Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 665 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9
Kör olsaydım neleri yitirirdim sonsuzca? Sağır olsaydım ya da dilsiz? Burnum hiç mi hiç koku almasaydı ne yapardım? Kolsuz biri olmak nasıl bir şeydi acaba? Bense yürüyemiyordum, ayaklarım yok hükmündeydi. Annemin yaşamına ulanmış asalaktım bu nedenle. Pencere önüne ıhıyor, gözlerimin kazandırdığı görüntülerle günümü renklendiriyordum. Ondancı birbirine bağlanan öykülerden oluşan bir roman olarak da okunabilir. Çocuk felci nedeniyle yürüme yetisini kaybetmiş akıllı, duyarlı, uçarı bir oğlan çocuğunun hayat
William Gibson seksenli yıllarda yazdığı bilimkurgu romanı Neuromancer'da İstanbul'u hep aynı kalan kent olarak tarif etmişti. O kitabın üzerinden geçen çeyrek yüzyılda baş döndürücü hızla değişti şehir. Peki taşı, toprağı, suyu ve canı yerinden oynatan bu değişimin bizi nereye götüreceğini tahayyül ediyoruz? Bu kadim kent iki binyıl önce de hikâyeleriyle ve anlatıcılarıyla buradaydı, 21. yüzyılın kapanışında da öyle olacak ama nasıl bir suretle? İstanbul 2099, on altı yazarın kaleminden 21. yüzyıl sonu İst
Tonton Hanım şehrin en işlek caddelerinden birinin köşesinde yaz kış demeden, hava nasıl olursa olsun her gün balon satar, çok sevdiği kedisi Kömür ile birlikte mutlu bir şekilde yaşayıp gidermiş. Ama bir gün Kömür taze balık bulmak için evden kaçıp gidince Tonton Hanım üzüntüsünden yemeden içmeden kesilmiş ve zayıflaya zayıflaya iğne ipliğe dönmüş. Hatta o kadar zayıflamış ki bir gün kuvvetli esen rüzgâr kadıncağızın ayaklarını yerden kesip onu balonları ile birlikte uçuruvermiş. Ve Tonton Hanım rengârenk
"Hikaye yazmak hayli güç bir iştir. Güçlüğü nispetinde nankördür. Hikayede insan yaratmak pek zor, bazen imkânsızdır. Hikayenin merkez sıkleti vaka olduğuna ve vakalar pek çabuk aktüel olmaktan çıkacağına göre, hikâyelerin uzun ömürlüleri parmakla gösterilecek kadar azdır." 1948 yılında, henüz 41 yaşındayken aramızdan ayrılan Sabahattin Ali, çağdaşları tarafından döneminin en iyi öykücüleri arasında gösteriliyordu. İlk öykü kitabı Değirmen, 1935 yılında okurla buluştu. Ardından sırayla Kağnı (1936), Ses (1
Sevgili okur Sence mükemmel doğum günü nasıl olur? Geçen sene oyunlar ve hediyelerle dolu bir doğum günü yapmıştım ama bu sene artık büyüdüğüme göre bunun uygun olacağından emin değilim. Bu yüzden daha büyüklere göre ve havalı bir şey yapmaya çalışacağım. (Umarım yine de pasta ve üfleyecek mumlar olur. Büyümek zaten yeterince kafa karıştırıcı.) Aslında babamın geldiği bir parti harika olurdu ama onu hiç tanımadığım için davet etmem de çok zor. Tüm bildiğim isminin Ewan McGregor (meşhur olan değil) olduğ
Alman dilinin en çok okunan yazarlarından olan Stefan Zweig'ın kitapları ellinin üzerinde dilde, milyonlarca baskıya ulaştı. Kısa hikâyeleri kadar biyografileriyle de dünya edebiyatının en önemli figürlerinden biri olan Avusturyalı yazar Zweig'ınAy Işığı Sokağı isimli kitabı, benzersiz üslubuyla kaleme aldığı dört hikâyesini içeriyor: Ay Işığı Sokağı, Leporella, Leman Gölü'nde Hadise, Ormanın Üzerindeki Yıldız. Bu kitabı Zweig'ın insan ruhunun derin ve karanlık noktalarına nasıl güçlü bir mercek tuttuğunun
Bir hastalıktan kalkan Edgar ve annesi Avusturya'nın Alplerinde küçük bir otelde kısa süreli bir tatile çıkarlar. Burada yakışıklı bir baron Edgar'la ilgilenmeye, onunla arkadaşlık etmeye başlar. On iki yaşındaki Edgar, hızla, bir yetişkin tarafından arkadaşlık edilmeye layık bulunmanın baş döndürücü etkisine kapılır. Bir süre sonra baronun annesiyle uzun sohbetleri, onu aralarına almamaları, dahası atlatıp baş başa gezintilere çıkmaları Edgar'ı kuşkulandırmaya başlar. Ondan muhakkak bir sır saklıyorlardır,
Irene Wagner, şehrin önde gelen zengin avukatlarından birinin eşi. Tam bir burjuva hayatı sürdürdüğü lüks içindeki eğlenceli yaşamı, gün gelir Irene'i tatmin etmez olur. Tehlikeli ve yasak olanın cazibesine kapılarak, genç bir piyanistle bir ilişkiye başlar. Ne ki, bir süre sonra piyanistin sevgilisi onu yakalar ve yaptığı şantaj ve manevi işkencenin şiddetini her geçen gün arttırır. Olanları kocasının öğrenme korkusu, her şeyini kaybetme endişesi Irene Wagner'i öyle bir etkisi altına alır ki, ruhu adeta bi
Büyüklerin karmaşık ilişkilerini ve sırlarını sonsuz bir merakla gözlemleyen çocuklar, Alman edebiyatının ustası Stefan Zweig'ın eserlerinde sıkça kendine yer bulur. "Mürebbiye" isimli kısa öyküsünde de, iki küçük kız kardeş, mürebbiyelerinin herkesten sakladığı sırrını öğrenirler. Adım adım talihsiz bir sona sürüklenen mürebbiyeleri için bir şey yapamamak kalplerini gün geçtikçe daha fazla kederle dolduracaktır. Alman dilinin en çok okunan yazarlarından olan Stefan Zweig'ın kitapları ellinin üzerinde dild
Psikolojik gerilimin ustası Patricia Highsmith, bu kez bizi bir kadın düşmanının zihninde yolculuğa çıkarıyor. "Kusursuz küçükhanım"dan "kadın romancı"ya, "dansçı"dan "koket"e, bu koleksiyonun parçası olan on yedi kadının her biri kendilerine biçilen basmakalıp rollere karşı koyuyor ve bu boğucu dünyayı yıkmak adına hem kendilerini hem de çevrelerindeki erkekleri felakete sürüklemekten çekinmiyor. Highsmith, sıradan olduğunu düşündüğümüz hayatların gizlediği acayiplikleri ve vahşilikleri bu kez bir fabl yaz
Mia, Winchell ailesinin en normal görünen bireyidir. Kardeşi Zack yediği hamburgerlerin sayısının kaydını tutar. Ablası Beth her hafta saç rengini değiştirir. Babasıysa çatıdan inmeden sürekli evi tamir eder. Ama Mia aslında çok sıradışı olduğunu fark eder. Herkesten sakladığı bir sırrı vardır. Onun için sesler, sayılar ve harfler renklidir. Bu sebeple okulda yaşadığı problemler onu sırrını açıklamak zorunda bırakır ve aklını yitirdiğini düşünmeye başlar. Tüm bunlar Mia'nın hayal ürünü olabilir mi? Sorun
"Tıp, nikâhlı karım benim, edebiyat ise metresim. Birine kızarsam, geceyi öbürüyle geçiriyorum. Bu davranışımı belki biraz uygunsuz bulabilirsin ama en azından sıkıcı değil. Hem zaten, benim bu ikiyüzlülüğümden ikisinin de bir şey kaybettiği yok!" Öykünün büyük ustası Anton Çehov, dostu ve yayıncısı Aleksey Suvorin'e 1888'de yazdığı bir mektupta böyle bir "aşk reçetesi" sunuyordu. Dünya edebiyatına, öykü sanatını temelinden değiştiren yüzlerce öykü; tiyatroya Martı, Vanya Dayı, Üç Kız Kardeş ve Vişne Bahçe
Aşk, bedenin karanlığında acı içinde gelişen bir cenin olmaktan çıkıp kendini dudaklarla ve nefesle itiraf etmeyi göze aldığında ancak gerçek aşk olur. Kozasında kalmak için ne kadar uğraşsa da, bir an gelir kozanın gözyaşlarının çapraşık dokusu çözülür ve yaşlar yükseklerden en uzak derinliklere akar, ürkek kalbe büyük bir güçle düşer. Genç adam için bu hayli geç olmuştu... Usta yazar Stefan Zweig'dan insan ruhunu açmazlarıyla ortaya seren bir öykü Geçmişe Yolculuk. Genç bir adamın özgürlük, yükselme arzu
Küçük Kaptan ve arkadaşları Marinka, Tombul Üzüm ve Korkak Toni, tekneleri Hiçbatmaz'a atlayıp Büyük Büyüme Adası'na yelken açarlar. Bir rivayete göre bu adada çocuklar bir gecede büyümektedir. Ne var ki çocukların aileleri bu yolculuğa karşı çıkar, hatta böyle bir adanın varlığına inanmazlar. Fakat Küçük Kaptan ve arkadaşları tüm güçlüklere rağmen teknelerini onarıp yola koyulurlar. Ailelerinden ve okuldan uzakta, kendilerini akıl almaz maceraların içinde bulurlar. Can Çocuk kitaplığının en sevilen klasik
Ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov, bu dört muhteşem hikâyesinde, insanın farklı açılardan verdiği savaşı ve mücadeleyi anlatıyor; insanın insanla, bizzat kendisiyle ve doğayla mücadelesini... Yıldırım Sesli Manasçı, Oyratların saldırısına uğrayan Kırgızların tarihinden bir kesittir; var olmaya çalışan bir halkın ve bir bireyin tarihinin kesiştiği kritik bir andır bu. Kızıl Elma, bir kaybın ve arkasından gerçekleşen uyanışın hikâyesidir. Eşinden ayrılmak isteyen birinin kızıyla imtihanı son derece çarpıcıd
Aşk ve özgürlük üzerine beş Ferrara öyküsü İtalya'nın en önemli yazarlarından Giorgio Bassani, Surların Dışında – Beş Ferrara Öyküsü ile 1956 yılında İtalya'nın önemli ödüllerinden Strega Ödülü'nü aldı. Çocukluğunu ve gençliğini geçirdiği, faşizmin koyu perdesi altında bütün halkın simgesi olarak yükselen Ferrara'yı mekân olarak kullandığı bu öykülerinde yazar, çağının meselelerini bireylerin hayatları üzerinden anlattı. Yapı Kredi Yayınları daha önce önemli kitaplarını Neyyire Gül Işık ve Yelda Gürlek'in
Tükendi
"Bir mahpusu dünya ile hiç alakası olmayan bir zindana kapamak ona en büyük iyiliği yapmaktır. Onu en çok yere vuran şey, hürriyetin ele tutulacak kadar yakınında bulunmak, aynı zamanda ondan ne kadar uzak olduğunu bilmektir. On adım ötede en büyük hürriyetler götüren denizi dinlemek ve sonra aradaki kalın kale duvarlarına gözleri dikerek bakmaya, denizi yalnız muhayyilede görmeye mecbur kalmak da azap mıdır?"
Tezer Özlü´nün "Bütün Yapıtları"nı yayına hazırlayan Yapı Kredi Yayınları, yazarın kısa anlatılarını bu ciltte topladı. Yaşamöyküsel esintilerin coşkusundan delici gözlem gücüne kadar, yazarın iç dünyasının panoramasını sunuyor bu kitap. Tezer Özlü, Türk edebiyatının lirik prensesi.
Dede Korkut, Oğuz Türklerinin bilinen birkaç eski destâni anlatısından biri. Yazılı tarihe Geçememiş yaşayışın izlerini, savaşların doğaüstü olaylara bezenmiş öykülerini, hükümdarların, beylerin, soylu, bilge kişilerin dünyasını, halkın inançlarını ve toplumsal değerlerini yansıtan bu değerli eser, çocuklar ve gençler için gözden geçirilip yalınlaştırılarak yeniden yayımlandı. Eğitimci ve yazar Adnan Binyazarın otuz yılda altı kez baskıya giren bu çalışması, giriş bölümünde yer alan uzunca bir incelemeyle ç
Tükendi
Sahte dünyanın sahte insanlarına topyekün savaş açmıştı. Salinger: Bu kitaptaki öyküler, bu dünyanın kabullenilmesinde değil, aşılmasında bulunuyor doruk naktısını, İnce bir ironiyi, keskin gözlemleriyle bütünleyen yazar, James Joyce´un "epiphany" tanımına uyan bir öykü döngüsü yaratıyor: Seymour´un intihar etmesiyle başlayan geleceği görebilen harika çocuk Teddy´nin kızkardeşi tarafından boş havuza itilerek ölmesiyle noktalanan bir döngü bu.
Toplam 665 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9