Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 300 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
"2015 Pen Türkiye Şiir Ödülü'nü alan Afşar Timuçin "Sonsuzluk Şarkısı"nda bu şiir kitabı için Sabahat Türel'in kendisiyle yaptığı söyleşide şöyle söylüyor: "Önemli olan yaşamak ve yaşadığını yazmaktır, şiir sözkonusu olduğunda da yaşadığının şiirini yazmaktır. Yaşarken olduğu gibi hiçbir şeyi gizlemeden yazmak, neredeyse mutlak bir içtenlikle yazmak. Kendilerini sakınanlar şiir diye bir takım belirsizlikleri bize sunabiliyorlar. Ne diyor bu adam, neyin şiirini yazıyor diyorsunuz. Ben böyle yaşadım ve böyle
On bağımsız makaleden oluşan bu kitabında Afşar Timuçin "aydınlanma" kavramını bütün boyutlarıyla ele alıyor, onu toplumsal ve tarihsel çerçevede ayrıntılarıyla irdeliyor. Bu on makalede kavramın özellikle bilgikuramı açısından nasıl anlaşılması gerektiği üzerinde duruluyor, ayrıca toplumbilim açısından ve ruhbilim açısından aydınlanma olgusunun değişik açılımları inceleniyor, zaman zaman tarihten örneklere yer veriliyor. Bugünün toplumları için özellikle önemli olan aydınlanmanın ne olup ne olmadığını en y
Hayatı daha anlamlı kılmada aşkı, sevgiyi ve içten dostluğu eb etkili, en dönüştürücü ve en gelişmiş bir güç olarak genç isnanların zaman zaman iç burkan fakat farklı boyutlarda da düşünmeye iten hikayesidir bu roman. Çünkü herkesin acısı, sevinci gibi birbirine ulanır ve karşımıza gerçeğin yüzü olarak çıkar. Herkes genç bu romanda. Herkesin başında bir duman... Umutların, hayata dair bütün güzel değerlerin birbirine değdiği zamanlar. .. Ve Erhan.. Ve Canan... Ve Gözde... Onları karmaşalarından kurtaran baş
Küçük Arı, yetişkin olduğunu ve her istediğini yapabileceğini düşünüyordu. Fakat Kraliçe Arı, Küçük Arı'yı kanatlarının altına aldığı ve ona yaşamı öğretmeye çalıştığında; o, her şeyin öyle olmadığını algıladı. Yetişkin olmak, sadece oyun oynamaktan daha fazla şeyler içeriyormuş.
Kertenkele, Kertenkele Tatil Köyü'ne gidinceye kadar bütün sürüngenlerin aynı olduğunu sanıyordu. Orada farklı isim ve özelliklerdeki yeni sürüngen arkadaşlarla tanıştı.Gecko, İguana, Gila Canavarı, Semender ve Komodo Ejderi. "Ben ne tür bir kertenkeleyim ve beni farklı yapan nedir?" diye merak ediyordu. Ve arkadaşları da onun bu merakını giderebilmek için ellerinden geleni yaptılar.
Deniz ile Cansu sınıf arkadaşıdır ve aynı sokakta oturmaktadırlar. bir gün sokağa Bilim bey adında bir uzay araştırmacısı taşınır. Cansu ile Deniz'in merakları, onları Mars'a yolcu etmeye yetecektir. Bilim beyin asistanı olarak Mars'a yaptıkları yolculuk soncunda evrenin birçok gizini de çözme fırsatını yakalarlar. Fakat bu gizleri çözmenin bir bedeli vardır: Heyecan! Aydoğan Yavaşlı'nın usta kalemi, bu kez sizi de ışık hızıyla Mars'a götürüyor ve akıl almaz serüvenlere sürüklüyor. Okurken çok şey öğrenec
Tükendi
Erinç Hanım elindeki kartı okumaya başladığında şaşırıp kalmıştı. Kartın bir yüzü Türkçe diğer yüzü Yunanca yazılıydı. Türkçe ifade aynen şöyleydi: "Yeğenlerim Azra ile Arda'ya: ANZAK'I AÇ, ESAHE'YE SAÇ..." Bu ne demekti? Azra ile Arda'ya bir görev verildiği açıktı. Eleni Ana'nın yolladığı pakette ne vardı? Niko'nun vasiyeti neydi? Azra ve Arda'nın bu işle ne ilgisi vardı? Truva'nın ve Çanakkale'nin dünyanın en önemli birkaç tarihi yerleşim yerlerinden biri olmasından başlayarak geçmişte bu bölgede yaşanan
"Bursa'ya giden kara yolunda ilerlerken İznik yolunu gösteren bir kahverengi tabela dikkatimi çekti. Diğer yol yazıları maviydi çünkü. İznik yazısının altında ‘Nikea' yazılıydı ayrıca. Bunun nedenini sordum babama. O da bana tarihsel önemi olan yerlerin yol tabelalarının bu renkle yapılarak, tarihteki ilk isimlerinin de bu tabelaya yazıldığını, gideceğimiz yerin de hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar için tarihi eserler açısından çok büyük öneme sahip olduğunu söyledi. Ayrıca İznik'in ‘sit' alanı olarak kor
Ece ile Arda / Efsaneler Dizisi´nin 3. kitabı olan "Ece ile Arda Çanakkale´de" isimli kitapta, kahramanlarımız bu kez Çanakkale´de efsaneleri yaşıyorlar. Serkan Bey Çanakkale yöresinin doğal güzelliklerini ve tarihsel zenginliklerini anlata anlata bitiremiyordu uzun zamandır. Onun böyle ballandıra ballandıra anlatması Ece ile Arda'nın da merakını kamçılamaktaydı. Çocuklar gerçi anne ve babalarıyla daha önce de Çanakkale'den gelip geçmişlerdi ama yıllar önceydi bu. Ece o zaman altı, Arda da dört yaşındaydı.
Ulusal Kurtuluş Savaşı yıllarını konu edinen bu kitapta Mustafa Kemal kendisini ve mücadele arkadaşlarını anlatıyor: Çocukluğunu, gençliğini, arkadaşlarını, mücadelesini ve en önemlisi, mücadelesine temel olan düşünceyi açıklıyor. İşgâle uğrayan vatan topraklarında, askeri başarıların yanı sıra sosyal yaşamda da hangi koşullarda neyi nasıl yaptığını bize duru ve yalın bir dille roman tadında aktarıyor. BEN MUSTAFA KEMAL'i diğer bütün kitaplardan ayıran, en başta bu özelliğidir. Öte yandan, T.C. Kültür Baka
1994 yılında yörede hayvanlarını gütmekte olan bir çobanın gözüne toprak üzerindeki bir taş yapı çarpar. Merakı baskın geldiği için onun çevresini kazmaya başlar. Çoban bu kazı sonucu bir oluşumu ortaya çıkartır. Altı metre boyunda bir taştır bu... Bu taş bizi 13 bin yıl geriye götürebilecek müthiş bir uygarlığın ipucudur. Göbeklitepe'nin ilk keşfidir. Bugüne kadar gün yüzüne çıkartılan kalıntılar günümüzden 13 bin yıl önce kurulmuş bir uygarlık anıtının ancak yüzde beşidir. Siz düşünün artık bu tapınağ
Bir başka bilgiye ulaşana kadar, bildiğimiz evrendeki tek uygarlık bizlerin oluşturduğu uygarlık. Adına Dünya dediğimiz, aslında pek de büyük olmayan bu gezegende yaşıyor, insanı ayrıcalıklı kılan akıl sayesinde gezegeni değiştiriyoruz. İyi hoş da, biz insanlar, çok hassas dengeler üzerine kurulu gezegenimizin geleceğini düşünüyor muyuz? Onu tanıyor, seviyor ve koruyor muyuz? Gerçekler bunu göstermiyor. Gezegenimizi hızla bir yok oluşa doğru sürüklüyoruz. Üstelik bunu, gidebileceğimiz bir başka gezegen olm
Estetik XIX. Yüzyılın başlarından beri felsefenin kanatları altından kurtulup öbür bilimler gibi konusu ve yöntemleri belirgin bir bilim olmaya çalışıyor. Bunun için kendi laboratuvar koşullarını kurma yönünde büyük bir çaba gösteriyor. Dünün estetiği Pythagorasçı, Platoncu, Aristotelesçi bakış açılarına dayanan metafizik ağırlıklı estetiklerden oluşuyordu, bugünün estetiği bir deney estetiğidir. Afşar Timuçin, genişletilmiş 6. baskısını sunduğumuz bu yapıtında çağdaş estetiğin yani bu yeni estetiğin temel
Cabir Alacatlı'dan, yine hınzırca bir kitap... -Rıdvan'ın bir büyüğü nedir? -Rıdtwo -Tavukların bacakları neden kısadır? -Yumurtalar kırılmasın diye...
Şiir, toplumumuzda, en çok sevilen sanat dallarından biridir. Onun bu denli ilgi görmesinin nedeni, az sözcükle çok şey söyleme sanatı olmasından kaynaklanıyor. Bu nedenle şiir dünyasına girmek zordur. Ama bir kez şiir okumayı sevdiniz mi, onu her zaman kendinize yakın dost olarak bulursunuz. Duygu ve düşünce dünyanızın geliştiğini, dünyaya daha başka bir biçimde baktığınızı hissedersiniz. Bu antoloji, çocukların şiir dünyasıyla tanışmalarını sağlayacak biçimde hazırlandı. Çağdaş Türk Şiiri´nin en önemli ş
Billy ve onun köpekleri Little Ann ile Old Dan. Billy, Oklahama´da, Cheroke Vadisi´nde ailesiyle birlikte yaşayan sevimli, rakun avına düşkün ve bu özelliğiyle çevresinde ün salmış sevimli, 12 yaşında bir çocuk. Azimli, diyaretli ve her türlü koşullarında yaşayabilen Billy´nin tutkusu iki av köpeği ve rakun avı. Old Dan, bir kaplan gibi güçlü kaslara sahip, ısrarcı ve avının peşini hiç bırakmayacak cinsten bir rakun avcı köpeği. Billy´e son derece bağlı ve onun yaşamının bir parçası. Little Ann ise ufak ya
Ece ile Arda kardeştir. Biz onları İlkçağların Süpermeni Herkül adlı kitaptan tanımaktayız. Herkülün öyküsünü tarih öğretmeni olan dayıları Serkan Bey anlatmıştı onlara. Dayıları anlattıkça da yaramaz Arda kendisini Herkül ile özdeşleştirmiş, koltukları, sandalyeleri kaldırarak sözde onun kadar güçlü olduğunu göstermeye çalışmıştı. Şimdiki sevinci de yeni öyküler dinleyecek olmasından aynaklanıyordu. Şimdi artık gezimize başlayabiliriz dedi Serkan Bey. Şu anda bulunduğumuz yöre yani Sultanahm
Daha önceki maceralarından tanıdığımız Ece ile Arda; bu kez dedeleri Erman Beyin de katıldığı Anadolu Tarihinin derinliklerine yaptıkları yolculukta Hititlerin izini ararlar. Ve ilk durakları şehzadeler şehri Amasyadır. Öncelikle Amasyanın tarihi yerlerini gezen Ece ile arda daha sonra Hattuşaya yani Hitit İmparatorluğunun başkentine doğru yol alırlar.
Toplam 300 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2