Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 19 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Her şey güzel derken başına öyle şeyler gelir ki "Yandım!" dersin, "Bittim!" Düşersin... İşte o an, içindeki iyilik çıkıp gelir ve kapını çalar. "Kalk!" der, "kalk!" Tutar elinden, karanlığı yırtar ve seni güzel günlere götürür. Korku nedir bilmez iyilik. Aydınlık, karanlıktan korkar mı hiç? İyilik adına yanan ateşi, kötülük söndürebilir mi hiç? Kötü günler ile karşılaştığında kimseye ihtiyacın yok! Önce Allah, sonra içindeki iyiliğe güven. Niyetin ne kadar iyiyse Allah o kadar seninle. Nasip niyete vu
Kendinden başka kimseye ihtiyacın yok. En kötü gününü düşün, sana "Yanındayım." diyen onca insan vardı. Tek başına atlatmadın mı? Düştün, ayağa kendin kalkmadın mı? Doldun, tek başına ağlamadın mı? Soruyorum sana: Değmeyecek insanlar için kendine yeteri kadar haksızlık yapmadın mı? İnsanlar gelip geçici. Unutma, kimse senden daha çok düşünmeyecek seni. Gitmem diyenler gidecek, sen yine kendine geleceksin. Düşeceksin, ayağa yine kendin kalkacaksın. Yaralanacaksın, yaralarını kendin saracaksın. Onca acının i
Umarım hiçbir zaman gökyüzüne bakmaktan vazgeçmezsin, gök gürültülü zamanlarda bile. Gece her şeye biraz daha şahit galaksiler ve yıldızlar... Umarım hiçbir zaman küçük ve güzel ayrıntıları kaçıracak kadar büyümezsin. Unutma, güneş her zaman her hareketini izliyor, ay bütün sırlarını biliyor. Unutma, en çok ağlarken yalnız olmadığını unutma...
Karamsarlığa düşmek sadece Allah'tan umudunu kesenler içindir. O olduğu sürece her gün güneş bizim için doğacak, her açan çiçek bizim için dallanacak, her göğe baktığımızda tekrar tekrar onun mucizelerine şahit olacağız. Ve unutma, her şeye rağmen hayat devam ediyor. Kuşlar uçuyor; gökyüzü mavi, kelebekler rengârenk... O ki bir şeye ol derse, hemen olur.
Asla büyük konuşma. Başkasının başına gelen her şey senin de başına gelebilir. Yokluğunun fark edilmediği, varlığına değer verilmediği, başkalarının senden daha çok önemsendiği, yüzünün gülmediği yerleri ve insanları sahiplenme sakın. Sadece başkalarının hayatlarını kolaylaştırmak için varsan ve sadece senin fedakârlıkların sonucunda güzel sözler duyuyorsan; yani yaptıklarınla takdir ediliyor, yapmadıklarınla eleştiriliyorsan eğer işte o zaman sessizce kır zincirlerini, yüreğini topla ve tüm acılara elveda
İnan bana hayat sana kaktüsün dikenlerini değil, rengârek açan çiçeklerini gösterir. Bazı insanlar, benim bu dünyada en büyük kırgınlıklarım olsa da kırıldığım yerden değiştim, güçlendim! Anlamını yitiren o yolda hiçbir şey hissetmeden yürüdüm bir süre. Ama öğrendim; insan, yürüdüğü yollara çiçekler ekerek ilerlemeli. Yarı yolda kalırsa eğer, geri döndüğünde o yollar çiçeklerle süslenmiş olmalı. Kaktüsler bile çiçek açabiliyorken bazı insanların kalbi çoktan kurumuş. "Her şey üstüne gelip seni
"Berke'nin üç dilek hakkı olsa bu haklarını harcamaz, zor günlerde kullanmak üzere kenara atardı. Birbirinin aynısı günlerinden hangisinin zor gün olduğunu anlayana kadar da kullanamadan dileklerin son kullanma tarihi geçerdi. Hayattan beklentisi çay ve çekirdek olan bir canlının bu ikisi dışında bir şey dilemesini beklemek, bir dolmuş şoföründen aracı dikkatli kullanmasını istemek kadar saçmadır. Dilekler umuttan beslenir sonuçta ve umudu olmayan herhangi bir mikroorganizmanın yaşamsal faaliyetlerinin öte
Dalların gökyüzüne ulaşması için köklerin yeryüzüne inmesi gerekir. Yani her düşüş aslında bir yükseliştir ve her kazanç hayatımıza bir kaybediş kılığında gelir. Ayağa kalkmak için ilk adımı düşerek atar insan. Düştün ve bu adımı attın. Sıra ayağa kalkmakta! Bundan sonra "Mutsuzum." diyerek mutlu olamayacağını aklından çıkarma ve sen kendine inanmadığın sürece sana kimsenin inanmayacağını unutma. Pişmanlıklarını yeniden pişman olmak için değil de bir kez daha pişman olmamak için kullan. "Düştüm." demekle v
Niloo henüz bir çocukken, babasını ardında bırakarak annesi ve erkek kardeşiyle birlikte Amerika'ya kaçtıktan sonra Hollanda'ya göç eder ve burada bir Avrupalı gibi yetişir. Geçen yıllar içerisinde, babasını sadece dört ayrı ülkenin dört ayrı şehrinde karşılaştıkları kadarıyla tanıyabilme fırsatını bulur. Niloo'nun hayatında değişimler yaşanırken, aynı esnada farklı etnik gruplardan mülteciler de Avrupa'ya oldukça kötü şartlarda akın etmektedir. Yıllardır "bir yere ait olabilme" özlemiyle yaşayan Niloo, bu
"Mutlu olacaksın." dedi hayat, "Fakat önce seni güçlendireceğim." Henüz kendi hikâyemin bile kahramanı olamamışken, benden kendi hikâyelerinde kahramanlık göstermemi bekliyorlar. Oysa ben sadece dünyanın yaşanabilir bir yer olduğuna inanmak istiyorum. "Çocuğum daha." diyorum. Susuyorlar. Anılarla dolu geçmişlerini değil de kayıp giden masumiyeti özlediklerini bile anlamıyorlar.
"Biz bittik." demişsin. Fakat sen, bitmenin ne demek olduğunu bilememişsin. Bitmek değildi bizimkisi, başlayamamaktı. Bitmek için başlamak gerekirdi biriciğim. Biz hiç başlamadık ki... Sen beni güzel sevmedin. Sana her adım attığımda beni biraz daha sensizliğe ittin. Ben seni her şeyim diye sevmiştim. Meğer sende koca bir hiçmişim. İnsanlara "Ben ondan çoktan gittim." deme, sen bana hiç gelmedin. Ben senin varlığını hiçbir zaman hissetmedim. Fakat bir gün olsun vazgeçeyim de demedim. Şunu unutma; bizde
Neden mi otuzundan sonra? Çünkü kadın dünyadaki tüm acıları, tüm tecrübeleri,tüm zevkleri bu yaşa kadar deneyimledi ve adına "erkek" denilen fakat birçoğunun "adam" diye bile tanımlanamayacağı o iki ayaklı, sözde kalp ve beyin taşıyan fakat bu ikisi arasındaki dengeyi kurmakta oldukça zorlanan varlıklar olmadan da hayata devam edilebileceğini ve kendi ayakları üzerinde durabileceğini otuzundan sonra anladı. Aslında kadın kimseye ihtiyacı olmadığını,kendi kendine yetebileceğini bu yaşta fark etti. Kimilerine
İnsanın kaderinde öyle bir kırılma noktası vardır ki tam isyan edeceğin an, evet, işte o an ufacık bir dua ile kaderinin yönünü avuçlarındaki gözükmeyen tılsımla değiştirebilirsin. Her gecenin nasıl bir sabahı varsa her derdin de bir sonu var. Düştükten sonra kalkacak ve üstünü silkeleyip tekrar devam edeceksin koşmaya... Ve unutmayacaksın ki Allah yanında, seninle birlikte... Eğer yüreğinde Rabb' in varsa, bu hayatta kimseye ihtiyacın yok demektir. Her şer denilen şeyin içinde kocaman bir hayır var, sakın
Gittiğinizde ardınızdan gelen birisi yoksa, siz zaten çoktan terk edilmişsinizdir... Seninle denizin karşısına oturup sohbet edilemez artık, sen denizleri de kurutursun. Ben küller arasında güller yetiştirmeye çalışmışım aslında. İşte öyle inanmışım sevildiğime. Sen yüreğimin merkezine oturmuş en büyük hayal kırıklığımsın. Kim bana uzaksa ona yakın oldum, ondandır kendime olan bu uzaklığım. Olmadı bu vedalar, sen benim dualarıma da yakışmazsın artık. Biraz yalnızlık iyileştirecek beni. Ama dönme geri yaral
Seni ''canımın içi'' diye sevecek birini kaybettin. Şimdi hiçbir can nefes olmayacak sana. Daha çok sevileceğini umarak gittiğin yerde sıkışırsa kalbin, elini kalbine koy. Çünkü o acı benim. O sıkışmayla sana, bizi bitirme çabalarını ve hiçe sayışlarını hatırlatmaya geleceğim. Biliyor musun sevgilim? Seni sevdim. Bir insan hayatında ne kadar çok ve ne kadar güzel sevebilirse, o kadar sevdim. Bu da benim yenik zaferim... Sen benim ilk çaresizliğim, sen benim ilk yenilgimsin.
Sevmekten daha önemli şeyler vardır. Hissettirmek gibi koklayarak öpmek gibi. Bazen sevilmekten çok varlığını hissetmek istersiniz. Varlığını hissedemediğiniz birini sevemezsiniz. Kadınlar sevildiğini duymaktan çok hissetmek ister. Sevdiği adamın sevgisini hisseden kadından daha güzeli yoktur. Sevdiği kadına sevgisini hissettiren erkeğin aşkına doyum olmaz. Ben bu kitapta kendimi sana hissettirmeye geldim. Ben sevdikçe hissettirdim, sen hissettikçe gittin. Oysa sen benim kalbimin kafası güzel haliydin. Ve
Hayatta birçok kez haksızlığa uğrarız. Lakin öldüreceğini sandığımız hiçbir acıda yılmayız... Herkesin bir hikâyesi vardı. Kimi dile getirmedi acıyan yanlarını. Oturup kâğıda döktü acılarını. Kimi yalnızca sustu, içine ata ata doldu taştı... Yine de tek kelime edemedi. Hayat kimine sevebileceği nice kalpler sundu, kimse sevemedi. Elbet benim de dile getiremediğim acılarım var. Anlatmak istesem, anlatılmaz... Zaten bazı acılar dile getirilemez. Getirilmek istense de kelimeler yetmez... Dilinden seni seviyo
GERÇEKLE YÜZLEŞME VAKTİ: 3:01 Cumartesi, öğleden sonra... Telefon çaldığında, çocuklarla bahçedesiniz. Arayan okuldaki en iyi arkadaşınız. Birkaç yıldır görmediğiniz biri. Bu, eski zamanları yâd edeceğiniz dostça bir arama olmalı. Ama değil. Aramasının sebebi farklı. İşkence altındaymış gibi, kesik kesik, hızlı hızlı soluyor. Birileri ona korkunç bir acı çektiriyor. Çığlık atıyor ve sonra hayatınızı tamamen değiştirecek altı kelime mırıldanıyor: Adresinizin ilk iki satırını... ?Harika konular, mükemmel ka
Kurduğum en güzel hayallerim yıkıldı. Hem de beklenmedik insanlar tarafından. Bense bu duruma sadece sessiz kaldım. Korkaklığımdan değil, kırgınlığımdan. İnsanın bazen en çok söylemesi gereken şeylerin yerine sahne alır suskunluğu. Bende sustum ve kendi gösterimi kendim izledim. Gişe rekoru kıran bu gösteride, başrolü yalnızlığım ve hayal kırıklıklarım oynadı. Bende yalnızca izledim. En güzel hislerimi değmeyecek insanlar uğruna heba ettim...
Toplam 19 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1