Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 665 kayıt bulunmuştur Gösterilen 260-280 / Aktif Sayfa : 14
Nezihe Meriç´in toplu öykülerinin birinci cildinde, yazarın 60´lı yıllardaki ilk öyklülerini içeren Bozbulanık, Menekşeli Bilinç ve Topla Koşma yer alıyor. Suskundular, acılar, alışamamalar, geride kalan özlemler, parçalanan anılar, yaşamlar, insanlar... Dikkatli bir gözlem; yaşananlara duyarlı bir yaklaşım; yalın, incelik dolu bir anlatım... Nezihe Meriç, o güzel Türkçe´sinin tadıyla bizi ülkemiz gerçeklerinde buluşturuyor.
Büyük Ustadan Küçük Anlatılar Sayfa hesabına vurulduğunda, Yaşar Kemalin öyküleri, romanları yanında oylumca küçük bir yer tutar. Ama ilk gençlik yıllarındaki sevgilisi şiirden sonra el attığı alan öyküdür. İlk öyküsüyse bugün okunduğunda bile hiçbir acemilik izi taşımayan Pis Hikayedir... 1946da yazmıştır bu öyküyü... İlk öykü kitabı Sarı Sıcak 1952de basılmıştır... Bugün, toplu öykülerinin yer aldığı kitabın adı da Sarı Sıcaktır. Bu kitabından yaptığımız bu küçük seçki Yaşar Kemalle ilk karşılaşacaklar i
Tezer Özlü'nün ilk kitabı Eski Bahçe'nin okuruyla buluşmasının 40. yılına özel baskısı Yapı Kredi Yayınları'ndan çıktı. Yaşamın ve ölümün acı kokularını erken yaşlarda almış, toplumsal baskılarla bireysel uyumsuzlukların çeperlerini görmüş, lirik ve sözünü sakınmayan bir yazar Tezer Özlü. Eski Bahçe ilkin 1978 yılında Ada Yayınları'ndan "Tezer Özlü Kıral" imzasıyla çıktı. On bir öyküden oluşan kitabın ilk öyküsü 1964 tarihli "Dönüş", son öyküsü 1976 tarihli "Hayalet Oğuz". Yazarın ölümünün ardından, on iki
Tükendi
Kediyle insanın dostluğu çok eskiye dayanır. Türkçeye ilk kez çevrilen öykülerin yer aldığı bu derlemeyle hem Hans Christian Andersen, E.T.A Hoffmann gibi tanınmış yazarlara hem de ilk kez tanışacağınız çağdaş yazarlara ilham kaynağı olan kediler girecek hayatınıza, onların eğlenceli hikâyelerini okuyacaksınız. Bilen bilir, kedi hikâyeleri hiç bitmez! Bu sıra dışı kitabın sağlamlığından ve değerinden kuşku duyma cüretini gösteren çıkarsa karşısında aklı, ruhu ve de sivri pençeleri olan bir kedi olduğunu unu
Tükendi
Rıfat Ilgaz, Haydi Yolunuz Açık Olsun'daki öykülerinde toplumsal aksaklıkları mizahla yoğuruyor. Görmek istemediğimiz, unutmaya ve unutturmaya çalıştığımız ne varsa, Ilgaz'ın bu öyküleriyle belleklerimize kazınıyor. Rıfat Ilgaz, öykü kahramanlarının çatışmalı hallerini, küçük hayallerini, umutlarını bütün renkliliği ve içtenliğiyle yansıtıyor.
1965-1970 yılları arasında yazılmış on yedi öyküden oluşan İpek ve Bakır, daha baştan kendini yinelememeyi ilke edinmiş usta yazar Tomris Uyar´ın ilk öykü kitabı. Yıllar sonra yeniden okuduğunda, kitaptaki öyküler için, "Bu yaşta´ tıpatıp öyle yazmazdım onları belki; biraz daha mı damıtırdım, bazı sözcükleri mi değiştirirdim, yoksa biraz daha deneyim yükleyip o genç-öyküyü yokuşa mı sürerdim, bilemem. Zaten hepsinin altına imzamı gönül rahatlığıyla bugün de atabileceğime göre, farketmez" diyen yazar; bir ço
Tükendi
Tomris Uyarın kaleminden birbirinden farklı sekiz öykü. İç içe geçmiş yaşamlarda sekizinci günahın sırrı çözülüyor.Yazar bilinmeyen sekizinci günaha, bilinen yedi günahın izinden ulaşmaya çalışıyor. "Biraz sonra, gün bütün fazlalıklarından arınıp çağdaş tirşe rengini bulduğunda sen girdin içeri. Geniş zamanda. Bir gün boyunca usulca hazırlanan, ânı kollanan, gelip çatması beklenen yine de beklenen anda geldiği için şaşırtıcılığı büsbütün artan bir doğaçlama gibi..."
Benim saçlarım yumuşak. Havva'nın saçları keçe gibi. Annem ustura ile iki defa kazıttı saçlarını uzasın diye, ama uzamadı, kısa kaldı. Burnu da öyle biçimsiz ki! Yamyassı. Tıpkı okul kitabımızdaki maymunun burnuna benziyor burnu. Hiç sevmiyorum onu. Pis, hırsız. Tadımlık Havva Benim saçlarım yumuşak. Havvanın saçları keçe gibi. Annem ustura ile iki defa kazıttı saçlarını uzasın diye, ama uzamadı, kısa kaldı. Burnu da öyle biçimsiz ki! Yamyassı. Tıpkı okul kitabımızdaki maymunun burnuna benziyor burnu.
Deniz Kurdu Bir dergide yazar olan Humphrey Van Weyden yeni yapılmış buharlı gemi Martinez'in ilk yolculuğuna katılmak ve izlenimlerini yazmak için görevlendirilir. Yoğun sis nedeniyle başka bir tekneyle çarpışan gemi batar ve Van Weyden denizin ortasında bir başına kalır. Büyük bir acı ve korku içinde umutsuzluğa kapıldığı bir anda ayıbalığı avına çıkmış bir gemi onu bulur ve kurtarır. Geminin kaptanı acımasız Kurt Larsen'dir, gemide adama ihtiyacı olduğunu söyleyerek Van Weyden'i alıkoyar ve tayfa olarak
Hafif bir rüzgâr, köpeğin sarı tüylerini, adamın sarılı beyazlısert saçlarını oynatıyordu. Adamın yüzünde manalı hatlar vardı. Sevilmemişlerin,çok üzülmüşlerin, sarhoşların, bir zaman güzelkençirkinleyivermişlerin, okumuşların, hasılı iç rahatsızlarınyüzlerindeki ifade () Gözlerinin etrafında yedi sekizçizgi, hayatında çok güldüğünü değil, yüzünü güneşe veripmavi gözlerini kıstığını ifade ediyor dersem, inanmalısınız! O, aynaya baktığı zaman, bu çizgilerin gülmekten değil,güneşe bakmaktan olduğunu, köpeğine
Tükendi
Hayatın şiirini dile taşıdığı öyküleriyle edebiyatın içinde daima bir "yüksek" ses olan Tomris Uyar´ın, ilk baskısı 1973´te yapılan ikinci öykü kitabı Ödeşmeler´e daha sonra Şahmeran Hikayesi de eşlik etmişti. Aradan geçen otuz yıla rağmen edebiyatımızın hâlâ genç, güçlü, kunt öykülerini içeren Ödeşmeler ve Şahmeran Hikâyesi daima taze kalacak. Tomris Uyar´ın o sarsılmaz ama sarsan öyküleri...
Ali Teoman'ın ikinci kitabı İnsansız Konağın İkonu 1992 Milliyet Öykü Ödülünü almış ve 1993'te yayımlanmıştı. Kitap 23 yıl sonra Yapı Kredi Yayınları tarafından okurlarıyla buluşuyor. Köhne mekânlar, yanık saraylar, metruk binalar, başka ülkelere göçenlerin geride bıraktığı antikalar, parçalanmış hayatlar, öyküden öyküye dolaşan kederli kediler, Ali Teoman'ın bin bir suratlı kişilerle dolu evreninde büyüleyici bir masalın kahramanlarına dönüşüyor. Gizli Kalmış Bir İstanbul Masalı ile başlayıp Gecenin Atları
Binbir gece masalları ndan ilk seçmeyi, kırk küsur yıl önce yedi yaşımdayken okudum. İlkokul biri bitirmiştim, yaz tatilinde babamın çalışıp annemle yaşadığı İsviçre ye Cenevre ye gitmiştik. Yeni öğrendiğim okumamı yazın ilerleteyim diye teyzemin yola çıkmadan önce ağabeyimle bana hediye ettiği çocuk kitapları arasında Binbir gece masalları ndan bir de seçki vardı.
Tükendi
İtalo Calvino´nun hayatın kökeni ve maddenin yapısına odaklanan Bütün Kozmokomik Öyküler´i, üç bölümden oluşuyor. Daha önce Türkçe´de yayımlanan Kozmokomik öyküler ve Sıfır Zaman ile Türkçe´de ilk kez yayımlanan Diğer Kozmokomik Öyküler.. Calvino´nun geveze, hayalperest ve çapkın kahramanı Ofwfq´nun ağzından evrenin yaradılışı üstüne görülen hayalleri anlatan öyküler, yazarın sağlığında yaptığı bu düzenlemeyle ilk kez Türkçede.
Tükendi
Italo Calvino'nun en sevilen kitaplarından biri olan Ağaca Tüneyen Baron, daha sonra yazarın Atalarımız üçlemesinde bir araya getirdiği kitaplardan ikincisidir. Birinci kitap İkiye Bölünen Vikont, üçüncü kitap ise Varolmayan Şövalye'dir. Ağaca Tüneyen Baron, soylu bir aileden gelen, on iki yaşındayken babasına isyan edip ağaca çıkan Cosimo üstüne yazılmış bir ütopyadır... Bir daha yeryüzüne ayak basmayacağını söyleyip bütün ömrünü ağaçların üstünde geçiren, bütün ihtiyaçlarını orada gideren; ağaçların üstü
Tükendi
Mehmet Zaman Saçlıoğlu'nun öykü dünyasıyla yeni tanışacak okurlarımız için hazırlanan bu seçkide, yazarın, Yaz Evi, Beş Ada, Rüzgâr Geri Getirirse, Sur ve Gölge ve Bir Gün kitaplarından derlediğimiz on dört öyküsü yer alıyor. Yunus Nadi, Sait Faik ve Haldun Taner gibi prestijli öykü ödüllerine layık görülen ve Dil Derneği onur ödülü alan Saçlıoğlu, kullandığı yalın dili, güçlü kurgusu, kimi zaman alaycı, kimi zaman baştan çıkartıcı karakterleriyle özgün bir öykücümüz.
Hayatta, özellikle de aşkta, asla rol yapamazsın Yazarın daha önce Yağmur Sonrası adıyla yayımlanmış romanının Pena Yayınları tarafından hazırlanmış yeni baskısıdır. Her kalpte güçlü ve güvenli bir sığınak olduğunu söylerler. Anne Calloway için bu sığınak binlerce kilometre uzaklıktaki terk edilmiş bir kulübededir. 1942 yılında tüm dünya savaştayken Anne ve Westry bir yandan geçmişin gizemini çözerken geleceğin hayalini kurarlar. Ama hatırlamak istemedikleri bir trajedi tüm hayallerini değiştirir. Hem
"(!) Mahalle çocuğu, Sait'in hikâyelerinde bir iki tane değildir; birçoktur. Bunu, onun bu yaşa kadar değişmemiş mizacına veriyorum. Bence Sait Faik ne genç hikâyecidir, ne ihtiyar. Bence o, kırkını aşmış bir mahalle çocuğudur. Ama sakın bu hükmü onu kötülemek için söylenmiş bir söz sanmayın. Çocuk deyişim ona gençlikten daha genç bir yaş biçişimden, mahalle çocuğu deyişim de onu, ekseri mahalleden yetişenler gibi, halktan bir insan, halka bağlı bir insan sayışımdan ileri geliyor. -Orhan Veli Yaprak-, 1 Şub
Tükendi
Doğan Kardeş Dizisi ile Türk edebiyatına renkli bir giriş Türk öykücülüğünün en önemli yazarlarının öykülerinden yapılan seçmelerle hazırlanan Seçme Öyküler dizisinin yeni kitabı Ömer Seyfettinden. Çocukların ve gençlerin, önemli yazarlarımızın en güzel öyküleriyle buluşmasını sağlayan kitapların her biri uzmanlarca hazırlanıyor ve yazarları tanıtan özel metinlerle sunuluyor. Ömer Seyfettin, hiç unutamadığımız, unutamayacağımız herkese göre değişecek on beş kadar öyküsüyle, merak etmeye değer ve sıradanlı
"İnsan çocukken bir büyük saadet ülkesinde yaşıyor, sağa sola şuursuzca koşturup neşeyle kişniyor. Sonra büyüyor, büyü­dükçe salaklaşıyor, salaklaştıkça unutuyor o mesut diyarı, bir nevi ölüyor. Çocuklukla yaşlılık arasındaki dönem araf misali kitabesi ağır mesailerle, küçük hesaplarla, kesif mutsuzluklarla yazılan bir mezar taşının gölgesinde azap gibi boktan hayatlar. Yetişkinler zombilere benziyor..." Dükkânlar, kapalı kapılar ve örtük perdelerin ardındaki mezar evlerine varmadan önce alışveriş yapma
Toplam 665 kayıt bulunmuştur Gösterilen 260-280 / Aktif Sayfa : 14