Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 23 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Tanpınar, Huzur'u yayımladıktan sonra yaptığı bir söyleşide kendisine yöneltilen, "Huzur devam edecek diyordunuz?" sorusuna "Edecek, tabii edecek. Mümtaz ölmemiştir. Hâlâ yaşıyor ve yeni bir insan olarak doğmak için beni zorluyor" cevabını verir ve şunu ekler: "Fakat daha evvel Huzur'un öbür kısmını neşredeceğim, yani Suat'ın Mektubu'nu. Küçük bir eser, okuyucu orada Mümtaz'ın meselelerini daha başka bir planda görecektir." Tanpınar'ın bu niyetini kuvveden fiile çıkardığını İÜ Türkiyat Enstitüsü'nde buluna
Hüsrev ü Şirin, Tanpınar'ın ilk eseridir. İstanbul'a gelip bir sene Baytar Mektebi'nde okuduk-tan sonra Darülfünun'da felsefe ya da tarih okumaya niyetlenen Tanpınar, daha sonra büyük bir muhabbetle bağlanacağı ve fikrî yönden besleneceği Yahya Kemal'in edebiyat şubesinde derslere girdiğini öğrenince bu şubeye kaydolur. O yıllarda Darülfünun'dan mezun olmak için bir bitirme tezi yazmak gerekliydi. Tanpınar da kuvvetle muhtemel hocalarının yönlendirmesiyle klasik edebiyatımızın en önemli şairlerinden olan Şe
Tanpınar'ın gazete ve dergilerdeki yazılarının derlenmesinden oluşan Yaşadığım Gibi 7 bölüm halinde düzenlenmiştir: 1. İnsan ve cemiyet, 2. İnsan ve ötesi, 3. Üç şehir (İstanbul, Bursa, Maraş), 4. Paris tesadüfleri, 5. Türk edebiyatı, 6. Musıkî, 7. Plâstik sanatlar. Bu yazıların çoğu deneme özelliği taşısa bile yine de Tanpınar'ın Türk kültürü, medeniyeti, edebiyatı, sanatlar, batı dünyası üzerindeki fikirleri bakımından önemli bilgiler ihtiva etmektedirler.
"Ben, benden evvel, daha evvel, evvelden evvel; benden sonra, daha sonra, daha sonradan sonra... Ya Rabbim ne kadar korkunç hesap... Hep aynı boşluk... Aynı boşluğun ıstırapla, acıyla, beyhude ümitle dolması... Takvimler zamanın hakiki çehresini verirler. Asıl orada ölümü tanırız. Fakat daha korkuncu var. Ölüme rağmen, öleceklerini bile bile insanların birbirine düşman olması... Ve bunun bir zaruret gibi görünmesi..." Tanpınar'ın gazete ve dergilerde kalan yazılarının derlenmesinden oluşan bu kitap; yazarın
Elinizdeki kitap Ahmet Hamdi Tanpınar'ın daha önce yayımlanmış olan Yaz Yağmuru ve Abdullah Efendî'nin Rüyaları isimli hikâye kitapları üe dergilerde yayımlanmış fakat kitaplarına girmemiş hikâyelerinden oluşmaktadır.
'Yahya Kemal kitabını okurken Yahya Kemal'i Zeynep Hanım Konağı'nda, İstanbul kahvehanelerinde, dost evlerinde yaşarken, konuşurken, hatıralarını anlatırken, fikrini ve nüktelerini söylerken görürsünüz.' Mehmet Kaplan
Çok cepheli bir şahsiyeti ve zengin bir kültürü olan Ahmet Hamdi Tanpınarı (1962-1901) bugünün okuyucuları genellikle romanları, hikâyeleri, denemeleri, mektupları ve edebiyal tarihiyle tanırlar. Hâlbuki Tanpınar, her şeyden önce bir şairdir ve bütün hayatını verdiği şiir, onun öteki eserlerini de kaplar ve onlara sanatlı bir parıltı, hayallerle dolu derin çağrışımlar kazandırır. Yayınevimiz Ahmet Hamdi Tanpmar'ın "Bütün ftserleri"ni bir dizi hâlinde vay unlarken, vazarın bütün ........ " şiirlerini de bir
Beş Şehir'in asıl konusu hayatımızda kaybolan şeylerin ardından duyulan üzüntü ile yeniye karşı beslenen iştiyaktır. İlk bakışta birbiriyle çatışır görünen bu iki duyguyu sevgi kelimesinde birleştirebiliriz. Bu sevginin kendisine çerçeve olarak seçtiği şehirler, benim hayatımın tesadüfleridir. Bu itibarla onların arkasında kendi insanımızı ve hayatımızı, vatanın manevi çehresi olan kültürümüzü görmek daha da doğru olur. Bizden evvelki nesiller gibi bizim neslimiz de, bu değerlere, şimdi medeniyet değişmes
Mahur Beste'deTanpınar'ın Huzur ve Sahnenin dışındakiler adlı romanlarında önemli bir motif olan "Mahur Beste" teması önemli yer tutar. Mahur beste, acı bir aşk hikayesinin klasik musiki kalıplarıyla soyutlanmasıdır. Tanpınar, klasik Türk musikisini medeniyetimizin özlü bir yansıması olarak kabul eder. Mahur Beste'de Tanpınar'ın diğer eserlerinde de görülen medeniyet meselesi büyük bir ağırlıkla ele alınır. Mahur Beste, tanzimat sonrasında toplum hayatımızın her yönüne yansıyan değişim ve başkalaşımın yansı
Aydaki Kadın Ahmet Hamdi Tanpınarın dörtte üçü bitmiş son romanın, dağınık müsveddelerinden merhum Güler Güven tarafından inşa edilmiş şeklidir. Huzur ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tanpınarın hayatta iken kitap olarak çıkabilmiş iki romanıdır. Tefrika olarak basılan Sahnenin Dışındakiler ile tefrikası yarım kalan Mahur Besteyi de okuyucular yıllar sonra okudular. İlk romanı Mahur Beste de yarımdı, son romanı da yarım kalmıştı. Tanpınar yıllarca üzerinde çalıştığı eserim diyeceği bu romanın peşindeydi: R
Tanpınar'ın bu çok tanınmış romanı bir dünya görüşüne, bir hayat nizamına kavuşamamış Cumhuriyet aydınlarının 'huzursuzlukları'nı dile getirmektedir. Huzur'un kahramanlarından Mümtaz roman boyunca kendisini 'huzur'a kavuşturacak bir iç nizamı aramaktadır.
Eser Türk toplumunun medeniyet değişimi süreci içindeki durumunu, fertten yola çıkarak topluma varan bir teknikle anlatıyor. Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü´nde zengin hayat hikâyeleriyle Türkiye´nin meselelerini, kendine has yorumlarıyla medeniyet değiştirme girişimlerinin insanımızı soktuğu çıkmazları araştırmakta, yaptığı tahlillerle de insanımız ve toplum yapımız üzerine dikkate değer hükümlere varmaktadır.
Türk edebiyatı tarihlerinin hiçbir zaman vazgeçilmeyecek olanı şüphesiz ki Ahmet Hamdi Tanpınarın On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı Tarihidir. Bundan sonra da ne kadar edebiyat tarihi yazılırsa yazılsın, Tanpınarın verdiği hükümler kültürümüzdeki yerini koruyacak niteliktedir. Çünkü yazar sadece malzemeyi aktarmakla yetinmemiş, içinde yaşadığı devri anlamaya ve anlatmaya çalışmıştır. Uzun 19. yüzyıl olarak nitelendirilen Türk modernleşmesinin, aslında doğası gereği, edebi metinler üzerinden bir okumasını ya
"Yeni bir duyuş, düşünüş ve anlatış tarzının, yeni bir dünya ve tabiat görüşünün ve insan anlayışının geldiği" sancılı bir dönemin edebiyatına, onu doğuran arkaplanı da ihmal etmeden bakan XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, "her şeyden evvel Türk insanında başlayan bir buhranın ve yeni ufuklar ve değerler etrafında yavaş yavaş kurulan bir iç düzenin" tarihi. Yazarının olguların derinliklerine nüfuz eden kavrayışı, şaşırtıcı dikkatleri, parlak üslubu onu sıradan bir edebiyat tarihinin çok ötesine taşıyor.
Tükendi
Bu eseri Tanpınar´ın muhtelif dergi ve gazetelerde çıkan edebiyata dair makaleleri ile İslâm Ansiklopedisi´ne yazdığı maddeler, antoloji başlarına veya müşterek kitaplara verdiği etüdler ve müsveddelerinden çıkarılan birkaç yazı oluşturmaktadır: 1. Şiir hakkında, 2. Romana dair, 3. Tenkit-dil-Tercümeye dair, 4. Türk edebiyatının umumi meseleleri: Devirler-nesiller ve cereyanlar, 5. Halk ve divan edebiyatı, 6. Tanzimat´tan Cumhuriyete kadar, 7. Yahya Kemal, 8. Cumhuriyet devri, 9. Batı edebiyatı başlıkları a
Tanpına´ın derslerinde not tutmanın güçlüğünü hemen bütün öğrencileri anlatır. Prof. Dr. Abdullah Uçman´ın hazırladığı Edebiyat Dersleri´nde, bu güçlüğü büyük ölçüde yenmiş üç Tanpınar öğrencisinin ders notları yer alıyor. Kitabın büyük bölümünü, Uçman´ın ifadesiyle "hocasının derste anlattıklarını, gerçekten mükemmel bir şekilde ve hemen hiçbir cümlesini kaçırmadan, adeta dikte edercesine defterine kaydetmiş" olan Gözde Sağnak´ın ders notları oluşturuyor; diğer iki bölüm ise Doç. Dr. Ali F. Karamanlıoğlu
Tükendi
Titiz bir gözlemciliğin ürünü Yahya Kemal biyografisinde, Doğu-Batı kutuplaşmasının girdabına kapılan son dönem Osmanlı aydınlarının serüveni adım adım izlenir. Bu yolculuk boyunca Yahya Kemal´in dil, estetik, tarih bilinci ve toplumsal yaşam üzerine kurduğu poetikayı, bütün çarpıcı renkleriyle görürüz. Kitap bu açıdan hem düşünce tarihimiz için sağlam bir çerçeve, hem de çağdaş edebiyatımızın oluşumuna tanıklık eden birinci derecede önemli bir kaynaktır. Yapıtın bu yayımında ilk baskıya sadık kalındı ve
Tükendi
"Beş Şehir´in asıl konusu hayatımızda kaybolan şeylerin ardından duyulan üzüntü ile yeniye karşı beslenen iştiyaktır. İlk bakışta birbiriyle çatışır görünen bu iki duyguyu sevgi kelimesinde birleştirebiliriz. Bu sevginin kendisine çerçeve olarak seçtiği şehirler, benim hayatımın tesadüflerdir." Ahmet Hamdi Tanpınar Ankara, Erzurum, Konya, Bursa ve İstanbul´u yazdı. Bu şehirler onun "hayatının tesadüfleri" olmakla birlikte, büyük ve görkemli bir kültürün yıllarca birikmiş unsurlarının demlendiği şehirlerdi
Tükendi
Tanpınar'ın bu eseri 1920'li yılların, Milli Mücadele yıllarının romanıdır. Romanın kahramanlarından İhsan romanın bir yerinde 'Orada (Anadolu'da) mücadele var, muharebe var. Mukadderatımız orada halledilecek! Asıl sahne orası. Biz burada sadece seyirciyiz. Sahnenin dışındayız' demektedir. Roman adını ve konusunu sahnenin dışında olanların içlerinde ve etraflarında olup bitenlerle, zaman zaman geçmişe, maziye yönelerek değişimler, hasretler, ihtiraslarla kazanmaktadır.
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın ilk kez 1961 yılında kendi sağlığında yayımladığı şiir kitabı Şiirler, neredeyse kırk yıl sonra, bu kez şairin daktilolu, tashihli nüshaları ile birlikte... Tanpınar'in 1961 yılında ilk kez Yeditepe yayınlarından yayımladığı kitabı Şiirler'de toplam otuz yedi şiir yer alıyordu. Bu şiirlerin bir anlamı ve önemi var; şu: Şairin sağlığında kendisinin seçtiği ve kitaplaştırmayı istediği siirlerdi bunlar. Simdi bu şiirlerin tekrar baskısını yaparken, Yeditepe'nin arşivinde 39 yıldır uyumu
Tükendi
Toplam 23 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1