Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 17 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Cahit Zarifoğlu şiirden hikâyeye, günlükten çocuk masallarına kadara birçok alanda at koşturmuş bir şairimizdir. Bununla beraber kalem oynattığı her alanın ön sırasında yer almıştır. Her zaman Zengin Hayâller Peşinde koşan merhum şairin, elinizde bulunan düşünce ve sanat yazıları, O nun bilinen yönlerini daha bir zenginleştirirken, bilinmeyen yönelerini ve çok az tanıdığımız taraflarını da ortaya koymaktadır. Cahit Zarifoğlu nun sanatın teorik yönü üzerine "düşünmekten değil ama, konuşmaktan" fazla hoşlanma
Cahit Zarifoğlu´nun çocuk yazarlığı, psikolojik ve psikanalitik derinlik açısından yorumlandığında çocuğa yönelişi farklı düzlemlerde açıklanabilir. Ancak onun çocuk yazarlığının belirleyici göstergesi çocuk bakışıdır. Hangi yaşta olursa olsun her insanı çocuk kabul edebilen bir çocuk bakışına sahip olması, çocuk yazarlığının asıl eksenini oluşturur. Çocuk kitaplarında kullandığı iç sezgi, hayal gücünü bir çocuk dürbününe dönüştürür. Aktüel fantastik çocuk kitapları ve kısa sanat masallarının hemen hepsinde
Cahit Zarifoğlu`na ait hangi metin olursa olsun, onun dünyasına bir iklime geçer gibi girersiniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. - Alim Karaman Türkçe`de hem hem âhenge ulaşmak, hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna "avucunda kor tutmayı" eklemişti. "Hal"ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, "şiir"ini de yeni "hal"ine uydurma savaşında idi. - Prof. Dr. Hüseyin Hatemi Cahit Za
Cahit Zarifoğlu`nun Hikayeleri, özellikle İns anlatısı, edebiatımızda kendine özgü, özgün bir çizgidir. Sanatsal olgunun, anlatı türünde bu denli yoğun öne çıktığı nadirdir. Bu tatla okunabilen eser sayısı da sınırlıdır. Şiirin hemen yanıbaşında yer alan öyküleri, şiiri gibi imge yüklüdür. Bu bakımdan Zarifoğlu öyküsü de, şiiri gibi güç anlaşılır. Okundukça intibak edilen ve sevilen bir tarzı vardır.
Nasılsa kendini kaybetmeyen birinin sesini duymaya başlıyorum. Belki de insan değil. Belki de o şehirde olup bitenleri, gelecek kuşakların iyi anlamaları için, yavaş yavaş ve bulandırmadan anlatan biri. Belki bir mantık, bir akıl. Ama hiçbir zaman tarih değil. Belki onunkine benzer bir dille, dinlememiz için peşine takılmış biri. Onunla istediğimiz an dar sokaklarda, meydanlarda, bulvarlarda karşılaşabiliriz. Bize Maraş´ın ilkin İngilizler, daha sonra da Fransızlar tarafından işgal edildiğini, şehir halkını
Lagman vilayetinin güney-batısındaki dağ yumaklarının arasındaki bu köyde doğacaktım. Hemen her dağlı gibi, iri iri kayaların, büyük sularla buluşmak üzere çırpınan suların yakınında, onların seslerini duyarak . - Büyük lagman suyu, taa aşağılarda, büyük şelaleyle, doğduğumuz dakikadan itibaren bize seslenmektedir. Emeklemeye başlar başlamaz kolaylıkla ucurumların kenarına doğru gidişimiz bundan.Analar can havliyle yetişip bizi içeri götürürken ağlayışımız da. Uçsuz bucaksız dar ve keskin vadiler, onların ü
Cahit Zarifoğlu'nun çocuk klasikleri arasında yer alan Motorlukuş kitabı, 16x24 ölçülerinde olan yeni resimli versiyonuyla raflarda yerini aldı. Bir kırlangıca bazı yaratıklar tarafından bir küçük motor takılır. Kırlangıç çok sevinir buna. Zamanla kırlangıçlığını unutur. Kanatları güdükleşir, bedeni motoru etiyle kavrar. Motorun kuvvet levhasını gagalamaktan dolayı gagası özelliğini kaybeder. Günün birinde kırlangıç ölmesin diye son çare olarak motorun çıkarılmasına karar verilir. Kırlangıça motoru takanlar
"Sarayın bahçesindeki fıskiyeli havuzun su sesleri dalga dalga meyve ağaçlarının üzerine dökülüyor. Koşmaktan yorulan çocuklar ağaç diplerine, gölgelere sığınmışlar. Kimi halıların üzerine başlarını koymuş çoktan uyumuşlar. Lalaları onların yüzlerine konan sinekleri ipek bir tülbentle kovalıyor. Ve kendi gözlerini kapamaya çalışan uykuya karşı direniyorlar."
"Afganistan olayı sessiz kalınacak bir olay değil. Fakat bu biraz da mizaç işidir diyebilirim. Bir heyecan işi. Bir şairin binlerce kilometre uzaktan bir heyecanı duyması ise oldukça kolay. Ben ilgilendim, onda enteresan dinamikler yakaladım, zaman zaman şiirleştirdim bunu."
Gülücük Çocuk Kitapları Dizisi içinde kültürümüzün temel klasik eserlerini sadeleştirerek yayınlamayı amaçlıyoruz. Mantuku`t Tayr, Feridüddin Attar`ın en bilinen eseridir. Kuşların bir yolculuğa çıkmaları ve yaşadıkları ilginç olayları anlatıyor bu kitap. Şiirimizin ve çocuk edebiyatımızın önde gelen yazarlarından Cahit Zarifoğlu`nun "Kuşların Dili" adıyla yeniden yazdığı bu kitabı çocuklarımızın severek okuyacağına inanıyoruz.
"Serçekuş" çağdaş bir masal. Çocuk gibi düşünen, etrafına çocuk gibi bakan bir serçenin avcı ile başlayan macerası. "Serçekuş"un en belirgin özelliği anlatımındaki şiirselliği olarak belirir. Her yaştan okurun zevkle okuyabileceği bir kitap. Bu yönüyle "Serçekuş" çocuk edebiyatımızın klasikleri arasında önemli bir yere sahip bulunuyor.
Aslanla tilki arasında geçen olayları anlatan birçok masal anlatıldı ve yazıldı. "Katıraslan" hepsinden farklı. Bir aslan ile tilkinin ağzından yaşadığımız dünyanın nasıl bir dünya olduğunu merakla biraz da hayretle dinlemek çok güzel bir şey olmalı. Sihirli bir ayna tutuyor bize Cahit Zarifoğlu. Yaşadığımız dünyayı daha yakından tanımak için bu kitap upuzun bir mektup sanki. Cahit Zarifoğlu´nun en heyecan verici kitabını zevkle sunuyoruz.
Cahit Zarifoğlu büyük bir şairdir. Çocuklar için yazdığı ve "Gülücük" adını verdiği şiir kitabı çocukluk çağını anlatan en güzel şiirlerden oluşuyor. Güler yüzlü bir şairin çocuklarla oyun oynar gibi yazdığı sıcak, sımsıcak şiirlerini okudukça şiiri seveceksiniz. Çünkü Cahit Zarifoğlu çocuklara gülücüklerini sunuyor.
Eşeğini kaybeden Yürekdede, pazardan küçük deve satın alır. Her yıl çıktıkları yaylaya gitmek üzere hanımı Ayşe Nine ile yola çıkarlar. Az giderler, uz giderler, dere tepe düz giderler. Konakladıkları yerde atlılar çıkar karşılarına. Onları doyurmak için "bir güzel söz, bir sevgiye" aldığı deveciğini keser Yürekdede. Padişahın atlıların arasında olduğunu farkedemezler. Saraya davet edilirler. Sonra ne oldu, dersiniz. "Yürekdede ile Padişah" kitabı bu mutlu sona adım adım yaklaştıracak sizi.
Anne ve baba ağaçkakanlar yıllar sonra dünyaya gelen yavruları Upuy´u korumak için uğraşırken garip olayları yaşamak zorunda kaldılar. Upuy afacan bir çocuk gibi aklına ne geldiyse yaptı. Bir türlü söz dinlemedi. Cahit Zarifoğlu bu kitapla kendi çocukluğunun acı tatlı günlerini anlatmış oluyor dolaylı olarak. Her çocuğun yaşayabileceği bir çocukluğu usta anlatımıyla önümüze seriyor. Çocukluğunuzun filmini seyreder gibi "Ağaçkakanlar"ı okumanızı tavsiye ederiz.
Şairin, Rilkeyle bağlantısının en belirgin örneği üniversiteden mezun olmak için hazırladığı bitirme tezidir.Tezin yazılış tarihi 1971 yılıdır. Zarifoğlu artık mezun olmak ister. Bunun için de bir bitirme çalışması yapmak zorunda kalır. Böylece Rilkeyle yakınlığını kullanır ve tezini bu Alman şairin bir eseri üzerine yazmaya karar verir.Zarifoğlunun, fikirlerini ve sanatını önemsediği bir şairin eserleriyle ilgili tez yazması şaşırtıcı değildir. Fakat ilginç olan o ki tezin konusu olarak kendisi gibi bir şa
Cahit Zarifoğlu'nun vefatından kısa bir süre önce el yazısıyla yazmış olduğu ve hiçbir yere göndermediği anlaşılan üç kısa oyununun adları Deve ile Uçuç Böceği, Cırcır Böceği ile Kaplumbağa, Vişne Reçelli Ekmek'tir. Zarifoğlu'nun radyo oyunları okunduğunda şiirinde kullandığı yansıtma yöntemini radyo oyunlarında da sürdürdüğü kolayca fark edilir. Cahit Zarifoğlu'nun şiirinde, hikâye, roman, günlük ve çocuk kitapları anlatılarında yansıtma yönteminin bilinçli bir tercih olduğu burada da tekrar edilebilir: C
Toplam 17 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1