Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Türk yazınının bir başka büyük ustası Haldun Taner, "MŞE 100 Yaşında" başlıklı yazısında şunları söylüyor: "Esendal'ın hikâyede, bilerek ya da bilmeyerek yaptığı büyük bir yenilikti. Zamanın hikâye ve edebiyat anlayışını umursamayan bir, başına buyrukluktu." "Esendal'ın her çeşit Türk insanını, şaşılacak bir vukufla yansıttığı hikâyeleri, okuyucuyu, bu zengin materyal niteliği ile kavrar. Esendal'ın hikâyecilikteki öbür özellikleri yapmacıksızlığı, süssüzlüğü, canlılığı, yerliliği, gereksiz tasvirlerden kaç
Gödeli Mehmet, Bayram Günleri, Baba Halil, Nazlı Hanım, Mesut Bacı, Yurda Dönüş gibi öykülerle bezenmiş olan bu kitap da yine küçük ve sade insanların, küçük olayların birbiriyle olan ilişkileri yalın bir dille veriliyor.
Anadolu insanının büyük kentlerdeki çekingenliğini, ürkekliğini, uyanık tipler tarafından kandırılıp dolandırılışını, gariban köylülerin oranın ileri gelenleri tarafından ezilişini; dalgacı, yiyici kişileri ve yaşamlarını anlatan bu öyküleri okurken, büyük ustanın kalemine bir kez daha hayranlık duyacaksınız.
Memduh Şevket Esendal vatandaşla devlet görevlileri arasındaki ilişkileri, kendi aralarındaki diyaloğu geniş ve çok yönlü gözlem gücüyle ve yalın bir anlatımla; bunun yanı sıra hümanist bir yaklaşımla, duyarlılığı sürekli ön planda tutarak gözler önüne serer bu öykülerde...
Bilgi Yayınevi, Türk yazınının en önemli isimlerinden biri olan Memduh Şevket Esendal´ı çocukların da okuması ve tanıması amacıyla ´Bir Haydut Kuş´u okurlarına sunuyor.Esendal´ın eserlerinden özenli bir çalışma sonucu seçilen 11 öyküde, hayvanlarla ilgili çocukluk anılarından sıcak dostluklara ve ilginç insan tiplemelerine kadar pek çok konu, akıcı bir dille işlenmiş.
Memduh Şevket Esendal´ın, kızı Emine Sarıdal´a Kabil´den yazdığı 22 Nisan 1940 tarihli mektuptan: "Yalnız şurasını bil ki, iyi bir iş yapmak, iyi bir şey yazmak çok güçtür. Öyle günler oluyor ki, yazdıklarımı yırtıp, artık yazmaktan vazgeçesim geliyor. Bazıları vardır ki, iyi yazamadığının farkında değildir. Ben, farkında olurum ve sıkılırım. İyinin nasıl olacağını bilip de yazamamak hepsinden kötüdür. Kolaylığı olduğu için ben, kısa kısa şeyler yazmak isterim. Ancak, hikaye kendiliğinden uzayacak olursa,
İnsan ve toplum anlayışımızın çağdaşlaşması; dilimizin özleşmesi yolunda büyük atılımlar yapan 1. Dünya Savaşı kuşağının Türk yazımında başlattığı gelişme içinde Memduh Şevket Esendal´ın önemli bir yeri vardır. Geniş ve çok yönlü gözlem gücüyle, yalın bir anlatımın ustaca birleştiği ilk seçkin ürünler Esendal´ın imzasını taşır. Bu yetkinliğin yanısıra hümanist bir duyarlığı sürekli ön planda tutarak, olay dokusunda temel toplumsal dinamikleri eksen alması, onu, özgün ve kalıcı bir sanat evreni yaratabilmiş
Tükendi
Miras, Silahtar Ali Paşa ailesinin, belirli bir aşamadan sonra yozlaşıp çözülüşünü anlatmaktadır. Romanın arka planında, 2. Abdülhamit dönemi ve bu dönemde İstanbul´daki yaşamla fikir çalkantıları görülmektedir. Asım adlı gencin Sarayköy´den gelip bazı dernek üyeleriyle ilişkilerde ve girişimlerde bulunması, belki de Esendal´ın İttihat ve Terakki ile ilk ilişkilerinin yansıtılmasıdır. Romanda, böyle kendi yaşamıyla ilgili kimi bağlantılar görülmektedir.
Sahan Külbastısı, Esendal´ın yirmi beş hikâyesinden oluşmaktadır. Yeni bir düzenleme içinde sunulan bu kitapta Memduh Şevket Esendal´ın ilk kez kitaplarına giren hikâyeleri de vardır.
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1