Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 665 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6
Sait Faik yolda, sinema önünde, otobüste, köprü üstünde, vapurda, Gülhane Parkı'nda, ne bileyim bir dükkânda ya da İstanbul'un en kıyıda köşede kalmış bir yerinde rastladığı insanları kollarından tutup öykülerine sokuşturur. Tabii, bu öyküleri düzmek için yanaştığı her insana hemencecik el atmaz, onları, kavun alıyormuş gibi iyice tartar, koklar ve öykü olabilecek bir yan bulduktan sonra onlara kucak açar. Çünkü ona göre her insanın içinde öykü bulunmaz. Yazara düşen iş, içinde öykü taşıyan insanı kıstırma
Tükendi
"Mızıkalı Yürüyüş ve Kara Tren´de otobiyografi biçiminin kendi türsel gereklerine de uyulmamıştır. Başlangıç değil, çoğu belirsiz olan başlangıçlar vardır: Notların başlangıcı, yazımın başlangıcı, anlatıcının yaşamının karanlık bırakılmış başlangıçları... Süren değil, parçaları olan bir yaşam vardır sanki ortada. Ama kendi yaşamını otobiyografi biçimine sahip bir kurmaca olarak mı sunuyordur Bener, yoksa otobiyografiyi andıran bir kurmaca mı yazıyordur?" - Orhan Koçak - Tadımlık: Lamelif Sokağı'na gidiyo
Vampirlerle ilgili öyküleri elinden düşürmeyen Anton ile karanlıktan korkan sevimli vampir Rüdiger'in sıra dışı dostluğu... Anton, Rüdiger ve Anna, Saf Dilzade'nin gerçek bir vampir olmadığını düşünürler. Bu konuda duydukları da bu şüpheleri güçlendirmektedir. Acaba bu üçlü, nişandan önce gerçeklere ulaşma imkanı bulabilecek mi? Küçük Vampir dizisinin ilk kitabı 1979'da yayımlandı. Dizide 21 kitap bulunuyor.
Menekşeli Bilinç Nezihe Meriç'in Bozbulanık ve Topal Koşma'dan sonra üçüncü öykü kitabı olarak 1965'te yayımlanmıştı. Toplu Öyküler I cildinde yer alan ve altı öyküden oluşan kitabın yıllar sonra ilk kez ayrı basımı yapılıyor. Bir söyleşisinde öyküyü "insanın bir ruh halinin, herhangi bir olay karşısındaki durumunun kısmetine düşen zaman içinde bir gülüşünün, bir davranışının ustaca makaslanıverişidir" diye tanımlayan Nezihe Meriç, yazınımızda geleneksel çizgiyle yenilikçi yönelişler arasında bir köprüdür.
Tükendi
This book is about american revolution by an unknown author. The main framework of the story is about the conflictions between Whig and Tory, during the war periods. A tale of the american revolution for children by the military adventures of a shoemaker who was a whig. Gen. P. "The word tory, the learned Webster says, was derived from the Irish, in which language it signifies a robber. Tory, in that language, means a bush; and hence tory, a robber, or bushman; because robbers often secrete themselves in t
"Çıt diye kırılıyor iki insan. Bir vakit kaynadıkları yerden. Kimse duymuyor. Arabalar geçiyor sokaktan. Çocuklar koşuyor. Küfrediyor biri. Bir kadın camdan bağırıyor mahalle bakkalına: ‘Kadir, iki ekmek!' ‘Tamam, abla! Hemen!' (...) Kimse duymuyor o incecik kırılma sesini, hayatın gürültüsü patırtısı içinde. Bir tek ikisi." Melisa Kesmez ilk kitabı Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz'deki öykülerinde derin yaşanmışlıkların, büyük hayal kırıklıklarının, küçük mutlulukların, irili ufaklı şaşkınlıklar
Ergin Altay çevirisi, Charles Whibley'in önsözü, Nina Brodiansky'nin sonsözü, Yazar ve dönem kronolojisi, Kitaba dair görsellerle. Huzurlu Sessizlik, Turgenyev'in düzyazıda romantizmden realizme geçmekle öykücülükte eşik atladığı dönemin seçkin ürünlerinden oluşan bir derleme. 1850'lerin başında ünlü eleştirmen Belinski'nin edebiyatta sosyolojik gerçekçilik savunusundan etkilenen Turgenyev, Rus hayatından gerçekçi portreler içeren realist öykülerini yazmaya koyulur. Ansızın sevdalanmanın güzelliği, aşk üm
Cahit Zarifoğlu`nun Hikayeleri, özellikle İns anlatısı, edebiatımızda kendine özgü, özgün bir çizgidir. Sanatsal olgunun, anlatı türünde bu denli yoğun öne çıktığı nadirdir. Bu tatla okunabilen eser sayısı da sınırlıdır. Şiirin hemen yanıbaşında yer alan öyküleri, şiiri gibi imge yüklüdür. Bu bakımdan Zarifoğlu öyküsü de, şiiri gibi güç anlaşılır. Okundukça intibak edilen ve sevilen bir tarzı vardır.
Hikâyelerin Hikâyesi Modern türk edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan, dilde sadeliği seçen ve Türk kısa öykücülüğünün başlangıcı olarak nitelendirebileceğimiz Ömer Seyfettinin, bütün öyküleri Yapı Kredi Yayınlarında
Tükendi
İblisin Oyunu, romanlarıyla tanıdığımız Joseph Kessel'in, edebi kariyerinin ilk döneminde yazdığı, 1926 ve 1928 yılları arasında yayımlanan ve artık ulaşılması mümkün olmayan kısa öykülerini bir araya getiriyor. Yazarın Birinci Dünya Savaşı ertesinde çıktığı dünya turundaki gözlemlerinin ve tanıklıklarının yankılarını içeren bu öyküler, okuru Somme Muharebesi'nden Bolşevik Devrimi sonrası Rusyası'na, Kobe'den Hawaii'ye kadar geniş ve kozmopolit bir evrene sokuyor. Aynı zamanda trajik ve şiddet dolu olan bu
Tükendi
Romanlarıyla dünya edebiyatına yön veren Flaubert, Üç Hikâye'yle öykücülükteki başarısını da gözler önüne seriyor. Flaubert, "Basit Bir Yürek"te yalnızlığının kederiyle kendini inançlarına adayan Félicité'nin Lulu'yla kurduğu özel ilişkiyi anlatıyor. "Konuksever Aziz Julien Efsanesi"nde bütün hayatını kaderinden kaçmaya adayan Julien'in hikâyesini yeniden yazıyor. "Herodias"ta ise kutsal kitaplardaki Vaftizci Yahya'nın hikâyesini yorumluyor. Farklı zamanlar, farklı coğrafyalar, farklı toplumlardan anlattığı
Murat Özyaşar'ın metinleri ile Selçuk Demirel'in desenleri Aslı Gibidir: Diyarbakır Hikâyeleri'nde buluştu. Yazarlar ve kentler... Italo Calvino'nun Görünmez Kentler'i, Orhan Pamuk'un İstanbul'u, Tanpınar'ın Beş Şehir'inin yanında, şimdi Murat Özyaşar'ın Aslı Gibidir: Diyarbakır Hikâyeleri. Taşıdığı kültürel, siyasi ve kişisel tüm anlamlar ve çağrışımlarıyla yazarı büyüten şehir, Diyarbakır... Murat Özyaşar, gidip geldiği iki dil arasında, yazıyla ve şehirle kurduğu özel ilişkiyi dile getiriyor edebi metin
Yeni bir yazardan yeni öyküler... Muhtelif Evhamlar Kitabı ?Ne diyeyim, huzur tuhaf şey arkadaş, ancak kaybedecek bir şeyin kalmadığında gelip seni buluyor." Ömür İklim Demir, kalbini yalnızlıkla terbiye eden insanları, birbirini ıskalayan hayatları, eskidikçe güzelleşen, güzelleştikçe insanı dibe çeken anıları koyuyor önümüze. İs bağlamış sokakları, naftalin kokan paltoları, dördüncü ayakta yatan kuponları, hizada bekleyen bıyıklı tuzlukları, intihara meyilli tahta mandalları, hikâyesi hiç bitmeyen sokak b
"Malamud ışığın, neşenin, birazcık umudun yoksunluğunu çeken, kuşatılmış hayatların hüzünlü vakanüvisi." - Philip Roth, London Review of Books 1959 yılında Amerikan Ulusal Kitap Ödülü'ne layık görülen ve yayınlandığı günden bu yana modern Amerikan öykücülüğünün klasik eserleri arasında yer alan Sihirli Fıçı, New York ve İtalya'nın kasvetli ve yoksul köşelerindeki tekinsiz manzaraları resmederken, göçmen ve mültecilerin, ayakkabıcı ve pazarlamacıların, turistlerin ve kiracıların, çöpçatanların ve küçük hır
Masal gemisi, nihayet İstanbul Boğazından, son padişahla son şehzadesini alarak uzaklaştı.Hiçbir şey kalmadı geriye.Bir büyük boşluk kaldı geriye.Bir debütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyıya iyice yanaşan masal gemilerinin gölgelerine bakarak ve dahi o gölgeleri kendisi gibi görebilecek başkalarının varlığını da vehmederek dalgalara söyleyen öykücü.
"Ne var ki, tek bir dilek hakkın var, iyice düşünesin" dedi yaşlı adam bir parmağını havaya kaldırıp. "Tek bir dilek. Sonra kararını değiştirip vazgeçemezsin." Bir doğum günü hikâyesi... Kısacık bir metinle yüreğimizde bir şeylerin yerini değiştiren bir büyü yapıyor Haruki Murakami.
Gözlerimi kapadım, seni düşledim. yan koltuğumda oturuyordun. elinde bi kitap vardı. göz göze geldik, "masal okuyorum, iyi geliyor," dedin. yanıma kitap almayı unutmuşum. sıkıntımı anladın, kitabı bana uzattın. "al, okumaya başla, iyi gelecek." teşekkür edip aldım kitabı elime. tam ilk sayfayı çevirecekken uçağın güvenlik anonsu düşlerimden uyandırdı beni. gözümü açtığımda, hostes kılığına bürünmüş dünyanın en güzel kadını, portakal suyu uzattı, çapkın bi göz kırpış eşliğinde. "Buyrun nejat bey." "Teşekk
Top ve Bayel Ağıtçıları'yla okurun gönlünü fetheden Gulam Hüseyin Sâedi'den sıra dışı olayları, samimi ve sarsıcı bir üslupla anlatan, zihinlerde iz bırakacak bir eser. Dendil'de birbirinden etkileyici dört hikâye yer alıyor: Dino Buzzati'nin Tatar Çölü'yle adeta akrabalık taşıyan "Şifa Mahalli", riyakâr aile ilişkilerine neşter atan "Yangın", traji komik bir durumu kara mizah üslubuyla işleyen "Keykavus, Kel ve Ben" ve kitaba adını veren ilk hikâye; Sâedi'nin İran edebiyatında temsilcisi olduğu büyülü ger
Tükendi
Toplam 665 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6