Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 11 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Peyami Safa'nın şaheserlerinden Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Türk edebiyatında “insan ruhunun derinliklerinde ve labi­rentlerinde dolaşan ilk roman” olması ve hasta bir insanı ve onun psikolojisini ele alması bakımından önemli bir yere sahiptir. Birçok araştırmacı ve yazar tarafından Türk edebiyatında bir ilk kabul edilen Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Tanpınar dediği gibi, “acının ve ıstırabın yegâne kitabı” olarak hem kemiyet hem de keyfiyet bakımından başka hiçbir eser olmasa da Türk romanının var olduğuna del
Yazarın kendine has, orijinal üslübuyla okuyucuyu psikoljik bir maceraya sürüklediği bir başka romanı...
Peyami Safa, bu eserinde insanlığı materyalizmin kör çenberini kırmağa, kendini kaybettiği ruhunu bulmaya çağırmaktadır. Asrımızda insanın bütün problemleri bu noktada düğümlenmektedir. Ve Allah` ı bilmedikçe, insanlık buhrandan buhrana yuvarlanacak, huzur ve sükun bulamayacaktır.
Çarpık Batılılaşma maceramız cemiyetimizin istinatgâhı olan aileyi zedeler. Tutkularının esiri olan kimi aile fertleri bile aldatıcı vaatlerin ve anlık heveslerin peşine düşerler. Bu uğurda kutsal değerleri zedelemeyi göze alan bir aile babasının uğradığı hüsranın ve geri dönülmesi güç pişmanlıklarının romanıdır.
Yazar bu romanında Tanzimat` tan kopup gelen, Millî Mücadelede ve sonraki yıllarda alevlenen batılılaşma hareketlerinin Türk tipindeki ve cemiyetindeki etkilerini incelemektedir.
Peyami Safa`nın bu romanında, başlarında başka türlü yaşamak tutkusuyla evinden kaçan Meliha, hesaba katmadığı, hatta hayal bile edemediği bazı olayları yaşamak zorunda kalır ve tutkusunun bedelini, hemen bütün değerlerini kaybederek ağır bir şekilde öder. Bir Akşamdı romanının olay örgüsü, ondaki yükseliş ve düşüşe paralel olarak şekil ve anlam kazanır.
Hiç kimse bir Şimşek aydınlığı gördükçe Pervin`in niçin haykırdığını, niçin saçını başını yolduğunu, kendini yerlere attığını, niçin kafasını taşlara vurduğunu, niçin tepindiğini anlamıyor, çünkü bu anda hastanın gözleri önüne gelen manzarayı bilmiyor, bu onlar için ebedî meçhûldür, bunu yalnız biz [YANİ BU ROMANI OKUYANLAR], bu hâileyi en yakından, bu hâileyi içinden seyredenler, bunu yalnız biz [YANİ BU ROMANI OKUYANLAR] biliyoruz.
Mütefekkir romancı bu eserde insan ruhunun derinliklerine büyük zekasının ışığını tutmaktadır. romanda asil bir ruhun insanın anlaşılmazlığı karşısındaki bunalımları, ikiyüzlülüğe ve bayağılıklara karşı isyanı verilmektedir. Harb yıllarının ahlâkı ve içtimâi hayanı verilmektedir. Harb yıllarının ahlâkı ve içtimâî hayatı perişan eden havası iinde dürüstlüğün ve ülkücülüğün savunması yapılmakta, kozmopolitliğe karşı milliyetçilik, materyalizme karşı maneviyatçılık bayraklaştırılmaktadır.
Türk fikir ve sanat hayatında, dostluğu ve desteğine muhtaç olunan, aranan, ama kalem kavgalarında en çok çekinilen kişi olduğu muhakkaktır. Birçok sanat ve fikir adamını o takdim etmiş, bazılarını da kalemiyle perişan etmiştir. İşte bu ciltte O` nun Türk fikir ve sanat hayatının meşhurları hakkında yazdıklarını topladık. Yabancı mütefekkir ve sanatçılardan bazıları hakkında yazdıklarını da aldık. Edebi hatırat olarak büyük bir değeri olduğuna inandığımız eseri zevkle okuyacağınızdan eminiz.
Aslında `Cumbadan Rumbaya` Server Bedi` den daha ziyade, Peyami Safa` ya yakışan bir eserdir. Server Bedi` yi şüphesiz çok sevindrir ama, Peyami Safa` yı da hiç utandırmaz. Bu sebeple biz aziz Üstad` ın ruhaniyetinden af dileyerek, sağlığında `Server Bedi` imzasiyle yayınladığı bu eseri, `Peyami Safa` adıyla neşrediyoruz...
Bu ciltte, Peyami Safa` nın sanat, edebiyat, tenkit konularında yazdıklarından yeni ibr demet sunuyoruz. Türk Romanına düşünceyi getiren mütefekkir sanatçı, bu yazılarıyla da edebiyatımızı değer kargaşalığından korumaya çalışmış ve seviye kazandırmıştır.
Toplam 11 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1