Büyük bir otel zincirinin vârisi olan Katie Morrison, paranın satın alabileceği her şeye sahiptir. Ancak, sahip olduğu büyük servete rağmen içindeki boşluğu bir türlü dolduramamaktadır. Ağabeyinin düğününde, çocukluk aşkı olan Dean ile karşılaşmasının bu boşluğu daha da büyütmesi ise Katie için kötü bir sürpriz olmuştur. Fakat gecenin sonunda onu büyük bir şok beklemektedir: Birileri kapısının önüne bir bebek bırakmıştır. Katie'yi çocukluğundan beri tanıyan Dean ise onun bir şeyler sakladığını fark etmişt

"Tüm bu gürültü patırtının ne olduğunu merak eden bir grup heyecanlı çocuğun yanında, tekerlekli sandalyesinin kenarında oturuyordu." Romanın ilk bölümü, işte böyle başlar. Öylece oturuyordur; çünkü etrafındaki faaliyetlere güçlükle katılabilen, neredeyse çaresiz bir kötürümdür. Buna rağmen, roman başladığında bir çocuk, bittiğinde ise erkekliğin eşiğinde, "Her Gün Hüzün"ün ana karakteridir. Katılmaktan aciz, acılı ve dingin yüreğiyle tekerlekli sandalyesinde etrafı gözler; Dublin'in, oturdukları kenar maha

Çoğunuz soracaktır: İkinci kitap niye? Pablo Escobar Benim Babam kitabında zaten her şeyi anlatmadın mı? Cevabım kısa ve net olacak: Bu kitapta şimdiye kadar anlatılmamış hassas konulara değinip babamla doğrudan ilişkili ve bugüne dek gizli kalmış gerçekleri anlatacağım. Elimde bir listeyle, sırayla intikam almak niyetinde değilim. Ne babamın kurbanlarını rahatsız etmek istiyorum ne de hâlâ gizlice suç işlemeye devam eden kişileri tehdit etmek. Tek istediğim, yalnızca bir ülkeye değil, tüm bir kıtaya le

Annem ve babam elleri birbirine kenetli, gözlerinde aşkla, yaşlı bir ağacın gölgesinden beni seyrederlerken, ben diğer çocuklarla oynardım. Bir top ya da frizbinin peşinden koştururken annemle babamın şakalaşıp gülüştüklerini duyardım. "Bana bakın! Bana bakın!" diye seslenirdim. Bakarlardı. Ailelerin çocuklarını seyrettikleri gibi beni seyrederlerdi. Beni gururla izlerlerdi. Oğulları, neşeleri... Geriye dönüp o yaşlarıma bakıyorum da... O ağacın altında ikisi de gülümserken onlara bakardım. Boğazlarının

Siyah İnci, annesi ve arkadaşlarıyla birlikte, yemyeşil kırlarda oynayarak büyümüş güzel bir attı. Simsiyah tüyleri vardı ve alnındaki beyaz leke de bir yıldıza benziyordu. Bu güzel atın, hayvanlara değer veren ve onları incitmeden, sevgiyle büyüten sahipleri olmuştu. Bu sayede iyi huylu ve güçlü bir at olarak yetişmişti. Bir gün yeni evine taşındığında, orada tanıdığı arkadaşlarının tecrübelerinden öğrenmişti ki, her at onun kadar şanslı değildi. Hayvanlara kötü davranan ve onları sanki bir eşyaymış gi

Herkes bir sevgili ister hayatında. Bazısı için ruh eşim, bazısı için öteki yarım, bazısı için doğru insan derken herkes birine âşık olur. Ama ne olursa olsun, âşık olacağı insanı kendisi seçer. Seçerdi. Altı yıl öncesine kadar böyleydi. Altı yıl önce hiç kimsenin ne olduğunu tam olarak açıklayamadığı bir şey oldu. İnsanların göğüslerinde, tam kalplerinin üzerinde, ruh eşlerinin, öteki yarılarının, doğru insanlarının ya da işte her neyse –sevgililerinin– isimleri belirmeye başladı. Tıpkı bir dövme gibi.

Dedektif Ben Wade, Los Angeles'ın suç oranı en yüksek bölgelerinde dedektiflik yaptıktan sonra, hayatını daha sakin bir düzleme çekmek ister. Doğup büyüdüğü kasabaya dönecek ve işini yapmaya orada devam edecektir. Onları bekleyen bu yeni ve sakin hayatın hem evliliğine hem de küçük kızlarıyla olan ilişkisine iyi geleceğine inanır. Taşındıkları küçük ve tatlı kasabada yaşayan herkes, kötülükten uzak, güvenli bir yaşam sürmektedir. Kapıların kilitlenmediği, pencerelerin örtülmediği, herkesin birbirine güven

Başına buyruk cinayet masası dedektifi Harry Bosch için, failini bulması gereken cinayetlerin sayısı çoğunlukla bir istatistikten ibarettir. Ancak bir gün, aldığı bir cinayet haberiyle her şey tersine döner. Bu sefer kurban onun tanıdığı biridir. Vietnam'da sırt sırta görev yaptığı arkadaşı Billy, rengârenk Hollywood dünyasının karanlık bir tünelinde ölü bulunmuştur. Ölümü tam olarak cinayet gibi görünmese de, Harry'nin içinde bir ses olayların görünenden çok daha farklı ve büyük olduğunu söyler. Harry, ç

İş hayatında yaşadığınız çatışmalar, kariyerinizi nasıl etkiliyor? Çalışma arkadaşlarınızla yaşadığınız sorunların özel hayatınıza etkileri nelerdir? Tartışma ortamlarında, tarafların uzlaşması için nasıl bir yol takip edilmelidir? Dale Carnegie'nin, binlerce insanın hayatını etkilemiş ilkelerinden yola çıkılarak hazırlanan bu kitapta, iş ve özel hayatınızda yaşadığınız çatışmaların çözüm yolları anlatılmaktadır. Karşıt fikirleri dinleme ve onlarla uzlaşma konusunda edineceğiniz bilgiler sayesinde, sorunlar

Waldo'nun Güreşçi Trolleri'yle maçları kazanmak çok kolay. Çünkü hepsi birbirinden güçlü ve zeki. Yarı-trol Jack, henüz nasıl kontrol edeceğini bilmese de bir trole dönüşme gücüne sahip. Dönüştüğü zamanlarda yenilmez bir savaşçı oluyor. Trole dönüşmüş haline Gümbürtü adını koydu arkadaşları. Goblinlerin saldırısına uğrayan ve esir alınan arkadaşlarını kurtarmak için harekete geçen Güreşçi Troller'in başında bu defa Gümbürtü'ye ihtiyaç var. Ancak Jack bir türlü dönüşmeyi başaramıyor.

Jack, Waldo'nun Güreşçi Trolleri'nekatıldığında en büyük hayaline kavuşur. O da artık trollerin, orkların ve goblinlerin dünyasında maceradan maceraya koşacak bir savaşçıdır. Ancak henüz kendisinin bile bilmediği çok büyük bir sırrı vardır ve bu sır açığa çıkmak üzeredir. Milo, Büyük Kaya ve konuşan atları Robin'le birlikte büyük bir göreve atılacaktır. Prenses Ava'yı kurtarmaları, zindana atılmış mahkûmları özgürlüklerine kavuşturmaları ve Güreşçi Orklar'ı yenmeleri gerekmektedir.

Yakışıklı ve tehlikeli Patrick MacGregor, aranan bir adamdır. Kanun tanımaz klanının sert ve inatçı ruhuna sahiptir. Halkını yoksulluktan kurtarana dek durmayacaktır; bu, en büyük düşmanının kızı olan Elizabeth Campbell ile evlenmesi anlamına gelse bile... İpek saçlı güzellik Elizabeth ise onu en baştan etkisiz hale getirecektir. Kadının tatlı, el değmemiş zarafeti, Patrick'in perişan ruhunun soğuk derinliklerine kadar dokunacak ve intikamdan çok daha fazlasını istemesine neden olacaktır. Utangaç ve itaatk

Duygu, yaşadığı büyük ihanetin ardından tüm hayatını değiştirecek radikal bir karar alır. Her şeyi arkasında bırakıp Büyükada'ya taşınır ve hep yazmayı hayal ettiği romanı için çalışmaya başlar. Ada her ne kadar şehre yakın olsa da, ada hayatı bambaşkadır. Herkesin birbirini tanıdığı, ada yerlileriyle sınırlı bu yeni yaşamında, karşısına tek bir gizem çıkar: tepedeki malikânede yaşayan ve bugüne kadar kimsenin doğru düzgün görmediği Karahanlı. Duygu bu gizemi çözme isteğine karşı koyamaz. Karahanlı'nın k

Kamp yapmaya giden Sherlock Sam ve arkadaşları, uzaylıların varlığını gösteren işaretlerle karşılaşırlar. Bu durum en çok Sam'i heyecanlandırmıştır. Çünkü o her zaman, uzaylıların var olduğunu düşünmüştür. Uzaylılar deyince gizem kokusu alan Sherlock Sam göreve hazırdır! "Ben Sam. Ama siz bana Sherlock Sam diyebilirsiniz. Ne de olsa gizemli olayları çözmekte SherlockHolmes kadar iyiyim."

Ünlü çocuk kitabı yazarına gelen mektupların sırrını çözmek yine Sherlock Sam ve arkadaşlarına düşmüştür. Kimden geldiği belli olmayan bu mektuplar, onları gizemli bir maceranın içine sürükler. Ne de olsa gizemleri çözmek SherlockSam'in işidir. "Ben Sam. Ama siz bana Sherlock Sam diyebilirsiniz. Ne de olsa gizemli olayları çözmekte SherlockHolmes kadar iyiyim."

Sherlock Sam, ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte tatile çıkar. Tabii ki gittikleri yerde de kendilerini maceranın içinde bulurlar.Oyuncak müzesinin en önemli parçalarından biri olan antika robot çalınmıştır. Robotu bulabilmek için büyük bir tehlikenin içine giren Sam'i, çözülecek bir gizem daha beklemektedir. "Ben Sam. Ama siz bana Sherlock Sam diyebilirsiniz. Ne de olsa gizemli olayları çözmekte Sherlock Holmes kadar iyiyim."

Katıldığı okul gezisinde arkadaşlarıyla birlikte bir mağaraya giren SherlockSam'i, müthiş gizemli bir macerabeklemektedir. Mağaranın derinlerinden gelen uğultuları kimin çıkardığını keşfetmek, Sam'e düşmüştür. Esrarengiz seslerin sahibi, SherlockSam'in zekâsından kurtulamaz! "Ben Sam. Ama siz bana Sherlock Sam diyebilirsiniz. Ne de olsa gizemli olayları çözmekte SherlockHolmes kadar iyiyim."

Canavarlar Okulu ciddi bir tehlike içindedir. Kraliçe canavar, yumurtalarını okulun etrafına bırakacaktır. Bu, okulun başına gelebilecek en kötü şeydir. Okulu kurtarma görevi, Jasper ve arkadaşlarına düşer. Onları, hem dış görünüşlerini hem de hayatlarını tehlikeye atacakları büyük bir macera beklemektedir.

Jasper ve arkadaşlarının bu sefer ki serüveni okulun dışında canavar avlamaktır. Bu onlar için özgürlük anlamına gelmektedir. Çünkü ilk defa Canavarlar Okulu sınırları dışına çıkacaklardır. Aslında tam anlamıyla özgür oldukları da söylenemez. Çünkü enselerine yerleştirilen çipler sayesindenereye gittikleri, öğretmenleri tarafından takip edilecektir. Jasper ve arkadaşlarının okul dışındaki bu ilk macerasına hazır mısınız?

Merhaba sevgili okur. Ben IvanIsaenko. On yedi yıllık yaşamımın her günü birbirinin aynıydı. Kendimi bildim bileli Mazry Ağır Hasta Çocuklar Hastanesi'ndeyim. Benim evim burası. Annem babam yok. Yani ben hiç tanışmadım onlarla. Bir nisan gününde meydana gelen nükleer patlama sonrası atmosfere yayılan yıkıcı düzeydeki radyasyondan etkilenip geri döndürülemez derecede zarar gören çocuklardan biriyim. İlginç olan ne biliyor musunuz? O patlama olduğunda ben daha doğmamıştım bile. Doğuştan geri döndürüleme