Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 300 kayıt bulunmuştur Gösterilen 280-300 / Aktif Sayfa : 15
Çağdaş Amerikan edebiyatının büyük ustalarından Jack London'dan (Jack John Griffith London, 1876 -1916) bir başyapıt daha: âVahşi Doğaya Dönüş!.London, günümüzden yüzyıl kadar önce, insanın doğayı tüketişini ve doğanın bir parçası olan hayvanlara yeryüzünü zindan edişini anlatıyor bu unutulmaz romanda. Buck adlı melez bir köpeğin yaşam serüvenini verirken, ona sahip olan insanların gerçek vahşiler olduğuna işaret ediyor. Doğadaki canlılar sıralamasında insandan hemen sonra gelen hayvanların acımasızca, vicd
Yavaşlı, bu yeni kitabında kendi yaşamını öyküleştiriyor. Kişi, başkalarının yaşamını yazarken alabildiğine özgür hisseder kendini; ama sıra kendi yaşamını yazmaya gelince, kalemini özgürce kullanmaktan kaçınabilir. Yazar, kendi yaşamını yazarken de içtenlikten uzaklaşmamalıdır. Ne kadar içtenseniz o kadar inandırıcı olursunuz. Aydoğan Yavaşlı bu yazma kuralını bildiği için, kendi öyküsünü de tüm içtenliğiyle kaleme almış. Onun anlattıklarını severek okuyacağınıza inanıyor ve mutlaka okunmasını öneriyoruz.
productDesc "Kitap üç öyküden oluşuyor. Masal tadındaki bu öyküler: Ay ve Güneş Balığı, Berber Tavşan ve Geveze Kurbağa. Her üç öykünün de ortak noktası; hayvanlar. 9-11 yaş grubuna hitap ediyor."
Şifreli çizimlerde gösterilen tuz ve balonun sandıklarla ne ilgisi olabilirdi? Bunların ne anlama geldiğini kamp yaşamında doğayı tanırken öğrendiler, ama öğrendiklerinin onları kötü adamlarla karşı karşıya getireceğinin farkında bile değillerdi. Doğayla kucak kucağa olmayı düşündükleri kamp, adım adım çözdükleri şifrelerin peşine düştüklerinde kötü adamların yakalanmasını sağlamak için yapılan heyecanlı bir takibe dönüştü. Öylesine heyecanlı bir takipti ki, içinde bulundukları tekne fırtınaya yakalandığı
Çocuklara öykü anlatmanın ustalığını elinde tutan Aydoğan Yavaşlı, bu yeni yapıtında da aynı beceriyi sürdürüyor. Kahramanı içimizden biri: Bir sitede yaşıyor, annesi çalıştığı için evde yalnız. Neyse ki, sevimli bir köpeği var. Ama onun da dili yok, konuşmuyor; yalnızca kuyruk sallıyor ve havlıyor. Kahramanımızınsa can sıkıntısından kurtulması gerekiyor. İşte bu sırada, sitenin bir gizini keşfediyor: Labirenti... Hemen ekibini kuruyor ve... Heyecan dolu serüven başlıyor! "Sitedeki Labirent" belki de siz
Danimarka Naziler tarafından işgal edilmiştir. Bu ülkede yaşayan Lisa ve ailesi onlara karşı sonuna kadar savaşmaya kararlıdırlar. Liza´nın babası, doktor olarak, direnişçileri gizlice tedavi ederken, ağabeyi Stefan da anti-Nazi hareketine katılır. Onu Liza takip eder. Naziler Danimarka´da yaşayan bütün Yahudileri toplama kamplarına göndermek istemektedirler. Lisa ve arkadaşları Nazilerin bu eylemini önlemeye çalışırlar... (Arka Kapak´tan)
1876-1916 yılları arasında yaşayan Amerikalı yazar Jack London okuma yazmayı beş yaşında öğrenmiş, sekiz yaşına geldiğinde ise bir çiftlikte çalışmaya başlamıştı. Okumaya karşı özel bir ilgisi vardı; bir yandan kendi kendini yetiştirirken bir yandan ailesinin geçimine katkıda bulunmaya çalışıyordu: Gazete satıcılığı, balıkçılık, tayfalık, fok avcılığı, hamallık, işçilik, inci ticareti, gazetecilik, altın arayıcılığı, kapıcılık gibi işlere girip çıktı. Dinlenme anlarında da sürekli yazıyordu. Başıboş bir ser
Hitap Ettiği Yaş Grubu: 6-8 (Renkli, resimli masal kitabı)
Öğrenci Constanze Wechselburger sevgilisinden yakasını kurtarmaya çalışıyor. Her an denetlenmek kolay değil, îstenen özgür ve eşit bir ikili ilişki. Gerçek erkek kim? Kadın nasıl bir erkek istiyor? Ve sonra! Tüm erkekler gibi komik ve eğlenceli... (Arka Kapak)
Güller Genç kız bir, çiçekçiye girer ve satıcı kadına kırmızı gülleri göstererek sorar: - Güller kaça? - Tanesi 1 Lira. Fakat size satamam. - Neden? - Güllerim sadece on yaşından küçükler içindir de ondan! Tanesine 10 Lira verseniz de size satmam
Derman Bayladı, Ece ile Arda Efsaneler Dizisi´nin beşinci kitabında Ege Denizi kıyılarındaki antik kentleri efsaneleriyle birlikde anlatıyor.
Ece ile Arda, eski çağları merak eden, soran, sorgulayan dizimizin iki çocuk kahramanı. Hep efsaneler diyarında dolaşıyorlar. Ve bundan sonraki kitaplarında da özellikle uygarlığın beşiği Anadolu´yu efsaneleriyle birlikte anlatacak ve anlattıracaklar. Onlar çok şanslı. Çünkü dayıları Serkan Bey bir tarih öğretmeni. Özellikle de Eski Çağ Tarihi üzerine uzman. Her yıl, okullar tatile girdiğinde ülkemizdeki tarihi yerleri, ören yerlerini, müzeleri dolaşır. Ve bu konularda oldukça birikimli birisi. Serkan Bey,
Yağmur Arkası Yağmurlar yağdı ve hiç dinmedi Herbiri saydam çiçeklenen saçında Yağmurlar daha çok pencereler içindi Öksüzdüm gözyaşıydım dudağında Bir sancıydım boğuk akşamlar gibi Büyüdükçe büyüdü isli ve yalnız olmak Kirazını soldurdu ağaçların Nasıl devrildi taşlar üstümüze Çoğalan nasıl boydanboya kuşkular Kar dizboyu ölümü sokakların Ezgiler sabahlarda eriyecek Gözlerin uykumda yeşerir durur Kalsam çağlar boyu yokluğunun kapısında Yaşamak bunca umuda yeniden varmak olur Ölmek seni duymamak bir gün
1846 – 1908 yılları arasında yaşamış olan İtalyan yazar Edmondo de Amicis’in kaleme aldığı “Çocuk Kalbi”nin bir dünya klasiği olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü bu yapıt, kaleme alınışının üzerinden yaklaşık yüz yirmi yıl geçmiş olmasına karşın değerinden hiçbir şey yitirmemiştir! Üstelik böylesine eğitici, idealist insan yetiştirmeyi amaç edinmiş bir yapıta zamanımızda çok daha fazla gereksinim var. Yeryüzündeki tüm anneler, babalar, öğretmenler; kısacası çocuk yetiştirme görevi olan herkesin, bu ki
Kitap dört öyküden oluşuyor. Bir nehirden karşıya bir kurdu geçirmeye çalışan Dev Deniz Kaplumbağası Tostos, Denizlerin derinliklerinde haklıyla haksızı ayırmaya çalışan Yaramaz Balık ve onun canavarları, r, şovalyeliğe özenen Cesur Karınca ve doğanın kurallarını hiçe sayan Özgür Açan Papatya. Hepsi birbirinden sıcak dört güzel hayvan masalı. 9-11 yaş grubuna hitap ediyor.
Boks sporunun, spor ahlakının oluşmadığı dönemlerde nasıl bir istismara, sömürüye kaynaklık ettiğini; boksörün de, boks sever izleyicilerin de birtakım simsarlar tarafından oyuna getirildiğini anlatıyor. Vahşi doğayı avucunun içi gibi tanıyan büyük usta London, ring dünyasının çirkinliklerini de aynı yetkinlikle gözler önüne seriyor. Yine hayranlıkla okuyacağınız bir yapıt. (Arka Kapak)
Anne babalar ve eğitimciler, çocukları mutlaka sanatla tanıştırmalı. Çünkü sanat hayatın aynasıdır. Çocuk orada bütün çevresiyle birlikte kendini de görür. Bütün çevresiyle birlikte kendini de eleştirme olanağını bulur. Sanat kaygısı olan yapıtlar da çocuklar için birer derstir. Bazı değerlere ulaşmaya, örneğin vicdanlı bir insan olmaya; aile terbiyesi, okul eğitimi kadar sanat yapıtları da yardımcı olur. Onun içindir ki, hiçbir çocuğu sanattan uzak tutmamak gerekir. Tiyatro da çocuklar için iyi bir eğitim
Elinizdeki kitabın birden konuşmaya başladığını ve ilk cümlesinin Bir ağaçtım ben ormanda, şeklinde olduğunu düşünebiliyor musunuz? Şaşırtıcı fakat gerçek Çünkü gerçekten siz şu anda kim bilir hangi ağacın gövdesinden ya da dallarından yapılmış bir kâğıda basılmış kitabı okumaktasınız. Acaba bir çam ağacı mı, yoksa çınar mı, dut mu, ceviz mi, kayın mı? Büyük, çok büyük bir ormanda diğer ağaçlarla birlikte kardeşçe yaşayan bir çam ağacının yaşam mücadelesini anlatan bu heyecanlı maceraya tanık olmak için bu
Küçük yamyam: Anne yaaa!... Ben halamı hiç sevmedim!... Anne yamyam: Peki yavrucuğum. Sen de patatesleri ye!... Müşteri: Bir şikayetim var! Banka Memuru: Burası banka efendim, hastane değil! -Çok üşüyen ineği duydun mu? -Yoo! N´olmuş? -İnekten dondurma sağmışlar!.. (İçerik´ten)
Sizce yoga nedir? Neye benzer? Yeni bir yoğurt çeşidi ya da bahçede yetişen bir tür bitki mi? Ya da hiphopçuların yaptığı bir müzik türü mü? Bilemediniz değil mi? Çok uzaklarda ve Hindistan adında ülkede yapılıyor YOGA. Yaklaşık binlerce yıllık geçmişi olan yoga, kısaca insanın bedenini ve ruhunu eğitmesidir. Ama Sina bunları hiç birisini bilmiyordu. Ta ki yoga yapan bir kedisi oluncaya dek.
Tükendi
Toplam 300 kayıt bulunmuştur Gösterilen 280-300 / Aktif Sayfa : 15