Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 212 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Haber 28 Şubat 1955'te öğrenildi: Kolombia Deniz Kuvvetlerine bağlı "Caldas" adlı bir muhribin mürettebatından sekiz kişi Antiller denizinde fırtınaya tutulan bu muhripten denize düşüp kayboldu. "Mobil" kenti tersanelerinde onarıldıktan sonra Alabama'dan ayrılıp "Cartagena"ya gitmekte olan muhrip, faciadan yüz yirmi dakika sonra bu limana ulaştı. Panama Kanalının denetiminden sorumlu Birleşik Devletler askeri birliklerinin ve Güney Karaibler bölgesindeki öbür yardım kuruluşlarının da katılmasıyla kazazedele
Tükendi
ABD'nin eski first lady'sinin samimi, etkil ive ilham veren hikayesi... Michelle Robinson küçük bir kızken, abisi Craig'le aynı odayı paylaştığı evden, kovalamaca oynadığı parktan, ebeveynleri Fraser ve Marian Robinson tarafından sözünü esirgemeyen ve korkusuz biri olarak yetiştirildiği Chicago'nun Güney Yakası'ndan ibaret bir dünyası vardı. Ama çok geçmeden hayat onu ilerilere taşıdı; ortamdaki tek siyah kadın olmanın nasıl bir his olduğunu ilk kez öğrendiği Princeton Üniversitesi'nin koridorlarından, güçl
Evin kendisi, çocuğun hafızasında Mor Salkımlı Ev yaftasını taşır. Bu ev, yarım asırdan ziyade, bazan da her gece, bu küçük kızın rüyalarına girmiştir. Arka taraftaki bahçeye nazır pencereler, çifte merdivenlerin sahanlıklarındaki ince uzun pencereleri, baştan başa mor salkımlıdır ve akşam güneşinde mor çiçekler arasında camlar birer ateş levhası gibi parlar.
İngilizce edebiyatı "duayenimiz" Mina Urgan "Bir Dinozorun Anıları"nda açıkyürekli, yalın ve naif bir dille anlatıyor; kendini, çevresindekileri ve bir coğrafyada olan biteni... Halide Edip, Necip Fazıl, Abidin Dino, Neyzen Tevfik, Sait Faik, Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Atatürk ve başka pek çok isimle zenginleşmiş bir ömrü..." Oğuz Atay'ı ayaküstü ve o kadar az gördüm ki, onunla ilgili ancak bir tek izlenim edindim: Koskocaman bir kediye benziyordu tıpkı. Çok kocaman ve çok güzel bir kediye öyle benziyordu k
Tükendi
Etnolog yazar Marc Augé'den etnik-kurmaca olarak nitelendirdiği samimi bir anlatı: Evsiz Bir Adamın Güncesi. Emekli olduktan sonra evini boşaltıp eşyalarını satarak arabasında yaşamaya başlayan bir adamın yerleşik düzenden, kök salmaktan ve bir yere bağlanmaktan uzak durmaya çalışmasının hikâyesi. Arka planda Paris sokakları, ucuz oteller, kalabalığın uğultusu ve her şeye rağmen yerleşik duygular. ‘Her zaman kaçmayı düşledim. Bu düş, gecelerimin sürekli tekrar eden bir sahnesi oldu. Senaryo hiçbir zaman
Zweig gençlik dönemi yapıtlarından Kızıl'da öğrenim için Viyana'ya giden genç bir tıp öğrencisinin büyük kentin gerçekliğine uyum sağlama ve yetişkinliğe adım atma sürecini anlatır. Kendini birdenbire ailesinden uzakta soğuk bir odada yapyalnız bulan bu "çocuksu" genç adam, zamanla girdiği bunalımın etkisiyle hayallerinden, başlangıçta büyük bir hevesle sarıldığı tıp eğitiminden vazgeçme noktasına gelmiştir. Tam da o günlerde kızıla yakalanan ve yardımına ihtiyaç duyan bir kız çocuğu onu hayata geri çağırır
"Yaşananların ışığı altında, yaşanacak yeni bir yüzyıla doğru..." Vehbi Koç'un 1972 senesine kadarki yaşamını okurlara sunduğu ilk kitap olan Hayat Hikayem 1973 yılında yayımlandı. 1970'li yılların başından itibaren yaşadığı günleri, iş ve hayat tecrübelerini ise 1987 yılında yayımlanan Hatıralarım, Görüşlerim, Öğütlerim kitabında anlattı. Vehbi Koç'un ilk kitabının önsözündeki şu sözleri her iki kitabın da yazılış amacını çok iyi anlatmaktadır: "Ben, Cumhuriyet devrinde yetişen bir işadamıyım. Elli yılı a
“Bu kitap bir aşk hikâyesidir, çünkü benim tanımımda aşk, insanın sonuçlarını hiç umursamadan kendisini tepenin doruğundan boşluğa fırlatmasıdır. Gülnar Önay aynen böyle yapmıştır.” -Haluk Şahin Herkes doğayı çok sevdiğini söyler, ama onu bir manzara olarak görmenin ötesine geçip gerçekten özümsemeyi başarmak, şehrin konforunu terk edip doğanın koynunda yaşayabilmek büyük bir cesaret ister. Bu kitaptaki şehirli kadın, aldığı bir anlık kararla kente dair ne varsa her şeyi geride bırakıp Bodrum’un k
Size sunmak istediğim, uzun yıllar çalıştığım sektörün değişimlerle yoğrulan hikâyesidir. Akaryakıt temin probleminden kaçak yakıt sorununa, bir zamanlar yatırım yapamazken
modern istasyonların açılışına, yurtdışında
istasyon sektörüne, sektör mevzuatından özelleşmelere, ürünlerden geleceğe yönelik öngörülere kadar..." - Sektöre yaklaşımda yabancılarla aramızda nasıl farklar var? - Mobil-BP birleşimi nasıl gerçekleşti, Türkiye piyasasına etkisi ne oldu? - Petrol Piyasası Kanunu neleri değiştirdi? - Yenilen
"Doğumum bile bir kökünden kopma idi. On yaşıma kadar, çevremi, özellikle çevremdeki sessizliği kavramaya çalıştım... Yirmi yaşım ile otuz yaşım arasında aklın bittiği yerleri ve çıldırmanın sınırlarını aradım... Otuz yaşım ile kırk yaşım arasında ne akıllı ne de çılgındım. Dünyayı kavradığını sandım... Kırk yaşındayım. Bugün, gecenin bazı saatlerinde kitlenin anlamsız gürültüsü içinde boğuluyorum... Kendimi öldürmeye çalışıyorum... Özlemlerim kalmadı. Bıraktım. Hepsini kendi ve benim dünyamı anlamaları içi
Kardeşim Oktay, Bugünkü Dünya'yı burada alıp senin "Harput'ta Bir Gazeteci" yazını okudum. Dokunduğun dertten olduğu kadar, dokunuşundaki güzellikten de gözlerim yaşardı. Seni tebrik eder, gözlerinden öperim. - Bülent Ecevit Oktay Ekşi'nin 1956-61 yılları arasındaki gazetecilik deneyimini aktardığı Gazetecilikle Geçen O Yıllar 2, Türkiye'nin yaşadığı en kritik dönemeçlerden birine ayna tutuyor. Ülkenin adım adım 27 Mayıs'a sürüklenen gidişatını kâh Meclis'te kâh ülkenin dört bir yanına uzanan yurt gezil
(1859-1930) Arthur Conan Doyle was born in Scotland and studied medicine there, eventually serving as a physician in the Boer War (1899-1902). But his fame rests on his creation of the fictional detective Sherlock Holmes. Doyle published his first Holmes tale, A Study in Scarlet, in 1887. Over the following 40 years he published 56 short stories and four novels featuring Holmes and his sidekick, Dr. Watson. In his later times, Doyle became closely interested in mysticism and wrote the book A History of Spir
Edebiyat eleştirileri, çevirileri ve doğa tasvirleriyle 19. yüzyıl Rus kültür hayatının önde gelen figürlerinden biri olan Sergey Aksakov'un Gogol'le yirmi yıllık dostluğunu anlattığı bu kitapta edebiyat tarihinde kalıcı izler bırakmış iki büyük yazarın sevinçleri ve üzüntüleri, ümitleri ve hayalkırıklıklarını okurken büyük yazar Nikolay Gogol'ün hem edebiyat ve hayatla ilgili görüşlerine hem de ruhsal dünyasına derinlemesine nüfuz edeceksiniz. Bir büyük yazarın hayatına mektuplar ve kişisel anlatımlarla ış
Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Yurdaeri Anlatmak "Yurdaer Altıntaş'ın Yapıtlarına Kesintisiz Bir Bakış" kitabı, resim geleneğinin iletişim malzemelerinde başı çektiği neslin ikinci kuşağında yer alan bir afiş ve grafik sanatçısı ve aynı zamanda bir eğitmen olan Yurdaer Altıntaş'ı anlatıyor. İşini, ona duyduğu saygıyla yücelten; bütünüyle bir meslek adamı olan Yurdaer Altıntaş'ı tanımanın bahanelerinden yalnızca bir tanesi olan bu kitap, onun açık yürekli hayat hikayesi ve mesleki serüveninden ilham alınar
Tükendi
"Paris'te Galerie Charpentier'de 1954'ten 1963'a kadar her sonbahar düzenlenen École de Paris, Galerie Arnaud'da 1955'de izlenen 17 Peintures de la Génération Nouvelle, Galerie de France'da Dix Ans de Peinture Française 1945-1955 sergileri o yılların sanat ortamında ortak eğilimleri biraraya getiren etkinliklerdi. O döneme yazıları, etkinlikleriyle eşlik eden yazarların (Charles Estienne, Herta Wescher, Julian Alvard, Michel Ragon, Roger van Gindertaël, Pierre Restany) daha sonra yayımladıkları kitaplarda o
Tükendi
Hatırladığım ilk anı neydi? Annemle babamın bana sıkıca sarıldığı aklıma geliyor. Hepimizin güldüğünü hatırlıyorum sonra. Ve anneannemin masallarını. İlk anılarımı bulutlar üzerindeymişim gibi hatırlıyorum, sonrası fırtına... hepinizin bildiği gibi... ve şimdi yine pembe bulutlar... hepimizin yaşadığı gibi... Ben de bir annenin gözünün nuru, bir babanın altın saçlı kızıyım. Ve küçük bir kız çocuğunun, kucağında uyumayı çok sevdiği annesiyim. Bunları unutmadan okuyun isterim hayatımı...
Tükendi
"Düşünce halinde her şey kaybedilmiştir" İkinci Yeni'nin önde gelen şairlerinden İlhan Berk, ilkgençlik yılları sayılabilecek dönemde "İlhan Berk olmak" yolunda kişiliğini ve yazınsal yetilerini keşfederken, öykü, anlatı, tiyatro oyunu türünde sınıflandırılabilecek düzyazı denemelerinde bulundu. Uzun erimli bir şiirin ilk eskiz çalışmaları gibi de değerlendirilebilecek, dergilerde kalan bu düzyazılardan oluşan Bir Limandan Üç Resim, Berk'in şiir dışında yazınsal türlerle "mesai"sine dikkat çekebilmek, yazı
Tükendi
Hariciyede çalıştığı sürenin son on yılını Irak'ta ve Irak üzerine çalışarak geçiren, 2010'da Erbil Başkonsolosluğu'nu açan Aydın Selcen'in anılarından kesitlerin, mesleki gözlemlerinin ve bütünüyle kurgu bazı anlatılarının iç içe geçtiği bir kitap Gözden Irakta. Büyük bölümü Irak Kürdistanı olmak üzere, Paris, Cezayir, Vaşington ve Stockholm'de geçen meslek yaşamında, bakanlığına hâkim olan saplantıları, bakanlığın kendi derin bürokrasisi, askerî kanat, Gülen cemaati ve Milli Görüş siyasetinin her birinin
Korkunç bir bağımlılık ve hayatın pençesinde var olma mücadelesi... Nic Sheff ilk kez on bir yaşında sarhoş olur. Takip eden yıllarda sık sık ot içer, kokain ve ekstazi kullanır, metamfetamin ve eroine bağımlı olur. Buna rağmen bırakabileceğini ve istediğinde hayatını yoluna koyabileceğini zannetmektedir. Bir yaz günü Kaliforniya'da hızla tekrar uyuşturucuya başladığında fikri değişecektir. Keskin ve dürüst bir üslupla uyuşturucuya başlama ve iyileşme yolunda attığı adımları anlatan Nic, gerçek hikâyesini
Düşler kimi zaman gerçekleşir... Bu kitap da beyaz perdede gördüklerinden büyülenen küçücük bir kızın hayal âlemini nasıl ömür boyu sürecek bir gerçeğe dönüştürdüğünü anlatıyor. Türkiye'de sanat eğitim kurumlarının amiral gemisi Ankara Devlet Konservatuvarı'nın efsanevi Bale Bölümü yöneticisi değerli hocam İnci Kurşunlu'nun sanat yaşamını anlatacağı bir kitabı yazmasını özlemle beklemiştim. Bir dönem Türkiyemizin en önemli bale sanatçılarının yetişmesinde sınırsız katkıları olan Profesör İnci Kurşunlu'nu
Toplam 212 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2