Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 665 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8
İstanbul'un en gizli sırlarını, en mahrem güzelliklerini, en menfur kötülüklerini perdesiz bir anlatımla ifşa eden Kraliçe'nin Hatıra Defteri'nin anlatıcısı, o dönemleri yaşamış ve zamanda yolculuk yaparak günümüze ulaşmış gibidir sanki. Sözleri ne bir fazla ne bir eksik, sanatı ne göze batacak denli süslü ne akışı bozacak kadar mat ve tatsızdır. Ulaşmaya çalıştığı İthaka'ya aslında ulaşamayacağının fakat yolculuğun kendisinin İthaka'dan daha değerli olduğunun bilincine vardığını okuruna usulca fısıldar. C
Joseph Conrad'ın denizci olduğu yıllarda Kongo'ya yaptığı bir yolculuktan esinlendiği Karanlığın Yüreği, yazarın en önemli yapıtı olmasının yanı sıra sömürgecilik konusunu derinlemesine irdeleyen bir çalışmadır. Roman, başkarakteri Marlow'un karşılaştığı üç farklı karanlığı; insan eli değmemiş Kongo'nun karanlığını, Avrupalıların yerlilere yaptığı zulmün karanlığını ve her insanın içinde gizli olan kötülük yapma arzusunun karanlığını ele alır. Francis Ford Coppola'nın Kıyamet adlı kült filmine esin kaynağı
Vampirlerle ilgili öyküleri elinden düşürmeyen Anton ile karanlıktan korkan sevimli vampir Rüdiger'in sıra dışı dostluğu... Anton'un canı sıkılıyordur, Noel'in yaklaşması bile onu heyecanlandıramaz. Derken annesi, Noel akşamı arkadaşlarını eve davet edebileceğini söyler. Bu, Küçük Vampir ile Anna'nın da kutlayacağı ilk Noel olacaktır. Küçük Vampir dizisinin ilk kitabı 1979'da yayımlandı. Dizide 21 kitap bulunuyor.
Zeytin Taneleri Birbirine Çarpıyor Faruk Duman'ın bugüne kadar yazdığı altı öykü kitabını bir araya getiriyor. Av Dönüşleri kitabıyla 2000 Sait Faik Hikâye Armağanı'nı, Keder Atlısı ile de 2004 Haldun Taner Öykü Ödülü'nü alan Duman, öykülerinde okuru imgelerle dolu, masalsı dünyalara götürürken gerçeklikle de bağını asla koparmıyor. Çaresizliklerimizi, özlemlerimizi ve elbette insanın doğayla ilişkisini yalın bir dil ve kendine özgü üslubuyla işliyor.
Tükendi
Zihnindeki diğer iki ses ile birlikte hayatına devam etmeye çalışan Ezgi Çora, içlerinden birinin ihanetine uğramasıyla kendini yeniden ölümün kucağında bulur. Gözlerini bambaşka bir sesin varlığıyla açtığında, yaşam ile ölüm arasındaki amansız savaşa bu yeni ses yüzünden ortak olacağını bilmemektedir. Diğerlerinin arasında kaybolup gitmemeye ve fedakarlığı da artık yalnızca kendisi için yapmaya çalışan Ezgi'nin, zihnindeki seslerden bir an önce kurtulması ve yoluna tek başına devam etmeyi öğrenmesi gerekec
Zihnindeki diğer iki ses ile birlikte hayatına devam etmeye çalışan Ezgi Çora, içlerinden birinin ihanetine uğramasıyla kendini yeniden ölümün kucağında bulur. Gözlerini bambaşka bir sesin varlığıyla açtığında, yaşam ile ölüm arasındaki amansız savaşa bu yeni ses yüzünden ortak olacağını bilmemektedir. Diğerlerinin arasında kaybolup gitmemeye ve fedakarlığı da artık yalnızca kendisi için yapmaya çalışan Ezgi'nin, zihnindeki seslerden bir an önce kurtulması ve yoluna tek başına devam etmeyi öğrenmesi gerekec
Çekingen mizaçlı Peregrinus Tyss, bir Noel akşamı hediyeler götürdüğü bir evde esrarengiz Dörtje Elverdink'le karşılaşır. Dörtje başının dertte olduğunu söyleyerek ondan kendisini evine almasını rica eder. Bu sırada kentte bir pire terbiyecisi ve mikroskop ustası, pirelerinin ve güzel yeğeni Dörtje'nin ortadan kaybolduğundan yakınmaktadır. Peregrinus Tyss'ün arkadaşı George Pepusch da Magusa'lı Prenses Gamameh olduğunu iddia ettiği Dörtje'yi aramaktadır. Peregrinus, uzun zaman pire terbiyecisinin elinde tut
Asla büyük konuşma. Başkasının başına gelen her şey senin de başına gelebilir. Yokluğunun fark edilmediği, varlığına değer verilmediği, başkalarının senden daha çok önemsendiği, yüzünün gülmediği yerleri ve insanları sahiplenme sakın. Sadece başkalarının hayatlarını kolaylaştırmak için varsan ve sadece senin fedakârlıkların sonucunda güzel sözler duyuyorsan; yani yaptıklarınla takdir ediliyor, yapmadıklarınla eleştiriliyorsan eğer işte o zaman sessizce kır zincirlerini, yüreğini topla ve tüm acılara elveda
Charlie sekiz yaşındayken başına bir şey geldi. Bir yolculuğa çıktı ve o zamandan beri eve dönmeye çalışıyor; hem de dört yüz yıldır! Charlie şu an balta girmemiş bir ormanda başının çaresine bakmakla meşgul. Fakat burnuna bir farenin, hem de hırlayan dev bir farenin kokusu geldi. İşler fena halde sarpa saracak!
II. Mahmutun tahtta oturduğu 1823 yılında, İstanbul Limanına yanaşan bir gemiden indirilen yükler arasında, bir de zürafa vardır. Mısır Valisi Mehmet Ali Paşanın padişaha armağan olarak gönderdiği zürafa, kendisini ilk kez gören İstanbulluların şaşkın bakışları arasında Çinili Köşk Meydanına getirilir. Zürafa, padişahın 27 Kasım günü buyurduğu fermanla görücüye çıkar. Hayvanın ağaçların yapraklarını yiyişi hayranlıkla izlenirken, Habeş Ahmet Ağa hazırladığı senaryoyu başlatmak üzere bağırır: Zürafa müteyem
Mürebbiyeleri katı bir ahlak anlayışının kurbanı olurken, yetişkin dünyasının gaddarlığıyla tanışan iki masum çocuk; Como gölü kıyısındaki bir otelin dingin ortamında gözüne kestirdiği bir genç kıza imzasız aşk mektupları yazarak zalimce bir oyuna girişen görmüş geçirmiş beyefendi; Tirol Alplerinde küçük bir lokantada gençliğinin platonik aşkıyla karşılaşan, artık düşkün ve yaşlı olan bu adama yıllar öncesinden duyduğu gönül borcunu ödeme fırsatı bulan evli bir kadın; bir genç kızın yarı histerik şefkat ara
Boşluk hemen yanı başında beklerken, kadın onu görmezden gelmeyi öğreniyor. Derin nefes alarak, içerek, uyuyarak, kusarak, en çok da yazarak onu unutmaya çalışıyor. Boşluktan kaçmak için duvarlarını kendi elleriyle özenle örüyor. Yıllarca, umut ve sabırla. Ancak ne yaparsa yapsın rüyalarından kaçamıyor. Düşleri hep ve tam orada. Boşluğun ortasında taştan bir ev. Issızlıkta, tek başına. Evde bir tablo. Pencerelerin arasında. Tabloda yaşlı bir kadın. Öylece ona bakmakta. Yüzlerce kez, içinde kar taneleri olan
"Bir sancağım olmalı!" İktidar, akılla yönetilen delilik... Ceza memuru Emin oğlu Yakup, sıradan görevinden alınarak atandığı elçilik makamında "iktidar olmak"la ilgili mesai harcayacak, bu yolculukta, kendi içinde yepyeni ve acımasız kuvvetler bulacaktır: Bütün bir dünyanın yeniden ve iktidarı için düzenlenmesi adına bulanık zihni, dolaşık dili ve kudreti kendinden menkul sancağıyla işe koyulan Elçi Yakup, sınırları durmadan genişleyen ve hayatların bütününe etki eden bu kuvvetlerle baştan çıkmış bir halde
Orhan Duru'nun ilk öykü kitabı Bırakılmış Biri Yapı Kredi Yayınları'ndan çıktı. Bırakılmış Biri klasik öykünün kalıplarını bozarak yeni bir anlatı dili geliştiren 1950 Kuşağı'nın ele avuca sığmaz yazarı Orhan Duru'nun ilk kitabı. Yayımlanışından altmış yıl sonra biçemiyle, kurgusuyla ne ölçüde yenilikçi, seçkin, öncü bir kitap olduğu bugün de apaçık okunuyor. Çamaşır asan kıza el sallıyorum. Gözleri kızarmış el sallıyor. Cevap vermiyor. Bir kedi, ölüsünü saklamaya gidiyor. Bir adam merdivenden devriliyor.
Tükendi
Sâdık Hidâyet´in (1903-1951) öyküleri, hem onun kendi yapıtına hem de modern İran edebiyatına giriş için mükemmel birer anahtar niteliği taşır. Özellikle ilk öykü kitabı Diri Gömülen (Zinde be-gür, 1930), bu büyük yazarın-başyapıtı Kör Baykuş´ta (Çeviren: Behçet Necatigil, YKY, 2001) iyice geliştireceği -temel izleklerini haber veren ve Kafka, Poe, Rilke gibi modernlerle buluşma noktalarını göz önüne seren bunaltıcı atmosferiyle öne çıkar. 1995´te Mehmet Kanar´ın çevirisiyle ve yayınevimizin ilk Sadık Hiday
Edebiyatımızın usta kalemi Metin Celal'in Sabahattin Ali'nin hayatını, eserlerini ve öykücülüğünü mercek altına aldığı özel sunuşla. İnsana ve içinde yaşadığı topluma gerçekçi ve eleştirel bakışı, yalın ve içten anlatımıyla Türk öykücülüğüne damgasını vuran yazar Sabahattin Ali en sevilen öyküleriyle günümüzü kucaklıyor. Yazarın öykü serüvenini kronolojik olarak yansıtan bu özel seçki ile genç okurlar Sabahattin Ali'nin dünyaya, topluma ve insana bakışını tanıyacak, edebiyatın gücüyle sarmalanacak ve Türkç
Tükendi
Yalıda Sabah, Küçük Harfli Mutluluklar, Karşılıklı, Şeytan Tüyü, Sonsuza Kalmak, Neden Sonra, Yaprak Ne Canlı Yeşil adlı öykülerden oluşan Haldun Taner'in son öykü kitabı Yalıda Sabah 1983'te Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'ne değer görüldü. Taner'in öyküleri MEB 100 Temel Eser kapsamında genç okurlarla buluşuyor. "1945'ten bu yana bütün yaşadıklarımızı, yanlışıyla, doğrusuyla, bütün davranışlarımızın ince alaylı bir dille hikâyesini okumak isteyenlere verilecek tek ad Haldun Taner'dir." (Doğan Hızlan) "Derinli
Senden gördü bu çocuk hep, kibritle oynamayı nereden öğrenecek... 2011 yılında Mina Urgan Kısa Öykü Yarışması'nda birincilik ödülünü kazanan Ferdi Çetin, kıpkısa öykülerini bir süredir dergilerde yayımlıyordu. İlk kitabı Evimizi Böyle Yaktım ile konuşma dilinin rahatlığına yaslanan günümüz öykücülüğüne karşı minimalist anlatımı öne çıkarıyor. Tiyatro çalışmalarıyla bilinen Ferdi Çetin, öykülerinde biçim kaygısının, bir duygu canlılığı yaratmaya, bir düşünceyi kıvama getirmeye nasıl yaradığını ustalıkla gös
Tükendi
Daha önce 1972 yılında baskısını yaptığımız Kağnı / Ses'in orijinal metne sadık yeniden basımı... Sabahattin Ali, öykülerinde yalnızca karakterlerin duygu dünyasını başarılı bir şekilde aktarmakla kalmıyor, Anadolu insanının yaşamını ve içinde bulunduğu kültür çatışmasını akıcı ve sade anlatımıyla okuyucuya sunuyor. Yazarın yaşamından izler taşıyan öyküler, usta bir dil ve olağanüstü kurgu yeteneği ile okuyucuyla buluşuyor.
"Mülkiyetin her şey sayıldığı bir ülkede, bizim sadece hikâyelerimiz vardı." Pulitzer ve Carnegie Madalyası ödüllü Sempatizan'ın yazarı Viet Thanh Nguyen'in son yirmi senede kaleme aldığı öykülerden oluşan Mülteciler parçalanmış anayurtları ile yeni ülkeleri arasında sıkışıp kalmış insanların deneyimleri üzerinden kimlik aile,yuva göç ve Amerikan rüyası temalarını işliyor. San Francisco'ya gelip eşcinsel bir çiftin yanına yerleşen Vietnamlı genç bir mültecinin yaşadığı derin kültür şokundan, bunamaya başl
Toplam 665 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8