Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 32 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Edebiyatımıza ölümsüz eserler kazandıran Rıfat Ilgaz, yıllarca çeşitli gazetelerde köşe yazıları yazdı. Yaşam koşulları, toplumsal adalet, demokrasi, eğitim, kültür, sanat gibi konulardaki görüşlerini, toplumcu gerçekçi bir yaklaşımla kaleme aldı. Krallar ve Kurallar, Rıfat Ilgaz'ın bu gibi konuları işlediği gazete yazılarından yaptığı bir seçkidir. Ilgaz, köşe yazarlarının halkın çıkarlarını gözetmesi, bu bilinçle düşüncelerini topluma aktarması ve evrensel olması gerektiğini ödün vermeksizin savunur. Emek
Rıfat Ilgaz, Haydi Yolunuz Açık Olsun'daki öykülerinde toplumsal aksaklıkları mizahla yoğuruyor. Görmek istemediğimiz, unutmaya ve unutturmaya çalıştığımız ne varsa, Ilgaz'ın bu öyküleriyle belleklerimize kazınıyor. Rıfat Ilgaz, öykü kahramanlarının çatışmalı hallerini, küçük hayallerini, umutlarını bütün renkliliği ve içtenliğiyle yansıtıyor.
Kırk Yıl Önce, Kırk Yıl Sonra, Rıfat Ilgaz'ın 1940'larda başlayıp 1980'lere kadar süren göz altına alınma, tutuklanma, yargılanma öyküsü. Bu ülkenin yetiştirdiği önemli aydınlardan biri olan Ilgaz'ın bu kitabını okurken, "Olmaz bu kadar," diyeceksiniz. Ne yazık ki doğru... "12 Eylül döneminde Cide'de gözaltına alınan sanatçının başına neler gelmemişti! Kolay değil, 1940'larda başlayan gözaltına alınma, tutuklanma, yargılanma öyküsü, 1980'lerde de sürmüştü. Yeryüzünde kaç şair ya da kaç yazar var ki kırk yıl
Kastamonu'da çıkan Çalçene, İstanbul'da çıkan Marko Paşa'lardan, Akbaba'lardan, Dolmuş'lardan beri yazdığım yüzlerce, binlerce yazıdan seçtiğim gazete, dergi yazıları bunlar. Üç büyük kentimizde yayımlanan güncel yazılardan seçmeler... Yazı gerçekten güncelse o gün olduğu gibi, bugün de günceldir. Bizden sonrakilere akıp giden günlerimizden selintiler bırakamayacaksak niçin kara kara yazıp sıra sıra dizme zahmetine katlanalım. " - Rıfat Ilgaz
"Mizahçı Rıfat Ilgaz, hayatına dokunan her şeye dokunmuştur yazdıklarıyla. Onun yaşadıkları, bir bakıma hepimizin yaşadıklarıdır. Elli yıla yaklaşan yazı serüveninde yerdiği çelişki ve çarpıklıkların bir bölümü ortadan kalkmıştır kuşkusuz; çünkü insan toplumları sürekli değişir ve gelişir. Gelişme bazı sorunları ortadan kaldırır, bazı yeni sorunlar getirir. Yeryüzündeki amacımız hep daha iyiyi aramaksa, mizahın da bu arayışta yeri ve payı vardır. Kimliğimizi belki de en iyi gülerken keşfederiz. Kusursuz olm
Edebiyatımızın "Koca Çınar"ı Rıfat Ilgaz'ın çocuk ve gençler için yazdığı şiirler Zeynep Özatalay'ın çizgileriyle buluşarak yeniden yayımlandı. Boncuk boncuk gözleri var Okşasam oynatır kulaklarını Kuyruğuna bir dokunsam Hemen geçirir tırnaklarını Bir oraya koşar bir buraya Kuyruğu kendisinden de yaramaz Ciğerin kokusunu aldı mı Başlar inceden miyavlamaya
Rıfat Ilgaz, Kumdan Betona'da sekiz çocuklu bir ailenin oğlu olan Necat'ın mücadele dolu hayatını anlatıyor. İlkokulu bitirdikten sonra öğrenimine ara veren Necat çalışmak zorundadır. 11 yaşında Zonguldak'a işçi olarak gider. Ama okuma isteği hiç bitmez. Boyacı çırağı olarak çalışırken kendisini mühendisliğe kadar götürecek okul günleri yeniden başlar. Kumdan Betona'yı okurken insan sevgisini, erdemli olmayı, çalışma ve başarma tutkusunu daha iyi anlayacaksınız.
Rıfat Ilgaz mizahi öykülerinde yaşamın çelişkili yanlarını, yitirilen değerleri hatırlamamızı sağlıyor. Ilgaz, Çalış Osman Çiftlik Senin'de toplumun farklı kesimlerinden insanları bir araya getiriyor. Irgatlık yaptığı tarlada toprak ağası tarafından kandırılarak çalıştırılan Osman, idealleri için her şeyi göze alan Rıfat Öğretmen, yalanlarıyla insanların aklını çelenler ve niceleri bu öykülerde karşımıza çıkıyor. Ezenle ezilen, zenginle fakir, iyiyle kötü...
Yıl 1944 İkinci Dünya Savaşı sınırlarımıza kadar dayanmıştır. Hitler faşizminin tüm Avrupa'yı ateşe attığı günler Türkiye bu savaşa dâhil olmamak için dirense de etkileri tüm ülkede hissedilecektir. Ekmek, şeker, yakacak gibi temel ihtiyaç maddeleri karneye bağlanmış, dışarıdan gelebilecek ani baskınları önlemek amacıyla geceleri her yerde karartma uygulaması başlamıştır. Ülkenin aydınlarına da baskı uygulanan bir dönemdir bu aynı zamanda. Rıfat Ilgaz, Karartma Geceleri'nde işte bu kapkaranlık günleri anlat
"Haydi bastır Bacaksız Bahri!" Fesleğen Sokağı'na ketenhelvacı gelmiştir. Daha önce ketenhelva yemeyen Bacaksız, pamuğa benzeyen bu şeyin tadını çok merak eder ama annesinden de para istemeye çekinir. Bacaksız'ın her zamanki gibi parlak bir fikri vardır. Küçük bir yarış yapacaklar ve kazanan helvayı alacak. Güçlü rakiplerine rağmen Bacaksız yarışı kazanacak mı? Ve yarış başlar, ketenhelvayı kim yiyecek? Rıfat Ilgaz'ın Bacaksız'ın başından geçenleri anlattığı Bacaksız Kamyon Sürücüsü, Bacaksız Sigara Kaç
"Ya polis gene görürse bizi?" Bacaksız Bahri'nin, çeşme başında kovalarını doldurmaya çalışan Gülten'e yardım etmek için yine parlak bir fikri var: Çeşmeye taktığı hortumu Gülten'in evine kadar uzatmak. Ancak işler planladığı gibi gitmez. Başına gelenlerden kurtulmaya çalışırken Paytak Yılmaz'la karşılaşır ve bu iki kafadar kendilerini büyüklerin dünyasında bir maceranın içinde bulur. Rıfat Ilgaz'ın Bacaksız'ın başından geçenleri anlattığı Bacaksız Kamyon Sürücüsü, Bacaksız Okulda, Bacaksız Paralı Atlet
Hababam Sınıfı başta olmak üzere pek çok roman ve öykü kitabıyla bir mizah ustası olarak tanınan şair Rıfat Ilgaz, bu yapıtında yazarlık yaşamının birbirinden ilginç anılarını anlatıyor. Yokuş Yukarı da Cağaloğlu çevresi, gazetecilik dünyası, Babialinin unutulmaz patronları, ünlü yazarlar, ünlü içkievleri, Orhan Veliden Cahit Irgata, Arif Dinodan Orhan Kemale kadar birçok sanatçı, tatlı bir mizah havası içinde anılmakta. HEP YOKUŞ YUKARI Alt baştan başladık tırmanmaya. Biliyorduk ne denli dik olduğunu, bu
Toplam 32 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2