Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 665 kayıt bulunmuştur Gösterilen 280-300 / Aktif Sayfa : 15
Düşten gerçeğe, tarihten güncele yankılarla dolu renk-âhenk öyküler. Ali Teoman'ın ilk baskısı 2009 yılında yayımlanan Horasan Elyazması adlı öykü kitabının yeni baskısı Yapı Kredi Yayınları tarafından yapıldı. Horasan Elyazması, Ali Teoman'ın romanlarına yoğunlaştığı bir dönemde ortaya çıkan, yazarlığının bütün nüvelerini taşıyan on üç oyunbaz metinden oluşuyor. Ücra köşelerden cımbızlanmış sözcükler, çağrışım gücü yüksek bölük pörçük cümleler, ustalara göz kırpan epigraflar... Bu tipik Ali Teoman kitabı
Bu yıl 200. yılını kutlayan Frankenstein'ın yaratıcısı Mary Shelley'den kült bir öykü: Ölümlü Ölümsüz Shelley'nin edebi dehasını açığa çıkaran ve ilk kez Türkçeye çevrilen bu eser, sonsuzluk, ölüm ve aşk kavramlarını ele alıyor. Ölümlü Ölümsüz, Maria Brzozowska'nın Delidolu Yayınları için resimlediği sert kapaklı özel baskısıyla koleksiyon değeri taşıyan bir kitap. Çocukluk aşkı Bertha'ya duyduğu aşkın yakıcılığından kurtulmak için ölümsüzlük iksirini yudumlayan Winzy, başlangıçta bunu bir armağan olarak ka
The New York Times Book Review'den Philip Young: "Bu, dolaysız, apaçık Hemingway." Hemingway'in normal uzunluktaki tek piyesini sunan Beşinci Kol ve İspanya İç Savaşının Dört Öyküsü, 1930'ların İspanya'sını görkemli bir şekilde duyumsatıyor. Hemingway'ın kuşatılmış Madrit'in içinde ve çevresinde gazete muhabiri olarak yaşadığı serüvenlerden oluşturulan bu eserlerde savaşın, askerler, siviller ve savaşı haberleştirmek için gönderilen muhabirler üzerindeki dokunaklı etkileri betimleniyor.
Yüzlerce yıl boyunca, Çin den Kuzey Afrika ya uzanan ve Çin, Çin Hindi, Hindistan, İran, Irak, Türkiye, Suriye ve Mısır ı kapsayan bir alanda anlatılan Binbir Gece Masalları, ilk kez Antoine Galland tarafından düzenlenip Fransızcaya çevrilerek (1704-17, 12 cilt) dünyaya tanıtıldı. Bugüne kadar bellibaşlı bütün dillere çevrilen bu masallar, Galland dan çok daha öncesinden başlayarak, edebiyattan müziğe, sinemedan baleye kadar bütün alanlarda pek çok sanatçıyı derinliğine etkiledi, defalarca işlendi, yeniden
Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazanan Parasız Yatılı'yı 1972'de Kuşatma, 1973'te Benim Sinemalarım izledi. Peş peşe çıkan bu üç kitaptaki öykü dünyasının özgünlüğü, diriliği, iç tutarlılığı, bütünlüğü, kendi kendini yetiştirmiş bir yazar olan Füruzan'ın yaratıcı gücünün yanı sıra ön hazırlığının sağlamlığını da koyuyordu ortaya. Eleştirmenlerce yapılan "Füruzan olayı" nitelemesi, "öyküye saygınlık kazandırdı" saptaması, Gecenin Öteki Yüzü (1982) ve Sevda Dolu Bir Yaz (1999) başlıklı kitaplarında yer alan öyk
İran edebiyatında modernizmin öncüsü Sadık Hidayet´ten, Kafka´nınki gibi karanlık, karabasanlı öyküler... Hidayet, 1930´lu yıllarda, ülke için pembe tablolar çizen yönetime, İran halkının yaşantısını keskin bir gerçekçilikle yansıtarak yanıt veriyor. Şiddetin ve tutkunun iç içe geçtiği bu öyküler fakirlik, hastalık, batıl inançlar, cincilik, kumalık "siga" düzeni, ikiyüzlülük, mistik hayata ve inzivaya kaçış, hayal kırıklıkları, kadının mal muamelesi görmesi gibi İran toplumunda kol gezen sorunlara birer ay
Ayışığında "Çalışkur" yalnız Haldun Taner'in değil, ilk kez 1954'te yayımlandığı göz önüne alınırsa, edebiyatımızın da en özgün ve öncü sayılabilecek öykülerinden. Taner, ince mizahını adeta bir öykü dersi vererek konuşturuyor. "Bu kuruluş ve belgeleme, herhangi bir edebiyat ürününde sanatçının yazdığıyla sıradan okuyucunun zevk ölçüleri arasındaki büyük farkı bir eğleni havası içinde göstermesiyle tipik ve orjinaldir." (Behçet Necatigil) "Modern deneyci bir edebiyat yapıtıdır Ayışığında "Çalışkur". Üstel
Dostluk, arkadaşlık, sevgi, tutku, bağlılık ve keder... Bu duygular arasında mekik dokuyan, gönül kırıklıklarını ustalıklı bir sevecenlikle onarmaya çalışan bir kitap, Peruk Gibi Hüzünlü. İlk öykü kitabı Anne, Baba ve Diğer Ölümcül Şeyler ile adını duyuran Yalçın Tosun, kısa sürede ikinci baskısı yapılan bu kitabıyla 2011 Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülüne de layık görülmüştü. Öyküleri, edebiyat yazıları ve röportajları Adam Öykü, Notos, kitap-lık, Roll ve Radikal Kitap dergilerinde yayımlanan Yalçın Tosun
Tükendi
Aramızdaki Şey, alabildiğine yalın ve süssüz bir anlatımla yazılmış kırmızı öykülerden oluşuyor. İlk öyküdeki kırmız giysinin anımsattığı olasılıklar gitgide başka kırmızı olasılıklara açılıyor. Tomris Uyar ın ana temadaki kırmızıyla belirmek istediği asıl şey dostluk, sarmallar çizen bir sevgidir. Tüm öykülerin arka planındaki renk, kızarmış yapraklarıyla sonbahardır. Yine diğer kitaplarında olduğu gibi toplumsal baskı bu kitabında da söz konusu.Kitabın son öyküsü "Akşam Alacası"nda Edip Cansever in Tom
Tükendi
Necati Tosuner BİR TUTKUNUN DİLE GETİRİLME BİÇİMİ'nde sadece tutkunun değil, anıların, süren gerçeğin ve insanın kendisinin de dile getirilmesi biçimini anlatıyor. Anıları bugüne taşırken unutma süzgecinden geçiren insanın, gerçeği yaşanıldığı sırada da seçerek algıladığını hatırlatıyor. O zamanlar olan kendisi ile sonradan olmak istediği kendisi arasında bölünen kişinin çaresiz parçalanışı, bu öykülerde bilincin aynasına sızılı bir çatlak olarak yansıyor. Yüreğimde derin bir sızı. İçimde bir çatlak var san
Daha önce yayımladığımız ve aralıksız yeni basımlarını yaptığımız Koku adlı romanıyla, bütün dünyada olduğu gibi yurdumuzda da alışılmadık kalabalıklara ulaşan genç Alman romancısı Patrick Süskind´in bu ikinci romanını, Güvercin´i de yine usta çevirmen Tevfik Turan´ın Türkçesiyle sunuyoruz. Bu kısa romanın başkişisi Jonathan Noel, olaylardan kaçan, içine kapanık, sıradan bir insandır. Yıllardır bir bankanın bekçiliğini yapmaktadır. Bütün yaptığı da bankanın müdürünü karşılamak, arabasının kapısını açmaktır.
Tükendi
Önümüzde hayat... Her gün bir başka uykuya yatıp bir başka rüya göreceğiz. Halbuki zaman, ağır ağır bizimle beraber akan nehir, bir göle varıyordu. Bu gölde artık biz akmıyor, dalgalanıyorduk. Sarnıç adlı öyküden.
Tükendi
Önce Çocuklar ve Kadınlar mı? Önce Kadınlar ve Çocuklar mı? Ya da kimse bu gemiyi terk etmek istemez mi? Sunay Akın tarihimizin kıymetli batıklarını: gemilerini, şairlerini, gezginlerini, aşıklarını vd. okurunu saran, sarmalayan üslubuyla adeta karaya çıkarıyor kaleme aldığı öykülerde. Bu kitabı okurken çalan çanları, acele içinde koşuşturup bağrışan miçoları ve hatta ayaklarınızı ıslatan dalgaları bile fark edemeyebilirsiniz... Telaşa lüzum yok, bu gemi hiç batmaz!..
Nâzım Hikmet´in daha az bilinen bir yazarlık yönünü dışa vuruyor hikâyeliri ve masalları. Hikâyelerde, keskin bir gözlem gücü, keskin bir alayla birleşiyor ve çelişkilerin gülünçlüğü sergileniyor. Alabildiğine doğal bir güldürü ustasıyla karşılaşıyoruz bu hikâyelerin çoğunda. Şiirin büyük ustası, bazı masallarda çocuk dünyasının o sınır tanımaz hayalgücünü ayaklandırırken, bazı masallarında gelenekselden çağdaş bir yorum çıkartıyor, çağdaşla gelenekseli kaynaştıran bir anlatım dili kullanarak. İster doğruda
Nâzım Hikmet´in daha az bilinen bir yazarlık yönünü dışa vuruyor hikâyeliri ve masalları. Hikâyelerde, keskin bir gözlem gücü, keskin bir alayla birleşiyor ve çelişkilerin gülünçlüğü sergileniyor. Alabildiğine doğal bir güldürü ustasıyla karşılaşıyoruz bu hikâyelerin çoğunda. Şiirin büyük ustası, bazı masallarda çocuk dünyasının o sınır tanımaz hayalgücünü ayaklandırırken, bazı masallarında gelenekselden çağdaş bir yorum çıkartıyor, çağdaşla gelenekseli kaynaştıran bir anlatım dili kullanarak. İster doğruda
Güvercinler ve Matmazeller'de yazarın 2012'de YKY tarafından yayımlanan Sürgün Küçük Bulutlar adlı bütün öyküler kitabının dışında kalanlar ve daha sonra yazdığı klasik öyküler bir araya geliyor. Özlü, anı-deneme ekseninde yazdığı klasik öykülerini "Düş Öyküleri" adıyla dosyalamış, bunlardan kısmını 2011'de Kendi Evine Varamamak'ta toplamıştı. Güvercinler ve Matmazeller'deyse, son yıllarda dergilerde çıkan benzeri öykülerini ve 1950'lerin dergilerinde unutulmuş ilk öykülerini de bu kitaba ekledi. Düş, tutku
Tükendi
"Yerimden kalktım. Aynaya doğru ilerledim. İki hanımın sessizce beni dikizlemelerine aldırış etmeden baktım. Perişan bir haldeydim. Yüzüm sapsarıydı. Gözlerim kıpkırmızı. Kenarlarından fırlayan saçlarımı toplamak için şapkamı çıkarınca şöyle parmaklarımla bir tarasam elimde kalacaklarını sandım. Şapkamı giyip kenarlardan fırlayan saçları içeriye tıktım. Dışarı çıktım. Vapur Kadıköy'den kalkmış geliyordu. Haydarpaşa İstasyonu'na baktım. Kocaman kapılarından ötede kırmızı yeşil fenerli, demiryollu, trenli, yo
Tükendi
Klasik olmuş yazarların en sevilen öyküleri yenilenmiş özel ciltli baskıları ve kutulu ambalajıyla...
Tükendi
Siyah İnci, annesi ve arkadaşlarıyla birlikte, yemyeşil kırlarda oynayarak büyümüş güzel bir attı. Simsiyah tüyleri vardı ve alnındaki beyaz leke de bir yıldıza benziyordu. Bu güzel atın, hayvanlara değer veren ve onları incitmeden, sevgiyle büyüten sahipleri olmuştu. Bu sayede iyi huylu ve güçlü bir at olarak yetişmişti. Bir gün yeni evine taşındığında, orada tanıdığı arkadaşlarının tecrübelerinden öğrenmişti ki, her at onun kadar şanslı değildi. Hayvanlara kötü davranan ve onları sanki bir eşyaymış gi
Fakir Baykurt, öykülerinde köy yaşamının sertliği, yoksulluk, cahillik, taassup, batıl inanç, sömürü gibi sorunları ele alarak köylünün maddi ve manevi dünyasını toplumsalcı ve gerçekçi bir bakıştan işliyor. Gözlemlerden, canlı tanıklıklardan yola çıkan yazar, günlük konuşma dilini öyküye taşıyarak zaman zaman mizahi bir dil kullanıyor; bürokrasinin çarkları arasında sıkışan ama içinde de bir umudu barındıran "sıradan insanı", yaşadığı yerin atmosferiyle birlikte çarpıcı bir biçimde betimliyor. İlk basımı
Toplam 665 kayıt bulunmuştur Gösterilen 280-300 / Aktif Sayfa : 15