Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali'nin Kuyucaklı Yusuf ve İçimizdeki Şeytan'dan sonra yazdığı üçüncü ve son romanıdır. Almanya'ya öğrenim için giden bir gencin "olanaksız aşkı"nı, duyarlı ve etkileyici bir dille anlatır. Roman yeniden basıma hazırlanırken kitabın ilk baskısı temel alınmış; yazarın diline dokunulmamış, günümüzde kullanılmayan sözcükler sayfa altı dipnotlarıyla verilmiş ve ilk basımlardaki dizgi yanlışları düzeltilmiştir.
"Bihter hepsini unutmak isteyerek, kandili hâlâ bütün bütüne yakmadığı için birtakım karartılar yansıtan aynanın karşısına geçiyor, çıplak gövdesine bakıyor, nergisçe bir tutumla hazdan sarsılıyordu. Başkaları ne düşünürdü bilmem, ama bu, kendi kendine tatmine giden yol, Bihter'i büsbütün yalnızlıkla sarıp sarmalardı. Hazlarda söze dökülemeyecek uçurumlar hissederdim. Romancı, Bihter için, 'Evet bu vücudu seviyor...' diye yazıyordu. Genç kadın ayna karşısındaydı, vücuduna sevgiler, vurgunluklar duyuyordu. G
Servet-i Fünun döneminin en önemli romancılarından biri olan Mehmet Rauf'un Eylül'ü psikolojik roman türünün yazınımızdaki ilk örneğidir. Yasak bir aşkı psikolojik boyutuyla anlatır, acılar o kadar dayanılmaz bir hal alır ki, aşk ateşi daha büyük bir ateşle bitirilir..
Kırık Hayatlar' da, yazarın, aile kurumunun kutsallığı, yalnızlığın yıpratan acısı karşısındaki alternatif duruşu, evlenme yöntemleri, gelenekler, eş seçiminde aile baskısı, komşuluk ilişkileri vb. konulardaki dikkatlerini görmek mümkündür. İç içe geçmiş çeşitli yaşam hikâyelerinin verilişindeki okuru yormayan düzen, eseri başarılı kılmaktadır. Roman hem tutku, acı, nefret vb. bireysel duyguları, hem de toplumsal bir kurum olan aileyi ve toplum yaşamındaki aksaklıkları sorgulayan bir eserdir..
Hüseyin Rahmi, Şıpsevdi romanının kaynağı olan Şıkta, bizlere Tanzimat romanının gözde tiplerinden bir örnek sunuyor. Hem acınacak hem de gülünecek bir tip bu.
´´Henüz yirmi iki yaşında, bütün maneviyatı [ruh haleti] yanlız bir ümidin tahakkukunu muntazır [gerçekleşmesini beklemekte]...Şöhret bulmak, edip olmak, herkesçe tanılmak, bugün o kadar acılıklarına gögüs vermek için hayatını zehirlediği bu edebiyat aleminin bir gün yüksek zirvelerine [doruklarına] çıkmak ve ismini o kadar yükseltmek ki... O tasavvur ettiği [hayalini kurduğu] yüksek payeye [dereceye] bir had [sınır] bulamıyor; sonra da bu derece [kadar] itila emellerine [yükselme arzularına] kapılıyor oldu
Çocuk Ruh Sağlığı (çocuk yetiştirme sanatı ve kişilik gelişimi) Prof. Yörükoğlu bu kitabında hızlı değişme geçiren toplumumuzda aile ve çocuğun genel durumunu değerlendiriyor. Çocuk kavramının, çocuk haklarının tarihsel gelişimini inceliyor; özellikle çocuk sömürüsünü tartışıyor. Çocuklara yöneltilen çeşitli tutumlara, önyargılı ve duygusal yaklaşımlara değiniyor. Çocuk gerçeği üstünde düşünen tüm ana babaların, eğitimcilerin ve aydınların ilgiyle okuyacakları önemli bir kitap. SEVGİ - BOŞANMA VE ÇOCUK
Batılı anlamda ilk ´´edebi´´ roman olarak kabul edilen İntibah´ta üç farklı insanın hazin hikayeleriyle karşı karşıya kalırız: Hayatı sadece kitaplardan tanıyan ve hiçbir hayat tecrübesi olmayan bir genç, buna karşılık aşkı uğruna her şeyi göze alan ve bir süre sonra hıslarının batağında boğulup kalan bir hayat kadını ve bu kavganın içine adeta ´´atılan´´ ve ´´efendisi´´ uğruna canını vermekten kaçınmaya fedakar bir geç kız...Bu üç kahramanın kaderi, trajik ve ´´ibret verici´´ bir sonla okuyucuya aktarılır.
Tanzimat döneminin önemli konularından "yanlış batılılaşma"nın ele alındığı ilginç romanlardan biridir Araba Sevdası. Yanlış Batılılaşmanın işlendiği dönemin diğer romanlarında olduğu gibi bu romanda da kendi kültürüne yabancılaşmış bir gencin, Bihruz Beyin hikayesi anlatılır. Ancak bu romanı dönemin aynı konuyu ele alan romanlarından farklı kılan başka önemli özellikleri de vardır: Recaizade Mahmut Ekrem bu tek romanında büyük bir ustalıkla o güne kadar roman ve hikayemize damgasını vuran romantik edebiyat
Halid Ziya Uşaklıgil´in İzmir dönemi romanlarından olan Bir Ölünün Defteri, aynı zamanda Servet-i Fünun dönemi romanını müjdeleyen bir örnek olması bakımından önem taşımaktadır. Romanda iki erkek ve bir genç kız arasındaki aşk ilişkisi ve bu durumun yarattığı trajik durum söz konusu edilmiştir.
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1