Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 959 kayıt bulunmuştur Gösterilen 920-940 / Aktif Sayfa : 47
Abdülmecid Efendi; şehzade, son halife, ressam, müzisyen, Osmanlı´nın dağılma, Türkiye Cumhuriyeti´nin kurulma günlerinde yaşanan tartışmalar ve arayışlar içinde modernleşmeyi ilke edinmiş, İslam gelenekleriyle Batı bireşiminin sağlanabileceğini savunmuş ve göstermeye çalışmış önemli bir aydın. Hanedandan Bir Ressam Abdülmecid Efendi, bu önemli aydını ölümünden 50 yıl sonra sanatıyla, resimleriyle, müzisyen kişiliğiyle, yaşamıyla birlikte topluca günümüze ve geleceğe aktarmayı amaçlıyor; Günsel Renda, Emr
Tükendi
Nehir Söyleşi dizimizin bu dokuzuncu kitabı, çok yönlü bir sanatçının; ressam, oyuncu, dekor ve kostüm tasarımcısı, eğitmen, galerici Mehmet Güleryüz´ün başarıları kadar sertliği ile de çarpıcı olan yaşamöyküsünü konu alıyor. Ayşegül Sönmezay´ın yaptığı uzun soluklu, 120 kasete güçlükle sığan söyleşide, 40´ıncı sanat yılını tamamlayan, dolayısıyla "sanat" ve "sanatçı" kavramlarına ilişkin pek çok cevaba ulaşmış, tüm yaşam boyunca olduğu gibi açıksözlü, korkusuz, kendini de yanlış bulduğu şeyleri de itiraf
Savaş yüzünden dağılmış, siyasi karışıklıklardan zayıflamış Rusya yavaş yavaş karanlıklara gömülüyordu. İmparatorluğun başkenti soğuğa ve açlığa boyun eğmişti. İşte tam o sırada Devrim patlak verdi. Çar II. Nikolay tahttan indirildi. İşçiler, köylüler ve askerler harekete geçtiler. Birkaç ay sonra, bir azınlığın elde ettiği başarının sonucunda Leninin Bolşevik Partisi kuruldu ve 26 Ekimde proletarya diktatörlüğü başladı. Nicolas Werth canlı ve apaçık bir anlatımla o inanılmaz adalet ve özgürlük umuduna, bun
Tükendi
Tarih boyunca birçok medeniyete kucak açan zengin Anadolu toprakları, üzerinde doğan ve gelişen kültürlere ait mirası özenle korumuş ve gerçekleştirilen bilimsel kazı ve çalışmalar sonucu gün ışığına çıkarılan bu mirasın örneklerini muhafaza etme, insanoğlunun bilgi ve ilgisine sunma görevi de öncelikle müzelerimize verilmiştir.
Tükendi
Arkeoloji ve sanat konusunda yaptığı çalışmalarla uluslararası bir üne sahip olan Ordinaryus Prof. Ekrem Akurgal Türkiye´nin yetiştirdiği en önemli bilim ve kültür adamlarından biriydi. Dünyanın çeşitli üniversitelerinde dersler vermiş; Foça, Çandırlı, İzmir antik kentlerini bulmuş, Erythrai antik kentini ortaya çıkarmıştı. Formu ve üslubu bir eserin tarihsel gelişim içindeki yerini belirleyen ana öğeler olarak gören, stil kritiği yönetimini benimseyen Ekrem Akurgal "Knidos Aphroditesi" örneğini bir sanat t
Tükendi
"Demek kendisi de mal, ya da hizmet üreten kadın; bu yoldan ekonomik özgürlüğüne ve bağımlılığına kavuşunca; artık aile üçgenini kolayca kırıp, kendine özgü bireysel raketim ortamını yaratıyor: Batılı gelişmiş ülkelerde ´yalnız´ yaşayan kadın çok! Peki anlamı ne bunun, aile biriminden ayrı olarak satın alınmış otomobil, kat, buzdolabı, televizyon vs. değil mi? Aynı mallan erkek de kendisi için alacağından, davranış ´sistem´in son derece işine geliyor; gelince de Hıristiyanlıktan alınmış geleneksel aile ahlâ
Tükendi
1824-1827 yılları arasında İstanbulda Bab-ı Ali nezninde İsveç elçisi olarak görev yapan Carl Gustaf Löwenhielm, ülkede bulunduğu süre boyunca değişik konuları kapsayan 250 resim yaptı. Bir Zamanlar Türkiye albümünde, İsveç elçisinin çizdiği resimlerin yaklaşık yarısı belgesel ve sanatsal değerini vurgulayan açıklayıcı yorumlarla birlikte sunuluyor. Geçmişe tanık olmak isteyenler için sınırlı sayıda basılan bu çok değerli kitap, okuyucusuyla buluşmayı bekliyor. Bu kitap, söz konusu resimlerin yaklaşık yarı
Tükendi
"Adamlarım yemek yiyip dinlenirken, hazineyi büük bir bıçakla tek başıma çıkarttım; bu çok zahmetli ve gerçekten tehlikeli bir işti, çünkü dibinde çalıştığım büyük sur her an üzerine yıkılabilirdi. Ama her biri bilim için paha biçilmez değer taşıyan bu kadar çok nesnenin karşısında, tehlikeyi umursamıyor, hatta bunu aklıma bile getirmiyordum. Bununla birlikte, bıçağımla sert zindalarından birer birer serbest bıraktığım nesneleri o büyük şalına sarıp taşımak için hazır bekleyen sevgili eşimin yardımı olmasa,
Tükendi
Bu katalog, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. tarafından 11 Ocak - 10 Şubat 2002 tarihleri arasında Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi´nde açılan "SAFDER TARIM KOLEKSİYONU, Leopold Levy´den Orhan Peker´e + Kaybolmuş Bir Sanatçı: AKTEDRON FİKRET sergisi dolayısıyla, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. İçin hazırlanmıştır.
Tükendi
Aslına ihanet eden suretler, dış gerçeklik içinde gerçekliğinden koparılmış figürler, zamanı dışlayan ve hep düş dünyasına gönderen, fotografik gerçekliği reddeden kompizisyonlar, şiirin büyüsünü resme taşıyan renk ve ışık oyunları... Avni Lifij´in, bir otoportreyle başlayan ve yine bir otoportreyle son bulan kısa ve zengin sanat yaşamında, simgeci, dışavurumcu, zaman zaman da akademik ve izlenimci anlayışları benimsemiş olsa da, kendine özgü biçemini, iç tutarlılığını baştan sona korumuş olduğunun işaretle
Tükendi
Bir biyografi yazarı olarak da dikkati çekmesi gereken Necip Fazıl´ın, güttüğü toplum dâvasında Türk tarihi ve sahte inkılâplar bilmecesinin "anahtar şahsiyeti" gördüğü Abdülhamid Han´ın hayatı, bu eserde bir tez, bir manifest, bir dava çerçevesi halinde ortaya çıkartılmaktadır. Keşif mutlak ve orijinal olarak Necip Fazıl´ındır ve bir aralık sahibini hapse kadar sürüklemiştir. "Marifet, büyük kısmı kursaktan doğma uydurmalarla Abdülhamid´i konuşturmakta değil, Abdülhamid hakkında konuşabilmek ve bir
1945-1960 döneminde Fransız ve Türk görsel sanat ortamları verimli bir diyalog içindeydiler. Bu yıllarda Paris´te açılan Modern Türk Sanatı sergilerinin ilgi topladığını, Fransa´ya yerleşen Türkiyeli sanatçıların da Paris sanat ortamında en az Macar, Polonyalı ve Rus asıllı sanatçılar kadar ön planda olduklarını, önemli grup sergilerinde kendilerine özgü bir yoruma vardıklarını savlamak yanlış olmayacaktır.
Tükendi
Tanzimatın ilânı ve Namık Kemâl´in doğumunun 100´üncü yıldönümü münasebetiyle Maarif Vekâleti tarafından 1939´da kendisine yapılan teklif üzerine yazdığı bu eser, hem Necip Fazıl´ın ilk biyografisi, hem de "Ulu Hakan Abdülhamîd" isimli eseriyle ortaya attığı tezlerin hazırlığı niteliğindedir. Eserde, şahsı, eseri ve tesiriyle ele alınan Namık Kemâl hakkındaki toplayıcı hüküm, O´nun kucaklamaya çalıştığı sanat şubelerinde şahsî bir zevk ve idrak belirtmediği, sadece tebliğci bir cemiyet adamı olduğu n
Osmanlı Ortadoğu'sunu Yeniden Düşünmek Birinci Dünya Savaşı'nın ardından önemli bir bölümü yapay sınırlarla bölünen Ortadoğu, yüz yıldır savaşlardan ve çalkantılardan kurtulamadı. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ise bu coğrafyada yaşanan neredeyse sürekli kriz hali Ortadoğu'yu hep gündemin ilk sıralarında tuttu. Kısmen bu nedenle, kısmen de akademik Osmanlı tarihçiliğinin son dönemdeki yönelimleri bakımından Osmanlı Ortadoğu'su tarih çalışmalarında ayrı bir önem kazandı. Cem Emrence'nin geç dönem
Modern Türk edebiyatının öncü ismi Sait Faik; kişiliği, ilişkileri, hayatının önemli olayları, yapıtları ve yazı serüveni bütün yönleriyle bu kitapta! Sait Faik Müzesi Arişivinde, kütüphanelerde yapılan araştırmaların yanı sıra onu yakından tanımış yazarlarla ve dostlarıyla yapılan görüşmeler de bu kitaba kaynaklık etti. Sait Faikin yazar portresini çizerken insani yanlarına da dikkat çeken bir kitap Adan Zye Sait Faik. Tadımlık Önsözden Bu kitabı hazırlarken Sait Faik hakkında çok tekrarlanan bir söylemi
Tükendi
Bedeni bütün görünümleriyle incelemeyi amaçlayan üç ciltlik kolektif bir yapıt olan Bedenin Tarihi, gezegenlerin, gizli güçlerin, muskaların, değerli nesnelerin etkisinden bağımsız olarak tasavvur edilmiş, Rönesansın ateşlediği kültürel çatışmanın içinde kendine has özellikleriyle sivrilen bir bedenin tarihini, modern bedenin doğuşunu ele alıyor. İlk ciltte Daniel Arasse, Jean-Jacques Courtine, Jacques Gélis, Nicole Pellegrin, Rafael Mandressi, Sara F. Matthews-Grieco, Roy Porter, Georges Vigarello gibi ara
Tükendi
Elimide bir "Ankaralı´nın Defteri" var. Bu defterde milli inkılabın da ilk günlerinden itibaren hadiseler günü gününe kaydedilmiş... Bunların içinde Gazi´nin ilk günlere ait faaliyetine, mecliste ve hariçte yürüttüğü politikanın hususiyetine, birinci ve ikinci Büyük Millet Meclislerinin içyüzüne, millet kürsüsünde ve koridorlarındaki müspet ve menfi çatışmalara, cephe hayatına, ilk günlerin türlü türlü zihniyet ve telakkilerine, hasılı Ankara´nın umumi ve hususi hayatına dair bugüne kadar işitilmemiş pek me
Tükendi
Türk yazını üzerine çalışmalarıyla tanınan Fransız yazar Jean-Pierre Deleage´dan Abidin Dino üzerine bir ya-şamöyküsü denemesi: Abidin Dino ya da Kanatlanan El. Abidin Dino´nun Cenevre´deki çocukluğu, stanbul´a dönüşü, Moskova, Paris ve Adana yılları; ressamlar, yazarlar, ozanlar, dostluklar, çalkantılar, savaşlar ve bitmek bilmeyen bir resim tutkusu... Jean-Pierre Deleage, Abidin Dino´nun yaşamının ve sanatsal yaratısının izleklerini sürerken, bir yandan da değişim sürecindeki Türkiye´ye ilişkin kesitler
Tükendi
Bahtını Doğuda aramak için Batıdan kopup buralara yerleşenlerin son temsilcilerinden. Batı mantığıyla düşünürken İstanbul´un duyguları ve heyecanıyla hisseden bir İtalyan. Hem Batılı, hem Doğulu olmayı külfet değil nimet sayan, iki kültür arasında Araf´ta kalmak yerine eserlerini bu iki kaynaktan zenginleşerek veren ve tam da bu nedenle İtalya tarafından "Şövalye" ilan edilen bir levanten
Tükendi
İnsanlı uzay uçuşlarının 40 yılı aşkın tarihi boyunca astronotlar Dünya çevresindeki yörüngeden yeryüzünün yüzbinlerce fotoğrafını çektiler. Volkanik dağları, akarsuları, irili ufaklı gölleri, 8 bin kilometreden uzun kıyıları, boğazları ve iç denizi ile Türkiye´miz Dünya´nın en fotojenik ülkeleri arasında yer alıyor. Bu kitapta beş uzay mekiğinden ve Uluslararası Uzay İstasyonu ile Mir Uzay İstasyonu´ndan astronotlar tarafından çekilmiş 219 fotoğraf bulunuyor.
Tükendi
Toplam 959 kayıt bulunmuştur Gösterilen 920-940 / Aktif Sayfa : 47