Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 11 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sâdık Hidâyet: Necatigil´in dilimize kazandırdığı başyapıtı Kör Baykuş´ta, Diri Gömülen ve Üç Damla Kan´da Kafka gibi modernlerin izinde gerçeküstücü bir yazar; Vejetaryenliğin Yararları´nda vejetaryenliği, Hayyam´ın Terâneleri´nde Ömer Hayyam´ı ve rubailerini bütün boyutlarıyla inceleyen bir araştırmacı; Hacı Aga´da ise gerçekçi bir taşlama yazarı... Öteki kitapları gibi Mehmet Kanar´ın çevirisiyle sunduğumuz Aylak Köpek, Sâdık Hidâyet´in yaşam ve toplum görüşünün İkinci Dünya Savaşı´nın getirdiği yıkımla
Sadık Hidayet´i başyapıt Kör Baykuş´ta ve Diri Gömülen´de Kafka gibi modernlerin izinde gerçeküstü bir yazar olarak tanıdık; Vejetaryanlığın Yazarları vejetaryen olmakla kalmayan, bir yandan da bu konuyu inceleyip araştıran kimliğini gördük. Hacı Ağa´da ise gerçekçi bir taşlama yazılarıyla karşılaşıyoruz. Hidayet bu romanında 1940´lı yılların İran´ında sermaye çevrelerinin ve dini çıkarlarına alet etmekten çekinmeyen yüzsüz politikacıların ipliğini pazara çıkarıyor. Hacı Ağa´nın kahramanları, "kuyruk salla
Modern İran edebiyatının kurucularından Sadık Hidayet'in 1936'da Bombay'da yayımladığı başyapıtı, kendi deyişiyle "özenle hesaplanmış, net, bilinçli etkilerle dolu" ve "her sayfası bir partisyon gibi düzenlenmiş" Kör Baykuş (Buf-i Kur), öteki yapıtları gibi, pek çokdile çevrildi, pek çok ülkede pek çok yazarı etkiledi. Kör Baykuş, 1977'de Behçet Necatigil'in unutulmaz çevirisiyle Varlık Yayınları'ndan çıkmıştı. Philippe Soupault ve Andre Breton gibi önemli edebiyatçıların övgüsünü kazanan bu kült romanı, yi
Sâdık Hidâyet, insanın doğal ve sağlıklı besininin bitkilerden ibaret olduğunu anlatmaya çalıştığı bu kitabında midelerimizi hayvan mezarlığı yapmamamız konusunda uyarmaya çalışıyor bizleri.
Kör Baykuş hayalle gerçeğin, aydınlıkla karanlığın, umutla umutsuzluğun iç içe geçtiği eşsiz bir edebi yolculuk... İran edebiyatını uluslararası edebiyatın bir parçası haline getiren ve "Doğu'nun Kafka'sı" olarak kabul edilen Sâdık Hidâyet'in, Kör Baykuş'u tek kelimeyle "benzersiz" bir metin: Zihni yavaş yavaş parçalanan, benliğini kaybeden kahramanıyla; neyin gerçek, neyin hayal olduğunun anlaşılamamasıyla; geçmişin ve şimdinin iç içe geçmesiyle; afyon dumanları arasında değişen, dönüşen atmosferiyle; mel
Sâdık Hidâyet´in (1903-1951) öyküleri, hem onun kendi yapıtına hem de modern İran edebiyatına giriş için mükemmel birer anahtar niteliği taşır. Özellikle ilk öykü kitabı Diri Gömülen (Zinde be-gür, 1930), bu büyük yazarın-başyapıtı Kör Baykuş´ta (Çeviren: Behçet Necatigil, YKY, 2001) iyice geliştireceği -temel izleklerini haber veren ve Kafka, Poe, Rilke gibi modernlerle buluşma noktalarını göz önüne seren bunaltıcı atmosferiyle öne çıkar. 1995´te Mehmet Kanar´ın çevirisiyle ve yayınevimizin ilk Sadık Hiday
"Onun izini kaybedeli üç ay bile değil, tam iki ay dört gün oldu, ama büyülü gözlerinin, o gözlerdeki öldürücü kıvılcımların hatırası hep aklımda kaldı. Hayır, onun ismini asla dillendirmeyeceğim. Çünkü o, uçacakmış gibi duran, ince, sisli endamıyla ve peşi sıra hayatımın yavaş yavaş yanıp eridiği şaşkın, parlak iri gözleriyle, artık bu sefil, vahşi dünyaya ait olamaz. Hayır, onun adını dünyevi şeylerle kirletmemeli. Onunla ayrı düştükten sonradır ki insan kalabalığından, ahmak ve mutluların meclislerinden
İran gibi hem bize çok yakın hem de çok uzak bir ülkeden çıktığı yetmiyormuş gibi yaşamı ve yapıtlarıyla da çok ötemizde yer alan Sadık Hidayetten bir kitap daha. Sadık Hidâyetin Türkçedeki serüveni öykü, deneme, oyun, gezi yazısı, folklor incelemesi gibi değişik alanlarda yazdıklarından ve mektuplarından tipik örnekler içeren Hidâyetnameyle sürüyor.
Sadık Hidayet, Mehmet Kanar´ın çevirisiyle sunduğumuz Alacakaranlık (Sayerüşen, 1942) adlı yapıtında, öteki öykülerinde olduğu gibi, yine dolaylı olarak, İran´ın geri kalmışlık ve yönetim sorunlarını dile getiriyor. Jules Verne, Hayyam ve Freud gibi farklı yazarların etkilerinin açıkca görüldüğü bu öykülerde, bugün bile Doğu toplumlarında güncelliğini koruyan dayak, çokeşlilik, sevgisizlik, vefasızlık, kötü arkadaş, hurafeler, sıtma ve esrar bağımlılığı gibi konuları ele alıyor; değişmez izlekleri olan ölü
Tükendi
İran edebiyatında modernizmin öncüsü Sadık Hidayet´ten, Kafka´nınki gibi karanlık, karabasanlı öyküler... Hidayet, 1930´lu yıllarda, ülke için pembe tablolar çizen yönetime, İran halkının yaşantısını keskin bir gerçekçilikle yansıtarak yanıt veriyor. Şiddetin ve tutkunun iç içe geçtiği bu öyküler fakirlik, hastalık, batıl inançlar, cincilik, kumalık "siga" düzeni, ikiyüzlülük, mistik hayata ve inzivaya kaçış, hayal kırıklıkları, kadının mal muamelesi görmesi gibi İran toplumunda kol gezen sorunlara birer ay
Resimli özel baskı Sâdık Hidâyet'in Kör Baykuş romanının resimli özel baskısı Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlandı. Behçet Necatigil'in çevirdiği romanı Hemad Javadzade resimledi. Hemad Javadzade, 1984 yılında İran'da doğdu. İstanbul'da yaşayan sanatçı grafik tasarım bölümünü bitirdikten sonra profesyonel kariyerine 2001'de ilk kişisel sergisiyle başladı. Birçok ulusal yarışmada resim heykel ve grafik dallarında ödüle layık görüldü. Beş kişisel sergi açtı ve aralarında Mamut Art Project'in de
Tükendi
Toplam 11 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1