Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 60 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Suç ve Ceza, edebiyat dünyasında başarıyı ve ölümsüzlüğü ön sıralarda göğüsleyen bir romandır. Dostoyevski'nin yıllara meydan okuyan, hayranlık ve merak uyandıran keskin dehası romanı tepeden tırnağa kuşatmıştır. Dahi yazar, Suç ve Ceza'da okuyucularına bir kez daha insana has çatışmaları kusursuz bir gerçeklikle sunmuştur.  Neyin suç ya da neyin ceza olduğunu belirleyen nedir? Onları birbirinden ne ayırır? Toplumdaki değişken karşılığının yanı sıra insanın vicdanında nasıl karşılık bulur? Kendi soruları
"İnsan olmak, gerçek insan, etiyle kemiğiyle insan olmak bile ağır gelir bize. Utanırız bundan, insan olmayı yüz karası sayarız, benzeri olmayan toplumsal birtakım insanlar olmak için çabalarız. Ölü doğmuş insanlarız biz ve uzun zamandır canlı babaların çocukları değiliz, giderek daha çok hoşlanıyoruz böyle doğmuş olmaktan. Zevk duyuyoruz bundan. Çok yakın bir gelecekte bir şekilde düşüncelerden doğmanın yolunu bulacağız." Dostoyevski'nin Gogol etkisinden kurtularak kendi sesiyle verdiği ilk büyük yapıt ol
Ergin Altay çevirisi, Murat Belgenin önsözü, Philip Rahvın sonsözüyle. Yazar ve dönem kronolojisiyle. Düştüğü yoksulluk çıkmazında toplum kurallarının bağından kurtulduğuna inanan bir gencin hikâyesini anlatan Suç ve Ceza ahlâkın anlamını sorgular. Dostoyevskinin yazın hayatının olgunluk döneminde kaleme aldığı Suç ve Ceza, Raskolnikov adlı gencin ahlâki hesaplaşması üzerinde yükselir: Raskolnikov öldürmeyi planladığı tefeciden aldığı parayı hayırlı bir amaç için kullanırsa, işlediği suçun doğasın
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881): İlk romanı İnsancıklar 1846'da yayımlandı. Ünlü eleştirmen V. Byelinski bu eser üzerine Dostoyevski'den geleceğin büyük yazarı olarak söz etti. Ancak daha sonra yayımlanan eserleri çağımızda edebiyat klasikleri arasında yer alsa da o dönemde fazla ilgi görmedi. Yazar 1849'da I. Nikolay'ın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve zorunlu askerliğe çevrildi. Sibirya sürgününden son
Sosyal ilişkileri zayıf bir yeraltı adamı, yerin üstüne çıkmaya çalışırsa (yani sosyalleşirse) ne olur? Kendisini toplumdan soyutlamış, kendi deyimiyle "hasta" bir insan olan isimsiz kahramanımız, "yeraltı" diye adlandırdığı karanlık ruh dünyasından okuyucuya sesleniyor. Asosyal bir yapısı olan, samimiyetten uzak arkadaşlarıyla ilişkilerinde ezilmemek için kendini şartlandıran ve bunun için çabalayan, fakat her defasında gururunu ayaklar altına alan biri... Ezilen gururunu, bir başkasının gururunu ezerek b
Dostoyevski, yaşamının son yıllarında başyapıtı Karamazov Kardeşler´i tamamladığında, Rus yazınında ´felsefe düzeyinde roman-tragedya denen türün de temelini attığının bilincinde değildi. Dostoyevski´nin yaşam birikiminin tümünü ve sanat gücünün doruğunu içeren bu roman, gerçekte insanı insan yapan ne varsa, onlara adanmış bir destan niteliğini taşır. Yazar, hiçbir romanında "Karamazov Kardeşler"de olduğu denli insan ruhuna inmemiş, insanoğlunu bu denli kesitler biçiminde, içgüdülerinin ve istencinin tüm gö
Dostoyevski, yaşamının son yıllarında başyapıtı Karamazov Kardeşler´i tamamladığında, Rus yazınında ´felsefe düzeyinde roman-tragedya denen türün de temelini attığının bilincinde değildi. Dostoyevski´nin yaşam birikiminin tümünü ve sanat gücünün doruğunu içeren bu roman, gerçekte insanı insan yapan ne varsa, onlara adanmış bir destan niteliğini taşır. Yazar, hiçbir romanında "Karamazov Kardeşler"de olduğu denli insan ruhuna inmemiş, insanoğlunu bu denli kesitler biçiminde, içgüdülerinin ve istencinin tüm gö
Tükendi
Dostoyevski "Bir Yazarın Günlüğü"ne 1873'te Grajdanin dergisinde başladı. Üç yıl ara verdikten sonra, 1876'da, Bir Yazarın Günlüğü adı altında kendi dergisini çıkardı. Aylık yazılarla iki yıl düzenli olarak sürdürdüğü bu yayına sağlığının bozulması üzerine ara verdi. 1880'de sadece bir sayı çıkardı. 1881'de, Günlüğü yine her ayı kapsayacak biçimde yayınlamaya karar veridi; ancak, ocak sayısını çıkardıktan sonra hastalandı, şubat başında da öldü. Dostoyevski'nin döneminin toplumsal ve siyasal olaylarını ele
Tükendi
Dostoyevski, henüz yirmi dört yaşındadır. Abartılı yaşamı ve gelişen kumar bağımlılığı nedeniyle maddi zorluk yaşamıştır. Yabancı romanların bazı çevirilerini yapmış olmasına rağmen, çok az başarıları vardır ve standartlarını yükseltmeye çalışmak için kendi romanını yazmaya karar vermiştir. "İnsancıklar", Fyodor Dostoyevski'nin 1844-1845 yılları arasında dokuz aylık bir süre zarfında yazdığı ilk romanı ve başyapıtıdır. Dünyanın her yerindeki eleştirmenler tarafından "toplumsal olarak sorumlu edebiyat" olar
Suç ve Ceza, Budala, İnsancıklar, Karamazov Kardeşler gibi dünyaca ünlü eserlerin yaratıcısı Fyodor Mihayloviç Dostoyevski'nin kara mizahın en başarılı örneklerinden biri olan Kumarbaz isimli eseri Roulettenburg adlı hayali bir Alman kasabasında dünyanın her yerinden bir araya gelen kumarbazların öyküsünü anlatıyor. Dostoyevski'nin bir parça kendisini de anlattığı düşünülen Kumarbaz romanının Aleksey İvanoviç karakteri; sizleri ruletin, kartların dünyasında bir kumarbazın yaşamına alıp götürecek. Kendi ku
"Çünkü seni yıllardır tanıyorum, sevgili Nastenka, çünkü yıllardır böyle birini arıyordum. Aradığım sendin, ikimizin şu anda buluşması kaderimizde vardı." Dünya edebiyatının büyük isimlerinden Dostoyevski'nin henüz çok genç yaşta yazdığı Beyaz Geceler, Petersburg'un dört gecesinde geçer. Tek başına yürüyüş yaptığı gecelerden birinde Nastenka isimli genç bir kadınla tanışan isimsiz anlatıcı, bu dört gecede onunla dostluk kurarak genç kadına âşık olur. İki yalnız ruhun birbirlerinde soluk aldıklarını, yalnı
"İnsana lüzumlu olan tek şey, onu nereye sürükleyeceği belli olmayan hür iradedir." Rus edebiyatının temel taşlarından biri olan Dostoyevski, Yeraltından Notlar ile yepyeni bir çığır açar. ‘Yeraltı' diye adlandırdığı dünyasında yaşayan, her şeye, toplumun samimiyetsiz düzenine ve gerçek olmayıp gerçekmiş gibi yaşanan bütün hayatlara karşı bir adamın büyük bir isyan metnidir. 20 yüzyılın varoluşçu metinlerine zemin hazırlayan Dostoyevski bir başyapıta imza atarken modern insanın her cümlede kendini, yaşamını
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881): İlk romanı İnsancıklar 1846'da yayımlandı. Ünlü eleştirmen V. Belinski bu eser üzerine Dostoyevski'den geleceğin büyük yazarı olarak söz etti. Ancak daha sonra yayımlanan eserleri o dönemde fazla ilgi görmedi. Yazar 1849'da I.Nikola'nın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve zorunlu askerliğe çevrildi. Cezasını tamamlayıp Sibirya'dan döndükten sonra Petersburg'da Vremya dergisi
Yıl 1846'dır. Genç Dostoyevski, ilk romanı İnsancıklar'ı tamamlar tamamlamaz ev arkadaşı yazar Grigoroviç'e okutur. Grigoroviç o kadar heyecanlanır ki birkaç kez kalkıp Fyodor'un boynuna sarılmak ister; fakat arkadaşının aşırı duygu gösterilerinden hoşlanmadığını bildiği için yapmaz. Grigoroviç ertesi gün romanı yazar ve yayımcı Nekrasov'a götürür; kitaptan çok etkilenen Nekrasov da eleştirmen Belinski'ye... "Yeni Gogol doğdu!" der, Nekrasov, daha kapı ağzında. Aynı günün akşamı, Belinski'ye tekrar uğradığı
Büyük Dostoyevski'den küçük bir öykü Dünyanın en iyi yazarlarından Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşler romanının kahramanı Alyoşa'nın başından geçenlerin derlendiği bir öykü. İnsana insanı anlatan Dostoyevski ile tanışmanız için...
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881): İlk romanı İnsancıklar 1846'da yayımlandı. Ünlü eleştirmen V. Belinski bu eser üzerine Dostoyevski'den geleceğin büyük yazarı olarak söz etti. Ancak daha sonra yayımlanan öykü ve romanları, çağımızda edebiyat klasikleri arasında yer alsa da, o dönemde fazla ilgi görmedi. Yazar 1849'da I. Nikola'nın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve zorunlu askerliğe çevrildi. Cezasını tam
Öykünün başkahramanı olan yazar sekiz senedir Petersburgda yaşayan yalnız bir adamdır. Hiç arkadaşı yoktur belki ama ne gam, bütün Petersburg onundur nasılsa. Petersburgdaki insanlar her şeyidir onun. Onlar mutluysa o da mutludur, onlar hüzünlüyse o da hüzünlüdür. Herkesin yazlıklara gidip de sokakların bomboş kaldığı bir yaz gecesi Nastenka girer hayatına. Onun gibi yalnız, hüzünlü Nastenka İlk kez bir kadına açılır; yalnızlığını, nasıl iflah olmaz bir hayalperest olduğunu anlatır. Nastenkanın da ondan pek
Çar I. Nikola'ya muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu için önce idama mahkûm edilen, sonra cezası sürgüne çevrilerek Sibirya'ya gönderilen Dostoyevski, ilk eserlerini sürgün öncesi dönemde vermiştir. "Öteki" bu dönemde 1846 yılında yayımlanan dikkat çekici eserleri arasında yer almaktadır. Dostoyevski bu kitabında kişilik bölünmesini, parçalanmış bilincin kurduğu ürkütücü ve tehlikeli dünyayı konu edinmiştir.
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881): İlk romanı İnsancıklar 1846'da yayımlandı. Ünlü eleştirmen V. Byelinski bu eser üzerine Dostoyevski'den geleceğin büyük yazarı olarak söz etti. Ancak daha sonra yayımlanan eserleri çağımızda edebiyat klasikleri arasında yer alsa da o dönemde fazla ilgi görmedi. Yazar 1849'da I. Nikolay'ın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve zorunlu askerliğe çevrildi. Sibirya sürgününden son
1861´de yayımlanan Ezilenler eleştirmenlerin sert tepkileriyle karşılaştı, ancak geniş bir okuyucu kitlesi tarafından beğeniyle okundu. Daha sonra yazdığı Suç ve Ceza, Ecinniler, Karamazov Kardeşler adlı romanlarıyla dünya edebiyatının dâhi yazarları arasında ilk sıralarda yer aldı.
Toplam 60 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1