim daralıyor, nefes alamaz ol
Yaşadığım şehirden çok sıkılmıştım... On sekiz yaşıma girmiş, lise son sınıfa gelmiş ve artık bu şehirden gitme zamanımın geldiğini anlamıştım. Kendi kendime, "Mert, oğlum bak, üniversiteyi mutlaka kazanman lazım!" diyordum... Evet, üniversite sınavına girecek, büyük şehirlerden birindeki bir üniversiteyi kazanacak ve bu şehirden kurtulacaktım... Okuyacağım bölüm bile önemli değildi. İzmir veya İstanbul'daki üniversitelerden herhangi birindeki, herhangi bir bölüme kapağı atıp günümü gün ederek yaşamanın h
İstanbul Üniversitesi'nden gelen bir cinayet ihbarı Dedektif Milas ve Şifreli Dosyalar ekibini harekete geçirir. Maktul, üniversitenin tarih bölümünden bir profesördür. Bir gece önce de İstanbul Arkeoloji Müzesi'nden yüzyıllar öncesine ait antika bir gümüş sikke çalınmıştır. Çalınan sikkenin maktulün hemen yanı başında bulunması ise olayı daha karmaşık hale getirir. Dedektif Milas ve Şifreli Dosyalar ekibi bu kez gizemli bir tarih cinayetiyle karşı karşıyadır... Ve olayın izlerini yüzyıllar öncesinde arayan
Tükendi
Efe ve arkadaşlarıyla "Akıl Almaz Maceralar" dizisi soluk soluğa devam ediyor. Efe ve arkadaşları yeni bir maceranın peşine düşüyorlar. Ama ne macera! Efe'nin yolda bulduğu bir köpeği gizlice eve getirmesiyle başlıyor her şey. Çünkü annesi kesinlikle evde köpek istemiyor. Efe, yeni dostunu evde nasıl tutabileceğini düşünürken evlerine giren bir hırsız ve ardından köpeğin sahibi olduğunu iddia eden bir adam ile işler iyice karışıyor. Efe ve kankaları, biraz dedektiflik, biraz gerilim ve bol aksiyonlu bir m
Sana bir çocuk gözü gerek, her şeye hayretle bakacak. Bir zamanlar çocuktun, görürdün. Büyüdün, kör oldun. Sana bir çocuk dili gerek "Niçin?" diye soracak. Evvel zaman içinde çocuktun, sorardın. Büyüdün, unuttun. Oysa bir çocuk yaşamalı içinde. Sesinde bahar taraveti, papatya gözlerinde merak, kelimelerinde fırından yeni çıkmış taze ekmek kokusu, yumuk ellerini gamzeli yüzüne dayayarak sürekli sormalı. Hayret makamına yüksel de seyret, neler var cihan sergisinde? Gazetelere bedel şu âlemin sayfalarını oku d
"Görünmez varlıklarla ilgili sorular sormak istiyorum sana. Bu sorular zihnimin bir köşesinde bekliyordu. Fırsat bulup da kimselere soramadım. Kimi insanlar ‘cin' demek yerine ‘üç harfliler' veya ‘iyi saatte olsunlar' gibi ifadeler kullanıyorlar. Nasıl yaratıklardır bunlar? Cinleri, perileri görmek mümkün mü? İblis ya da şeytan kimdir, necidir? Bana niye düşmanlık ediyor? İnsanı nasıl etkiliyor? Allah niye yarattı ki böyle birini? Ruhu nasıl tanımlarsın? Gerçekten var mı, varsa nasıl bir var oluş bu? K
"Sorular ruha batmış dikenlerdir demiştin bir konuşmamızda. Gerçekten öyle. Bugüne dek üstünü örterek yaşadım. Ruhumun derin dehlizlerinde bekleyen bir sürü kuruntu aklımı tırmaladı durdu. Kemirgen sorularla koyun koyunaydım. Yanıt aramayı hep erteledim. Yüzleşmekten korktum açıkçası. Yok saydım onları. Tatlı hayatıma sınırlar çizer diye kaygılandım. Fakat yok saymakla yok olmuyorlar. Düşünmemek dindirmiyor içimdeki sızıyı. Yeter artık! Kendimi tanımak, kuruntularımdan arınmak, alın yazımla barışmak, huzur
"Her gece konuşurduk seninle. Kendimi anlatırdım. Sorularıma yanıtlar verirdin. Uzun süredir yazmadın. Merakta bıraktın beni. Sorularım, sorunlarım birikti. Kafede falan arkadaşlarla tartışıyoruz bazen. Söylemiştim sanırım. Son günlerde temel konu peygamber meselesi. İnternette bir şeyler okudum, kafam daha da karıştı. Her yanıt yeni sorular getirdi. Bazılarını söyleyeyim... İnsanlık tarihi boyunca pek çok peygamber gelmiş. Niye öyle? Bir tane yetmez miydi? 'Ne gerek var peygambere, aklımız bize yeter' d
Selam! Beni 'Şifreli Dosyalar' ekibinden tanırsın. Matematik delisi Süper Zekâ Engin Ar! Biliyorsun, sürekli zihnimi çalıştırmak ve kendimi geliştirmek için matematik soruları çözüyorum. Sayılarla içli dışlı olmak gerçekten heyecan verici! Peki, matematiğin gizemli dünyasına birlikte adım atmaya ne dersin? Senin için müfredatı destekleyen harika sorularım var. Aynı zamanda eğlenceli bilmeceler, çok ilginç bilgiler ve matematik fıkraları da bu kitapta... Hadi, o zaman eğlence başlasın!
"Bir yolcu gibi hissediyorum kendimi. Durdurulması imkansız bir yolculuk. Neler çıkacak karşıma, bilmek istiyorum... Bedenden ayrı bir tarafım varsa o nereye gidecek? Bir diriliş söz konusuysa bu nasıl olacak? Bunların akla uygun bir açıklaması var mı? Bak ne geldi aklıma... Yeryüzünde binlerce yıldır insanlar var. Milyarlarcası ölüp gittiler. Şimdikiler de ölecekler. Bu insanların kemikleri bile toz olup savruldu. Kimini bakteriler çürüttü, kimi yandı kül oldu. Bu kadar insan nasıl dirilecek? Nasıl yeniden
Toplam 68 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1